Hastaneyi Araştırıyoruz

4 2 0
                                    

Sabah oldu, uyandığımda üstümde bir ağırlık vardı ve fark ettim ki o ağırlık Sofy'nin ta kendisiydi.

-Güzel kokuyor, ne diyorum ben, neyse.

Hemen yanından kalkıp onu yatağına götürdüm, çünkü yanımda uyanması pek iyi bir sonuç vermez, ama nasıl yanıma geldi, galiba uyurgezer, yatağına yatırdıktan sonra odayı toplayıp dışarı çıktım ve oteli keşfetmeye başladım, yüklü miktarda para bulsam da kullanabileceğim bir yer yok, bu yüzden almaktan vazgeçtim, onun yerine bir maymuncuk buldum ve cebime attım, sonra çok güzel bir şey buldum, bir arazi motosikleti anahtarları üstündeydi, deposu ful, sanki beni çağırıyordu.

-Güzel şey, seni almaya geleceğim.

Pek bir şey bulamadan odaya döndüm, döndüğümde Sofy uyanmış ve eşyalarını toplamıştı.

-Hoş geldin.

-Hoş buldum, hadi kahvaltı yapalım.

Böylece kahvaltımızı yaptık, eşyalarımızı topladık ve dışarı çıktık.

-Bu güzel şey de nedir?

-Bu bir motosiklet, daha önce bindiğimiz bisikletin daha gelişmiş bir versiyonu.

Motosiklete bindik ve yola koyulduk. Uzun bir yol gitmemiz gerekiyordu ama altımızdaki sayesinde kolayca ilerledik, yolda değişik herhangi bir şey olmadı, her zamanki gibi sesiz ve boş sonunda hastaneye vardık, motoru park edip içeri girdik, her şey bıraktığım gibi, hemen yukarı çıktık, ilk önce uyandığım ameliyathaneye gittik.

-Bu oda nedir?

-Burası normalde insanları tedavi etmek için kullanılır, ama ben burada uyandım.

-Acaba sen tedavi mi oluyordun?

-Bilmiyorum, hiçbir şey hatırlamıyorum.

Ameliyathanede her hangi bir şey yoktu, bu yüzden dosyaları aldığım müdürün odasına girdik ve aramaya başladık, Sofy odayı karıştırırken bende bilgisayarımı açtım, sandalyeye oturup merkez bilgisayarı açtım ve bağlantıyı sağladım.

-Arama başlasın.

Önce dosyaları inceledim klasik hastane raporları vardı ve hepsi aynı tarihte sonlanıyordu, o sırada Sofy:

-Clay, sanırım bir şey buldum.

-Bakalım neymiş, bir Flash Disk.

Hemen merkez bilgisayara taktım farklı bir şey yoktu, ama o sırada üzerinde sıfır dört yazısını sonra başka bir şey fark ettim.

-Bingo, zeki olabilirsiniz ama, benim kadar değil.

Bilgisayarı kapattım ve Flash Disk'i yerleştirip sistemi başlattım.

-Ne oldu?

-Bu şey bir anahtar, onu takıp öyle açmamız gerekiyor, bu şekilde gerçek sisteme erişiyoruz.

Gözleri parlıyordu, onu boş verip işime odaklandım bilgisayarı bağlayıp asıl sisteme kendimi dahil ettim ve dosyaları açmaya çalıştım, ama şifre istedi sıfır dördü denedim ve açıldı.



Zamanın DışındakilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin