➰Bölüm Üç : Risk Almak ➰

1.8K 76 103
                                    


Halide , gece boyu ayakta kalmış , gözlerinin altı endişeden , uykusuzluktan morarmış kardeşine bir fincan kahve getirdi.

Fırat kahveyi aldı. Telaşla konuştu.

__ " Babam bir gün bile kalamaz o çukurda Halide ! Muhakkak çıkarmalıyız. En iyi avukatları tutmamız lazım ."

Halide kahvesinden büyük bir yudum aldı.

Gece , babası tutuklanır tutuklanmaz. Yahya 'nın odasından aratmıştı malikaneyi.

Munis Bey belli ki tutuşmuştu. Fırat 'a geceden beri talimatlar vermişti. Fırat babası için ne kadar endişeliyse  Halide de bir o kadar rahattı.

Fırat , Halide 'nin bu rahat tavrına anlam veremiyordu. Sanki babasını o tutuklatmıştı.

__" Ne oluyor sana Halide ?  Hiç istifini bozmuyorsun."

Halide elindeki fincanı sertçe sehpaya bıraktı.

__ " Bizi de kendini de rezil etti. Tüm Antalya bizi konuşuyor. Bu iş temizlenmez Fırat. Suç üstü yapmışlar , inkar edemeyiz , başkasına atamayız suçunu. Cezasını çekecek. İlk defa hapis yatmıyor ya Munis Bey. İçeri girer girmez polis  telefonundan bizi aratan adam içerde pek de dara düşmez değil mi ? "

__ " Sen babamın içerde kalmasına ses etmeyeceksin yani hatta bundan memnun olacaksın öyle mi ? "

__ " Bak Fırat biraz ortadan kaybolması kimsenin başını ağrıtmaz. Daha çok esans yapıp satacağız.  Bende dükkanımı açacağım. Babam yokken çiftlik bize ait , her şey  bizden sorulacak bir düşünsene."

Halide , kardeşinin yüzünü avuçlarının arasına aldı.

__ " İlk defa ne istersek onu yapacağız. Babamın bizden esirgediklerine  sahip olacağız bunu bize çok görme kardeşim , lütfen ! "

Fırat biraz ikna olmuştu. Ancak içten içe rahatsızdı.

Halide , Esengül 'e seslendi. " Paltolarımızı getir ,  benim odamdan siyah çantamı da al . "

Esengül koşar adımlarla yukarı çıktı.

Halide fincanındaki kahvesinden son yudumunu içti. Fincanı paltosunu ve çantasını bir çırpıda getiren Esengül 'e verdi. " İki saaate kadar döneriz , akşam yemeği hazır olsun. "dedi.

Halide şimdiden malikanenin otoritesini ele alıyordu.  

Halide ve Fırat , Halide 'nin beyaz chevrolet'iyle yola çıktılar.

Yol boyunca tek kelime edemedi iki kardeş.Karakola geldiklerinde onları Yahya karşıladı. Yahya , Munis Bey 'in nezarette olduğunu ve yalnızca bir kişi ile görüştürülebileceğini söyledi. Fırat , Halide 'nin görüşmesinin daha doğru olacağını düşündü. Ne babasını görecek ne de o çirkef sesini dinleyecek hali vardı.

Halide, Yahya 'nın yönlendirmesiyle nezarete girdi. Babası Munis Bey,  bir ileri bir geri yürüyüp duruyordu nezarette . Kafese kapatılmış yırtıcı bir hayvanı andırıyor diye düşündü Halide.

Yanına yaklaştı.

Munis Bey ateş gibi gözlerini Halide üzerinde gezdirdi.

__ " Daha ne kadar burada kalacağım ben ! Avukata haber verdiniz mi Halide ? "

Halide bu gürlemeye karşı oldukça sakin konuştu babasıyla.

__ " Seni nöbetçi mahkemeye çıkaracaklarmış. Cezan hakimin tasarrufuna bağlı. İyi halden indirim yapacağını sanıyorum. Bu durumda cezan bir yıla inebilir. "

Lavanta TarlasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin