2. Bölüm
Dersin bitmesine 10 dakika kalmıştı. Tarih sevdiğim bir dersti ama dolu kafa ile kesinlikle çekilmiyordu.
Atlas hemen yan sıramda uyuyordu. Benim de uykum vardı ama ders için not tutmakla uğraşıyordum, daha doğrusu Atlas için. Tarih dersim iyiydi, öyle ki çalışmadan bile geçebilirdim ama aynı şey yanımdaki kıvırcık için geçerli değildi. Ben kopya vermediğim sürece kesinlikle bu derste vasattı. Buna rağmen çalışmıyor, not tutmuyordu. Bu durumda iş başa düşüyor, kendi defterlerimde uygulamadığım bir düzenle notlar alıyordum. Başkası olsa notlarımı dahi zor paylaşırdım ama Atlas başkası değildi, değil mi?
"Of Dengiz, çekil az kenara her yeri kaplıyorsun."
Sahra'nın fısıldayan sesini duyduğumda arkamı döndüm. Dengiz cidden tüm sıraya yayılmış ve Sahra'ya yer bırakmamıştı. Normalde de dağınık biriydi ama uyuyorken ekstra dağınık oluyordu.
"Keşke yanıma otursaydın," diye fısıldadım iyice arkaya dönerek. "Zaten dersi dinleyen tek biz varız."
Gerçekten de öyleydi. Normalde Okyanus ile Sahra, Dengiz ile de Zahit yan yanaydı ama Okyanus ve Zahit fısıldaşıp durduğundan Sahra sinirlenmiş, o ikiliyi en arkaya postalayıp uyuyan Dengiz'in yanına, yani arkama geçmişti. Zaten en öndekiler hariç tüm sırayı biz kapladığımızdan bir sorun da olmamıştı.
"Of cidden ya, ikisi de uyuyor resmen."
Kafamı sallayarak önüme döndüm ve saate baktım. Dersin bitmesine neredeyse beş dakika vardı ve bu saatten sonra hoca dersi anlatmayı kesip anlattıklarını özetlerdi. Zaten yeterince dikkatli dinleyip not aldığım için geri kalanını dinleme ihtiyacı duymadım ve kalemlerimi toplayıp arkama yaslandım. Sahra'nın elleri fırsattan istifade hemen saçlarımı buldu ve oynamaya başladı, bu sırada ikimiz de ses çıkarmayıp en arkadaki ikilinin dün izledikleri film hakkındaki sohbetlerini dinliyorduk.
"Benimkiyle de oyna." Sohbetleri bir anda kesilmiş, Okyanus öne doğru fısıldamıştı. Sahra'nın ellerini saçlarımdan çekmeyecek şekilde arkamı döndüm. Okyanus tekrar fısıldadı. "Ders bitmek üzere zaten, dönebilirsin buraya."
Kaşlarımı çattım. "Sahra'mı rahat bırak." Karşılık olarak homurdandı. "Seninkiyle Atlas oynasın."
İsmini geçirmesiyle dikkatim bir anda yanımdaki bedene kaydı. Huzurlu gözüküyordu. Terden alnına yapışmış saçlarını geriye iterek "Uyuyor o," diye mırıldandım. Psikolojik olarak uyandırmamak için kısık sesle konuşmuştum.
"Zahit oynasın o zaman."
Göz devirdim. "Seninkiyle neden Zahit oynamıyor?"
Duraksadı. "Harbi ya," diyerek ona döndü. "Sen neden oynamıyorsun?"
Zahit "İsteseydin oynardık herhalde," diye hızlı bir şekilde kendini savunmaya geçince güldüm. Ses tonu bozulmuş gibi çıkıyordu ama rol yaptığı belliydi. Ben gülerken Okyanus "Hele yaprağıma bak," diyerek koluna hafifçe yumruk attı.
"Hele baktım koçum, söyle."
Tekrar Zahit'e kahkaha atarken zil sesi sınıfı doldurmuştu. Bu sırada Atlas hafifçe gerinerek uyandı. Ben onun yavaşça uyanışını izlerken arkadan gelen patırtılardan anladığım kadarıyla Dengiz de uyanmıştı.
"Koyduğumun Zahit'i." Sesi uykudan uyandığı için boğuk geliyordu. "Var ya bu gece seni uykundan Osmanlı tokadıyla uyandırmazsam şerefsizim."
Peşinden Zahit de cevap verince küçük bir tartışmaya girişmişlerdi. Kulağım onlarda olsa da gözümü Atlas'tan çekememiştim. Bir yandan gözlerini açmaya çalışıyor, bir yandan da kaşlarını çatıp arkadaki gürültüyü çözmeye çalışıyordu. Gözleri kısıktı ve çok... Öpülesiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anamız Babamız Yok Deriz |b×b|
Teen FictionEşcinsel konulu bir hikayedir. "Ya bizi böyle yakalarlarsa?" diye sordum tuttuğum elini daha da sıkarken. Gülümsedi. "O zaman anamız babamız yok deriz." Başlangıç tarihi: 25 Ocak 2022