Onu umursamıyordum ama o sürekli konuşuyordu..
L: Bir yerlerde durdurcam arabayı.. İşim var zaten.. Sen de o sıra üstünü degiştirirsin..
Sakince kafamla onayladım.. Aniden arabanı durdurdu..Arabadan inip bir kafeye girdi.. Ben de arkasıyla arabadan inip kaçıcaktım ama arabayı kitlemişdi.. Neyseki ağaçların altında bir yerlerde durdurmuştu..10 dakikada üstümü degiştim.. Başka yolu yoktu artık.. Aslında Luke'nin güzel zevki vardı.. Üstümü degiştikten sonra, saçlarımı da açtım.. Yarım saat falan bekledim Luke'ni.. Ama gelmiyordu.. Of aynı yerlere de bakmaktan sıkılmıştım.. Başımı arkaya yaslayıp uzanıcaktım ama Luke'nin aniden kapıyı açarak yanımdakı koltuğa oturmasıyla başımı diger tarafa çevirdim..
L: Yüzüme bak.. Neden küsüyorsun ki? Ben sana küsmeliyim ama sen küsüyorsun.. Neden mi ben küsmeliyim? Beni yalnız bıraktığın için, kendini özletdiğin için.. Of ya tamam ne yapayım artık dayanamadım..Çok özledim seni çok, anla artık..
Yüzümü Lukeye çevirince başı aşağı, masum çoçuklar gibi oturduğunu gördüm.. "Çok tatlısın, ama kıyamam ki sana" desemde içimden, hiçbişey söylemedim.. Başını kaldırıp gözlerime baktı ve iki elimden de tuttu..
L: Tamam özür dilerim.. Sen benimle konuşmadıkça param-parça oluyorum.. Bişey söyle.. Eger gerçekten yanımda kalmak istemiyorsan gide bilirsin..
Ellerini bırakıp kapıya doğru yaklaştım ve kapıyı açarken "gitme" dedi..
B: Gitmiyorum.. Gidemem.. Seni yalnız bırakamam zaten başımın masum ve tatlı belası..
L: Gerçekten mi? Barıştık mı şimdi?
B: Evet..
L: Yaşasın be.. Seni çok seviyorum canım arkadaşım.. (^_^)
B: Bende.. Eee o zaman söyle nereye gidiceğiz?
L: Orası sürpriz olsun dimi?
B: Tamam ne diyeyim artık..
Luke kapıyı açarak arabadan indi ve kendi yerine geçti.. Yol boyu hiç konuşmadık.. Güzel bir manzaralı yere gelince arabadan inip benim kapımı açtı.. Derinden bir nefes aldım inerken..
L: Nasıl bir yer?
B: Muhteşem.. Böyle yerler biliyorsunda benim neden haberim yok?
L: Zamanı gelince hepsini görüceksin zaten, ama şimdi sıra sende..
B: Ben de mi? Nasıl yani?
L: Yani araba kullanıcaksın..
B: Ben mi? Yok kaza falan yaparız.. O sorumluluğu üstüme alamam..
L: Ben ne güne duruyorum burada?
B: Nereye gidiceğiz ki? Aslında biraz biliyorum ama..
L: Aması falan yok.. Hadi öne atla..
B: Tamam artık başka yolu da yok.
L: Buralar var ya arabayla git-git bitmez.. Hem buralara insanlar falan uğramaz.. Yani o konuda rahat ol..
B: Hıı şimdi çok rahatladım sanki..
L: Prenses burda korkulacak bişey yok ki ama..
B: Sana göre öyle ama bana göre değil.. Neyse az konuşalım işimize bakalım..
Luke tamam diyerek kafasını salladı.. Öne geçerek korkmuyormuş gibi arabayı çalıştırdım.. Luke bana öğretmenlik yapıyordu.. Ílk önce çok az bir hızla gaza basdım.. Araba irerleyince heyecanlanıyordum.. Ama güzel temple irerliyorduk.. Harika yermiş gerçekten.. Yolda kimsenin olmaması işimi kolaylaşdırmıştı gerçekten.. Luke yanımda bana yolu tarif ediyordu..Acaba beni böyle nereye götürücekti? Çok fazla yavaş gidiyorduk.. Aniden dur diyince freni bastım.. Kafamı çarpıcaktım az kalsın..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SaVe Me...♡
Teen FictionBir kızın hayat hikayesi..Kız annesinin ve babasının meleği.. Annesini bir kazada kaybetmiş..Babasıda kızı için her şeyi yapmaya hazır.. Kız universede birine aşık olur ve sadece gelip-geçici aşk olduğunu geç anlar..Arkadaşı bu süreçte onun yanında...