Bu bölümde konuşulan 7.bölümde de konuşulmuştu tekrarlamak saçma mı oldu bilmiyorum ama ikisini çok farklı zamanlarda yazdığım için yazarken çok garip gelmemişti sonra da bilemedim kaldı öyle
Şimdi biraz daha detaylı gibi ama yine de inş sıkıcı olmamıştır
"Reki geç kalıyorsun! Reki!"
Annesinin sesini duymasına rağmen tepki veremeyecek kadar halsiz hissettiği için yanıtlayamamıştı onu. Birazdan gelip kızacağını da biliyordu ama yine de kalkamıyordu işte.
"Kime diyorum ben?! Kalksana oğlum!"
İçeri girdiğinde hâlâ yatakta olan oğluna bakıp "Hadi." demişti tekrardan.
"Gitmek istemiyorum."
"Ne demek gitmek istemiyorum?"
"Çok yorgunum anne, uyuyamadım."
"Niye? Ne oldu?"
"Uyuyamadım işte anne."
Kadın birkaç saniye bakıp sesli bir nefes vermiş ve "Peki." demişti. "Gitme bugün."
"Sağ ol."
Annesi odadan çıktıktan sonra telefonunu yerden aldı ve Langa'ya okula kardeşi yüzünden geç gideceğine dair bir mesaj attı. Gitmeyeceğini söylese çocuk buraya gelirdi, haber vermese de gelirdi. O yüzden bunu yapmak mantıklı gelmişti. Ondan bir yanıt beklemeyerek telefonu tekrardan yere bıraktı.
Gerçekten de uyuyamamıştı ama gitmek istememesinin sebebi bu değildi. Kimseyi görmek istemiyordu, daha doğrusu birilerini görüp de kendinden tekrar nefret etmek istemiyordu.
Hem bugün beden eğitimi dersi de vardı. Normalde severdi, arkadaşlarıyla futbol oynardı ama şimdi yine herkes Langa'yla paslaşıyor, Reki'ye neredeyse hiç top gelmiyordu. Langa bunda da çok iyiydi.
Derslerde, kaykayda, futbolda, insanların gözünde, görünüşte ve diğer her şeyde Langa daha iyiydi. Onu kıskanmak istemiyordu ama elinde de değildi. O geldiğinden beri Reki'ye 'Snow'un yanındaki.' diyorlardı. Bir ismi bile yoktu.
"Tanrım!" Sitemli bir mırıltıdan sonra yorganı başına kadar çekip tekrardan kapattı gözlerini. Uyumak istiyordu.
O yatmaya devam ederken Langa telefonuna gelen mesajı görüp 'tamam' diye yanıtlamıştı. Reki'nin de düşündüğü gibi, kardeşi yüzünden olduğunu söylediğinden dolayı sorgulamamıştı.
İkinci derse girmelerine rağmen hâlâ gelmemiş olan arkadaşını merak ettiği için bir sürü mesaj atıp arasa da dönüş olmamıştı.Reki bunları görmemişti bile, telefonu bıraktığı yerde duruyordu öylece.
Okuldan çıkabiliyor olsa evine gidip bakardı ama çıkamıyordu. Annesinin numarası da yoktu, onu aramak gibi bir şansı da yoktu o yüzden.
Sorduğu kimsenin haberi yoktu, zaten olmasını beklemiyordu ama yine de sormak istemişti. Hasta taklidi yapıp annesinin izniyle çıkabilirdi aslında okuldan.
Bunun için teneffüsü beklemek zorundaydı. O sırada annesine mesaj atmıştı kötü hissettiği ve eve gitmek istediğiyle alakalı. Kadın biraz endişelendiği için ilk kendisinin gelmesini teklif etse de Langa buna gerek olmadığını ve sadece müdür onu aradığında izin vermesi gerektiğini söylemişti.
Ders boyu telefonunu defalarca kontrol etmişti bir mesaj var mı diye ama yoktu. Doğrusu, cidden çok fazla endişeleniyordu.
Sonunda ders bittiğinde koşarak gitmişti müdürün odasına. İçeri girmeden önce yüzüne halsiz bir ifade kondurdu ve kapıyı tıklattı.