10 (FİNAL)

445 20 15
                                    

    Hırkamın içine sakladığım kalemtraş jiletini çıkarttım. Gruba doğru yürümeye başladım. Sonra birbirleriyle bakıştılar ve üstüme doğru koşmaya başladılar. Bende jileti cebime atıp yanımdaki koca saksıyı aldım ve en önde olan Almira'nın kafasına attım. Yere düştü. Kafasından kanlar akıyordu. Kızlar çığlık attılar. Onları korkutmayı başarmıştım.

Sude:
-Amına koyayım zaten bunu öldüremezsek hepimiz ölecez. Dalın!

     Sonra tekrar üstüme gelmeye başlamışlardı. Bende masanın altına girdim ve çöpten cam gazoz şişesi aldım. Ayağa kalktım ve bunu da Ayşegül'ün kafasında kırdım. Yine duraksamalarına sebep olmuştum. Zaman kazanmıştım. Etrafa baktım ve gece lambasının yanındaki uzun demire doğru koştum ve onu elime aldım. Bununla kendimi koruyabilirdim.

     Demiri aldım ve Zeynep'in kafasına vurdum o da yere düştü. Odanın her yerinde kan gölcükleri oluşmuştu. Odada dört kişi kalmıştı. Sonra birbirlerine baktılar ve odanın dört yanına dağıldılar.

     Elimi cebime sokup jileti kavradım ve Yağmur'a doğru yaklaştım. Arkama birinin yaklaştığını hissettiğimde jileti arkamdaki kişiye sapladım. Üçü birden çığlık atmışlardı. Bende bundan yararlanarak önce Yağmur'un, sonra da jileti karnına sapladığım Rümeysa'nın kafasına vurmuştum. Odada sadece Sude ve Özgü kalmıştı.

    Elimdeki demiri alıp Özgü'nün de kafasına vurmuştum. Sonra da Sude'ye döndüm. Ama o benim karnıma tekme atıp elimdeki demiri almıştı. Tam bana vuracakken durdu. Cesaret edememişti. Ama eninde sonunda yapacaktı. Onun en değer verdiği arkadaşlarını öldürmüştüm. Ağlarken demiri havaya kaldırdı. Tam bana vuracakken demire sert bir şekilde vurdum ve demir uçtu. Elimdeki jileti boynuna dayadım ve kulağına eğildim.

-Ben kazandım Sude. 9'a karşı 1 oynadım ve ben kazandım. Sizinle oynamak gerçekten eğlenceliydi.

    Sonra da jileti boynuna geçirmiştim. Müdürün masasının üstündeki kağıtlardan bir tane aldım. Bir tane de kalem aldım. Son notu okuyamayacak olmaları çok acıydı.

Game over

...

    Bir şeyimi unutmadığımdan emin olduktan sonra son kez sınıfa baktım. Ayıcıklı ve Winx'li yorganlar gözlerimin dolmasına sebep olmuştu.

Kaan:
   -Alena! Bana ayıcıklı yorgan geldi değişelim mi?

      Kaan'a elimdeki kalpli yorganı göstermiştim.

-Benimde elimde bu var.

      Gamze'yle beraber kıkırdamaya başlamıştık. Kaan'da hayal kırıklığıyla elindeki yorganda bakıyordu. Gamze'ye de Winx'li vermişlerdi.

Onları kendi ellerimle öldürmüştüm.

     Bazen duygularımı ben bile anlamıyordum. Neden yaptığımı bilmiyordum. Tek bir şey biliyordum ki pişmandım ve bu özgürlüğümün son saatleriydi. Çünkü polisler beni mutlaka bulacaklardı.

     Okulun bahçesinde beni bekleyen annem ve babamın yanına gitmiştim. Yanlarında Gamze'nin ailesi ve Kaan'ın annesi de vardı. Zaten Kaan babasını hiç tanımamıştı. Annesi hamileyken babası ölmüştü ve ben Kaan'ı babasının yanına göndermiştim. Artık tanışırlardı ve umarım iyi anlaşırlardı. Ağlayarak yanlarına yaklaştım. Annemle babam beni hemen sarmalamışlardı.

Annem:
-Alena, noldu kızım?

-Okulda katil vardı. Her gece birini öldürdü.

    Sonra da kafamı eğmiştim.

-Gamze ve Kaan'ı da...

      Gamze ve Kaan'ın ebeveynleri söylediklerimin ağırlığı altında ezilmişlerdi. Başta inanamadılar. Sonra da çektikleri acıyla ağladılar.

       Polislerin buraya gelmesiyle kalp atışlarım hızlanmıştı. Daha da çok ağlamaya başladım.

Polis:
-Alena Demir burada mı?

-Be-benim.

Polis:
-Bizimle karakola gelmeniz lazım.

...

     Islah evine yarınla beraber tam 2 yıl olacaktı. Yarın gerçek bir cezaevine gönderilecektim. Bunu istemiyordum. Pişmanım demiştim, bir daha yapmayacağıma söz vermiştim ama hakim bana 10 yıl hapis vermişti.

     Bize bakım için verilen kalitesiz jiletlerden birini elime aldım ve tuvalete girdim. Jileti bileklerimin tam üstüne yerleştirip bileklerimi kestim. Kanlar beyaz zemine akarken ölmeyi bekledim...

KATİL KİM?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin