➰Bölüm Otuz : Düğün ➰

79 8 0
                                    

Halide ve Mahir beyin düğün hazırlıklarına iki taraf da başlamıştı .Halide babasını ziyaret etmeyi hiç düşünmese de ona mutlu olacağını bildirmek istiyordu. Belki de bu babasına yapacağı bir nispetti sebebini kendisi de bilmiyordu. Bu mapushane ziyaretinin ardından Sami 'nin idamını izlemeye gidecekti. İdam kalabalık bir meydanda suçlunun suçunu bir elbise gibi giydiği , imam efendinin yan tarafında dualar okuduğu bir ölüm törenine dönüşüyordu.

Halide zamanında acımasızca bulurdu idamı ancak şimdi gözünü kırpmadan izleyecekti çünkü Sami bunu hak ediyordu.

Narenciye kamyonuna saldırıp mallarını gasp etmiş borcunu kapatması için kendisine mecbur bırakmıştı. Tecavüz edip hamile bırakmıştı dahası Halide düşük yaptırmıştı ve ebe kadın yüzünden bir daha hamile kalamayacaktı.

Bunların hepsi de Sami 'nin suçuydu.

Üzerini giyinip malikaneden tek başına çıktı.

Önce idamın yapılacağı meydana gitti.
İnci Hanım güçlükle ayakta duruyor boğazını çatlatırcasına feryat ediyordu. Hala bir umutla etrafındaki jandarma komutanlarına yalvarıyor cezanın hapis cezasına dönüşmesini talep ediyordu. Ancak bu talep mahkemelerce reddedilmişti. İnci hanımın tuttuğu iyi tahsilli pahalı avukatlar bile oğlunu kurtarmaya yetmemişti. Çünkü Sami bey 'in vurduğu genç de güçlü bir aileden geliyordu ve aile , oğullarının kanını yerde bırakmamak için elinden geleni yapmış Sami 'nin idam kararını bozdurmamıştı.

Sami , en sonunda idam sehpahasına çıkarıldı boynunda hüküm giydiği suçun yazılı olduğu kalın bir kağıt sallanıyordu. Saçları dağılmış sakalları uzamıştı. Gözleri dehşetle etrafa bakıyordu. Yakından bakanlar vücudunun zangır zangır titrediğini fark edebilirdi.

İmam efendi yanık sesiyle dualar okuyor bu dualara İnci hanımın feryatları eşlik ediyordu.

Dua bitti , Sami 'nin altındaki sehpa itildi . Halide , ipin ucunda bir adamın son nefesini verişini gözünü kırpmadan izledi . En sonunda Sami 'nin nefesi kesildiğinde , darağacında cansız bedeni sallandığında tecavüzcüsünün annesine doğru yürüdü , kadın bayılmak üzereydi :

—" Ne derler bilirsin İnci Hanım , adaletin kestiği parmak acımaz . Bu Sami 'nin işlediği ilk suç değildi , dünyadan bir pislik eksildi. Senin cezan da evlat acısıyla geberene kadar yaşamak ! "

Halide sözlerini bitirince İnci Hanım onun saçlarına yapışmak istedi ancak bacakları onu daha fazla taşıyamadı dizlerinin üzerine yere yıkıldı . Etraf bir anda savaş alanına döndü . bayılan kadının etrafına üşüşen kalabalığın arasından sıyrılıp arabasına bindi Halide , hapishaneye doğru yola çıktı.

Hapishaneye doğru giderken tek düşündüğü babasının evlilik haberine daha makus bir tepki vermesiydi.

***

Şehirdeki tek evlilik gündemi Halide ve Mahir değildi. Tevfik beyin yeğeni Adnan ve Süreyya 'nın kardeşi Cavidan 'ın da düğünü  bekleniyordu.
Bu gençler nihayet nikah tarihi aldığında Cavidan sevincinden havalara uçuyordu. Üvey kardeşi Hasan Ali ise gittikçe içine kapanıyor herkesin fark ettiği bir biçimde günden güne eriyordu.

Cavidan onun tüm sevgisini tüketmiş ardından gönlünü bu Adnan beye kaptırdığını söylemişti.

Hasan Ali son kez onunla konuşmak için fırsat kovalıyordu , bu fırsatı buldu da Cavidan tek başına hava almaya çıktığında onu kolundan yakalayıp ağaçların sık olduğu bir köşeciğe çekti.

__ " Asla o herifle mutlu olamayacaksın her daim bizim anılarımız yakanda olacak hiçbir zaman seni benim sevdiğim gibi sevmeyecek o adam ! "

__ " Bırak kolumu ! nereden biliyorsun müneccim misin sen ? Adnan yakışıklı , zengin saygıdeğer bir adam daha ne ister bir kadın. Evet sevdin , sevildin ama bu kadardı Hasan Ali , sen babamın sokakta bulup acıdığı aramıza kardeş diye getirdiği bir adamsın bir kendine bak bir de Adnan 'a sen söyle sen olsan kimi seçerdin ? "

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 25 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Lavanta TarlasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin