•Göğün Acı Feryâdı'nın devam kitabıdır.•
Bulutların ötesinde, garamdan kalelerle korunan bir ülke varmış. Bu ülkenin rüyaların gerçeklere karıştığı, acıların bile acıdığı, hislerin derinlere kazındığı şehrinde; gönlünde avuttuğu hüzünlerle ün salmış...
Merhabalar, merhabalar! Nasılsınız? Umarız iyisinizdir. Sizlere yeni bir bölüm getirdik. Dileriz ki siz de bize, yorumlar gönderirsiniz.
Bölüm sonundaki yıldıza dokunup ona parıltısını bahşetmeyi es geçmezseniz, mutlu oluruz.
İyi okumalar dileriz.🤍
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-3-
Ebediyet Nehrinde Yıkanmış Visâl.
Aşka baktım.
Gözlerim üşüdü, soğuktu, buzdandı bedeni.
Aşkı sevdim.
Yüreğim kanadı, gaddardı, acıttı nedeni.
Sonunda aşkı tattım.
Tenime işledi, eşsizdi, bulunmadı bir benzer edeni.
Okyanusun derinlerindeyim. Sesler kulağıma suyla birlikte şiddetlice çarpıyor, bu yüzden duyduğum tek ses, su darbesi. Herkesi unutuyorum, siliyorum hafızamdan. İzlerini dahi kazıyorum, elime tutuşturdukları bıçakla. Kimseye boyun eğmiyorum. Dizlerime vuruyorlar, yine yüzmeye devam ediyorum.
Bu deniz, ömrümü temsil ediyor. Nasıl yok sayıldığımı, nasıl önemsenmediğimi boca ediyor üzerime dünya ve ben boğulurken yeniden doğuyorum.
Onlar yüzme bilmediğimi sanıyor, oysa yaşamayı verdikleri acılarla öğrendim, bilmiyorlar.
Amcamın söyledikleri, odanın içinde ne kadar süreceği tahmin olunamayan bir sükunet peyda etmişti. Az önceki yapmacık samimiyeti bir nebze anlayabilmiştim fakat ilişkimize bu denli hızlı onay verip de bizi bir aile kılmaya kalkacaklarınıdüşünememiştim.
İşittiğim sözlerin gerçekliğini sorguladığım saniyeler boyu, gözlerim gecelerini aramıştı. Ama bu fiile dökülebilen bir arayış değildi. Yanımızda, bizi seneleridir asla kabullenemeyen birçok kişi varken imkân dahili olamıyordu. Güzel bir şeyin bahsi geçse bile...
Yutkunarak halıdaki bakışlarımı amcama ve babama diktim yeniden. Babam, amcamın az evvel söylediği şeyleri sindirmeye çalışırken kahve olsa bile karanlık görünen gözlerini üzerimizde gezdirdi. Annemde takılı kaldığında, önceden aralarında böyle bir konuşma geçtiğini belirten saniyeler boyu annemin çehresinde çığlıklar atarak var olan tebessüm çiçeğinin kokusu babamın burnuna ulaşmıştı. Gözlerimi kıstım. Ne diyeceğini kestiremiyordum. Dudaklarını oynatmadığı saniyeler boyu başıma milyon tane bıçak saplanıp çıktı. Önce babamın genzini temizleme sesi yayıldı odaya.
