stay with me

11.7K 1.2K 619
                                    

gerçekten benim kaderim misin?

-

taehyung (15), jeongguk (14)

"Jeongguk, yemek hazır!"

Seungwan, mutfaktan kafasını uzatıp oğluna seslendiği sırada onu kapıda ceketini ve ayakkabısını giyerken bulmuştu.

"Nereye? Saat geç oldu. Yemek yiyeceğiz."

"Aç değilim." diye cevapladı pembe saçlı olan. Arkadaşlarıyla ani bir şekilde parkta buluşma kararı almışlardı. Zaten şu an yemek yemek de istemiyordu, tıpkı son zamanlarda hiçbir şey yapmak istemediği gibi. Üstünde ağır bir memnuniyetsizlik vardı sebepsizce.

"Jeongguk-"

"İstemiyorum dedim. Hava kararmadı. Az sonra gelirim."

Kafasına geçirdiği kapüşonla annesine bakmadan kapıyı açıp gittiğinde, konuşmalara şahit olan Hoseok elini eşinin omzuna koydu. "Sanırım bir ergenle nasıl geçinilmeli bunu öğrenmeliyiz." 

Jeongguk'un beta ebeveynleri birbirine bakıp gülümsedi. Ergenliğe girmeye hazırlanan oğullarıyla olan iletişimlerini sağlıklı tutmanın bir yolunu bulsalar onlar açısından çok iyi olacaktı.

Ailesi yemek masasında oturup oğullarıyla nasıl iletişim kurması gerektiğini tartışırlarken Jeongguk, batmakta olan güneşi seyrederek parka doğru ilerledi. Hava serindi. Bundan nefret etti. Üşümeyi sevmezdi. Kaşlarını çatarak ceketine daha çok sarıldı. Şimdi Taehyung olsa, ne de güzel ısınırdı kollarında.

''Hah.'' diye bir nida döküldü dudaklarından. Ona ihtiyacı yoktu, gidip yeni okulunda edindiği arkadaşlarıyla takılabilirdi kırmızı alfa. Jeongguk'un hiç umurunda değildi. Bu öfkesi de Taehyung'un sadece bir saattir mesajına cevap vermemesinden kaynaklanıyordu.

''Atarlımız da geldi.''

Jeongguk, kendisini çimenlere uzanmış bir şekilde karşılayan Eunwoo'nun yanına attı. Elini başının altına koyarak telefonuyla oynayan Baekhyun'a döndü. ''Seulgi yok mu?''

''Gelir birazdan.'' diyerek telefonunu cebine koydu beyaz saçlı olan. ''Ee Eunwoo, bizi neden topladın buraya?''

''Ben mi topladım?'' Şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı beta. ''Hepimiz demedik mi toplanalım diye?''

Kafasını kaldırarak iki yanında duran omegalara sorgular bir şekilde bakınca aldığı cevap sadece iç çekme olmuştu. Yan yatarak dirseğini çimenlere yaslayıp modu düşük olan Baekhyun'a döndü bu sefer.

''Hadi bizi anladım, varoluşsal sancılar çekiyoruz. Sen nasıl üzgün olabiliyorsun? Ruh eşini buldun sonuçta.''

Ruh eşini bulan insanların üzgün olamayacağını düşünen Eunwoo'ya göz devirdi Baekhyun. Büyüyorlardı. Büyüyorlar ve gerçek dünyanın farkına varıyorlardı. Fark ederken de düşünüyorlar, en ufak şeyi bile sorun haline getirebiliyorlardı. Çocuk aklıyla hareket etmiyorlardı artık, her şeye pozitif bakma huyları da yok olmuştu bu yüzden. Daha gerçekçi yaklaşıyorlardı olaylara, daha acımasız hissettiriyordu o yüzden gerçekler.

''Ruh eşini bulanlar üzülemez mi?''

''Ne bileyim, daha önce hiç ruh eşim olmadı.''

''Salak.''

Betanın cümlesine karşılık iki omega da güldüğünde aralarına, olaylara en pozitif bakan arkadaşları da dahil olmuştu. 

''Selam. Çok mu beklediniz? Bizimkileri ikna etmek biraz zor oldu da.''

love you like a love song ➳ taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin