Halide , gece boyu ayakta kalmış , gözlerinin altı endişeden , uykusuzluktan morarmış kardeşine bir fincan kahve getirdi.Fırat kahveyi aldı. Telaşla konuştu.
__ " Babam bir gün bile kalamaz o çukurda Halide ! Muhakkak çıkarmalıyız. En iyi avukatları tutmamız lazım ."
Halide kahvesinden büyük bir yudum aldı.
Gece , babası tutuklanır tutuklanmaz. Yahya 'nın odasından aratmıştı malikaneyi.
Munis Bey belli ki tutuşmuştu. Fırat 'a geceden beri talimatlar vermişti. Fırat babası için ne kadar endişeliyse Halide de bir o kadar rahattı.
Fırat , Halide 'nin bu rahat tavrına anlam veremiyordu. Sanki babasını o tutuklatmıştı.
__" Ne oluyor sana Halide ? Hiç istifini bozmuyorsun."
Halide elindeki fincanı sertçe sehpaya bıraktı.
__ " Bizi de kendini de rezil etti. Tüm Antalya bizi konuşuyor. Bu iş temizlenmez Fırat. Suç üstü yapmışlar , inkar edemeyiz , başkasına atamayız suçunu. Cezasını çekecek. İlk defa hapis yatmıyor ya Munis Bey. İçeri girer girmez polis telefonundan bizi aratan adam içerde pek de dara düşmez değil mi ? "
__ " Sen babamın içerde kalmasına ses etmeyeceksin yani hatta bundan memnun olacaksın öyle mi ? "
__ " Bak Fırat biraz ortadan kaybolması kimsenin başını ağrıtmaz. Daha çok esans yapıp satacağız. Bende dükkanımı açacağım. Babam yokken çiftlik bize ait , her şey bizden sorulacak bir düşünsene."
Halide , kardeşinin yüzünü avuçlarının arasına aldı.
__ " İlk defa ne istersek onu yapacağız. Babamın bizden esirgediklerine sahip olacağız bunu bize çok görme kardeşim , lütfen ! "
Fırat biraz ikna olmuştu. Ancak içten içe rahatsızdı.
Halide , Esengül 'e seslendi. " Paltolarımızı getir , benim odamdan siyah çantamı da al . "
Esengül koşar adımlarla yukarı çıktı.
Halide fincanındaki kahvesinden son yudumunu içti. Fincanı paltosunu ve çantasını bir çırpıda getiren Esengül 'e verdi. " İki saaate kadar döneriz , akşam yemeği hazır olsun. "dedi.
Halide şimdiden malikanenin otoritesini ele alıyordu.
Halide ve Fırat , Halide 'nin beyaz chevrolet'iyle yola çıktılar.
Yol boyunca tek kelime edemedi iki kardeş.Karakola geldiklerinde onları Yahya karşıladı. Yahya , Munis Bey 'in nezarette olduğunu ve yalnızca bir kişi ile görüştürülebileceğini söyledi. Fırat , Halide 'nin görüşmesinin daha doğru olacağını düşündü. Ne babasını görecek ne de o çirkef sesini dinleyecek hali vardı.
Halide, Yahya 'nın yönlendirmesiyle nezarete girdi. Babası Munis Bey, bir ileri bir geri yürüyüp duruyordu nezarette . Kafese kapatılmış yırtıcı bir hayvanı andırıyor diye düşündü Halide.
Yanına yaklaştı.
Munis Bey ateş gibi gözlerini Halide üzerinde gezdirdi.
__ " Daha ne kadar burada kalacağım ben ! Avukata haber verdiniz mi Halide ? "
Halide bu gürlemeye karşı oldukça sakin konuştu babasıyla.
__ " Seni nöbetçi mahkemeye çıkaracaklarmış. Cezan hakimin tasarrufuna bağlı. İyi halden indirim yapacağını sanıyorum. Bu durumda cezan bir yıla inebilir. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lavanta Tarlası
ChickLitHalide 'nin soluğu kesilmişti tepeye vardığında. Tekerlekli sandalyeyi ittiren diğer adam çoktan kaybolmuştu. Tekerlekli sandalyeli adam ise tepenin yamacına ittikçe ittiyordu kendisini. Halide bu adamın intihar niyetinde olduğunu anladı. Arkasındak...