Öhüm...
----------------------------------------
Kollarım arasına gömdüğüm başımı kaldırıp karşımdaki pencereye baktım. Hava aydınlanmış ve görev vakti geliyordu. Yerden kalkıp masa aynasına yaklaştım.Gözlerimin altları morarmaya başlamış ve çok az yemek yediğim için zayıflamıştım. Ancak şuanki sorun bu değildi. Asıl sorun zorbalarım beni iğrenç bir şekilde öldürmüş ve cesedimi ortaya bırakmışlardı. Onlardan bunun ve yaşattıklarının intikamını alacağım.
Elimi masaya sertçe vurup aynadan kendime baktım.
"Asıl suçlu sen değilsin. Asıl gerçek suçlular onlar. Sen sadece onları öldürüyorsun ve intikamını alıyorsun. Asla onlara acıma."
Ellerimi masadan çekip üzerimdekileri değiştirmek üzere dolaba yaklaştım ve içerisinden bol kahverengi sweat-shirt'ü aldım. Yatağın hemen köşesindeki makasa gözüm çarptı. Yatağın yanına gidip makası elime aldım ve banyoya geçtim.
Banyo aynasının karşısına geçip uzamış olan saçlarımı kısalttım ve kısa kurt kesimi bir hale getirdim. Daha sonra kapıyı kilitleyip duş almak üzere duşakabine girdim.
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^Bol sweat-shirt'ü ve siyah diz üstü şortumu giyip kuruttuğum saçlarımı biraz dağıttım. Belime silahı yerleştirip askıda asılı olan siyah yüz maskesini yüzüme geçirdim ve odadan çıktım. Salona inip beni bekleyen Masky, Hoddy, Toby ve Ej dörtlüsünün yanına gittim.
"Sen? Saçlarını mı kestin?"
"Evet"
"Neden yaptığını sormayacağım. Hazırsak gidelim beyler."
"Nasıl yani?"
"Ne nasıl yani?"
"Ben gelmiyor muyum?"
"Sen gelmiyorsun."
"O zaman neden boş yere beni beklediniz?"
"Seni beklemedik. Tesadüfen bizi yakaladın."
"Ne yapacağım o zaman?"
"Ona da sen karar ver. Bizi oyalama, işlerimiz var."
"Oyalayan yok."Maskeyi yüzümden çıkarıp yanlarından ayrıldım.
Pislik gibi davranmayı çok seviyor gibi görünüyor. Cidden bu onun sinir bozucu bir kişiliği....ki başka kişiliğini görmüş değilim. Bana neden böyle davrandığı hakkında hiçbir fikrim yok ancak fikir yürütmek dahi istemiyorum.
* * *
Masky2 saat sonunda görevimizi bitirmiş ve sakin bir alanda dinlenmek üzere durmuştuk. Sohbet sırasında kısa bir sessizlik olmuştu. Brian bana bakıp
"Sence Anka ya farklı davranmıyor musun?"
Ağaca yaslanıp Briana baktım.
"Her zamanki halimi sergiliyorum. Hem bu tavırları Toby'e bile gösteriyorum. Bence mutlu olması gerek. Yoksa onun gibilere asla böyle davranmam."Cebimden ilacımı çıkarıp ağzıma attım. Sırt çantasından bir şişe su çıkarıp ilacı yuttum. Ağacın altına oturup bana hala bakıyor olan Brian'a baktım.
"Ne?"
"O bizim ev arkadaşımız-"
"O bizim arkadaşımız değil. Bizler katiliz ve o da kısa süre yatıya kalmaya gelen bir av. Slenderman ne demişti bizlere iyi hatırla. Bize herhangi yanlış bir hareketinde onu öldürmemizi söylemişti. O bir çok hata yaptı fakat öldürmedik! Peki, neden? Siz engel oldunuz."
"Biz hiç bir şeye engel olmadık Tim. Biz arka planda kalan karakterleri oynuyoruz şuan. Onu öldürme yetkisi sende."Bir süre ona baktım. Haklıydı... Neden bunca zaman onu öldürmedim ki? Beni tutan şey neydi?
Ayağa kalkıp üzerimi sirkeledim.
"Malikaneye geri dönelim. Avları gotürmemiz gerekiyor. Ayrıca... öldürme yetkisi demişken. Bu işi bana bırakma. Onun kanı bana zehirdir."
Hoddy güldü "Pekala.."
Erzakları sırtlayıp malikaneye yol aldık.
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Erzakları depoya koyup banyo yapmak üzere odama yol aldım. Üzerim kan olmuştu ve kan kokuyordum. Buna alışkın olsamda bir yandan iğrendirici geliyordu.Odama yol aldığım sıra Sally'nin odasından gelen seslere kulak misafiri olmuştum. Kapı boşluğundan içeriye sessizce baktım. Sally elinde oyuncak ayısını oynatarak çaylak ile evcilik oynuyordu. Cidden bunun için yaşın geçmedi mi?
Bir süre kadar seyredip tekrar odama yol aldım.
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
"Anka bu evde görev yapmaya başladı ancak sen ve Hoddy'nin gözetimi altında bıraktım. Herhangi bir yanlış hareketi olursa... ne yapacağınızı biliyorsunuz. Bunu siz ikinize daha kaç defa söyleyeceğimi bilemiyorum. Ancak demem şu değil ki bütün işleri bırakıp sadece onu kontrol edin. Demek istediğim sadece gözünüz üzerinde olsun. Siz yapamazsanız ben bu işe el koyacağım. Ki bunun sonuçlarından sorumlu değilim."Sesi oldukça ciddi geldiği için gerilmiştik. Bu Anka denen çaylak ne tür bir insan ki Slenderman böyle ciddi bir konuşma yapıyordu? O neydi?
"Şimdi gidin ve görevinizi yapın."
Çalışma odasından çıkıp bahçeye indik. Hoddy hamağa uzandı ve bende ağaca yaslanıp çevreyi incelemeye başladım.
"Hey Brian."
"Hm?"
"Sence bu kız neyin nesi de Slenderman bu kadar kesin bir emir veriyor?"
"....Belkide kraliçe Elizabeth'in kızıdır."Tip tip bakıp
"Ha ha ha, çok komik."Kar maskesini yüzünün yarısına kadar çekip sırıttı.
"Manyak herif."
Gülümseyip karşıma bakmamla anında gülümsemem soldu.
"Bu çaylak da illa karşımızda belirecek."
Brian hamakta oturur vaziyete gelip Ankaya baktı.
"Direk öldürsek daha kolay olmaz mıydı?"
"Kolay olurdu ancak Slenderman'ın bir bildiği olsa gerek."
"Haklısın Tim."Çaylak Sally ile oyun oynuyordu ve bizi fark edince yanımıza geldi.
"Bugün neden beni göreve almadınız."
"Niye? Her şeyde olmak zorunda mısın?"
"Hayır, ama-"Kafasının üzerine elimi koyup bir süre gözlerinin içine ciddi bir bakış sergiledim.
"Sen sadece misafirsin. Adımlarını denk al-"
Elimi kafasından çekip yanından ayrıldım.
___________________________________
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Who Am I? [𝘛𝘢𝘮𝘢𝘮𝘭𝘢𝘯𝘥𝘪]
Fanfiction"вu чσlα híç gírmєmєlíчdím." " Kendi yaptığım hatalar sonucu bu yola düşmüştüm ve nasıl geri çıkacağıma dair hiç bi fikrim yoktu. O siyah maskeli sarı kapüşonlu adamı nerede olursam olayım, başıma ne gelirse gelsin asla unutmam! Her şeyi o başlat...