4.Bölüm

15 2 0
                                    


Kalbimin kırıklarını gizlercesine yapmacık bir gülümsemeyle Cevahir halamın anlatmaya çalıştığı konuyu can havliyle dinlemeye çalışıyordum.

"Ah yaşlılık çok zor be kuzum İzmirden gelene kadar sırf bir kaç saat hareketsiz oturdum diye belimin ağrısından bütün gece uyuyamadım. Ama yine de seni dinlemeye değdi kesinlikle geldiğime pişman olduğumu katiyen zannetme." Yılların birikmişi olan yüzündeki kırışıklıklar konuştukça belli oluyordu .

"İyi ki geldin halacım. Beni dinlemen benim için çok önemliydi ." Cevahir halam babamın yaşayan tek akrabasıydı . Babamın kardeşleri yoktu ve bu yüzdende babamın kan bağı olan birinin önemi benim için çok önemliydi .

"Şöyle bir bakıyorum da sana Rüya baban yaşasaydı eğer senle gurur duyardı . Ah keşke yaşasaydı sevgili yeğenim ve görseydi seni böyle."

"Keşke hala keşke." Keşke babam yaşasaydı da abimin beni mahkum ettiği aşağılamaya karşı çıkıp beni korusaydı. Ses tonuma yayılan kederi fark eden Cevahir halam lacivert tonunu barındıran gözlerini üzerimde gezdirdi.

"Solgun gözüküyorsun ve neden gözlerinin okyanusu kederli bakıyor böyle canim ?" Duyduklarımla dişlerimi gösteren yapmacık gülümsememi tekrardan oluşturmaya çalıştım.

"Aaa ne kederi halacım sana öyle gelmiştir sadece biraz yorgunum ." Onaylamazca başını iki yana sallayarak :"Hayır hayır bu vücut yorgunluğu değil. Ruhun incinmiş gibi bakıyor gözlerin ." Ah halacım bir bilsen ruhum keşke incinseydi . Ruhumu gün be gün parçalayarak öldürmeyi amaçlayan fakat bedenen yaşamamı sürdürmemi isteyen bir adam var hayatımda .Fakat o adamın  bilmediği bir şey vardı bir gün ruhum tamamen ölüme mahkum edilince bedenen hüküm süreceğimi zannediyordu bu dünyada.

Bekliyordum ruhumun tamamen bir gün öleceğini.

Ya ruhum ölecekti yada Mete Han'ın içi soğuyacaktı . Yoksa bana başka bir çıkış yolu gözükmüyordu .

"Damat bey mi üzüyor yoksa seni ?" Kuşkuyla bakan okyanus mavisi gözlerine karşı onaylamazcasına başımı iki yana sallayarak :"Hayır halacım Mete Han katiyen beni üzmüyor ."

Üzmüyor halacım çünkü beni mahvediyor .

Kırışmış elini yeşil kumaş eteğinin üzerine tırnağıyla toz alır gibi yaparak :"Dün seni dinleyenler arasında neden yoktu ?" Diye sorduğunda bilindik cümlelere sığındım :"Önemli bir toplantısı için şehir dışına çıktı o yüzden katılamadı." Dediğimde halam bu sefer sinirle bana bakarak :"Senden daha önemli ne işi olabilir ki onun hiç yakıştıramadım bu hareketi ona ."

Yapmacık bir şekilde :"Ben de çok kızdım ona ama dün gece gönlümü almak için yanıma geldi affettim bende yani kıyamadım halacım . Biliyorum ki çok önemli olmasaydı eğer Mete Han beni yalnız bırakmazdı ."

Kurduğum yalanıma inandığını belli eden muzip bir gülümsemeyle :" Hemen affetmeseydin ama yine de senin böyle önemli anlarında seni yalnız bırakmasın diye süründürseydin azıcık."

"Kıyamadım ." Halam gülümseyerek :"Ah aşk insana gururunun üstünde yürüten , çiğneten aşk sen nelere kadirsin." Yılların bilmişliğiyle baktı gözlerimin içerisine. O sırada salonun içerisine annemin ayakkabısının topuk sesleri yankılandı.

Annem yanımıza gelerek dolgun dudaklarını dişlerini
gösteren bir gülümseme gösterdi .:"Halacım akşam yemeğine istediğin bir yemek var mi Selda hazırlasın ."

"Pericim özel bir yemek istemiyorum lakin biliyorsun ki tansiyonum var ona göre hazırlasın Selda - Bana dönerek- Damat beyi de akşam yemeğine çağırmanı istiyorum ." Demesiyle içimde huzursuzluk oluştu . Çünkü Mete Han hiç bir şekilde benim evime gelmezdi fakat halama nedenleri söyleyemeyeceğim için yardım istercesine annemin kahve rengi gözlerine baktım .

ABİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin