Magnet | taegyu

0.0

"Kai sus amına koyim sabahtan bari car car susmadın patlatıcam bir tane yeter" Normalde küfür kullanmayı sevmeyen bir yapım vardı ancak gürültüye katlanamıyordum. Bu yüzden de ağzımdan istemediğim kelimeler çıkabiliyordu. Canım arkadaşım Kai yeni yapılan skatepark'a gitmek için götünü yırtıyor ben ise gitmek istemiyordum.

Kaykay sürmeye de Kai yüzünden başlamıştım. Eğlenceliydi evet ancak o kadar kaykay süren insanlarla aynı ortamda bulunmak istemiyordum. Bildiğim kadarıyla hepsi barbar ruhlu, kavgacı, cishetlerdi.

"Ya hyung gidelim işte ne olacak lütfen" Kai ısrarcı olduğu kadar tatlıydı ve ben bu tatlılığa dayanamayacak bir aptaldım. "Kavgaya girmek yok" Kai hızla kaşlarını çattı.

Onun sosyalleşmeyi sevdiğini ve ortamdan ortama girmeyi sevdiğini biliyordum. Ama en çok sevdiği şey kavgalardı. Kavgaların fitilini ateşlemeye bayılırdı. Ben ise tam tersi bir insandım. Lisanslı piyanisttim. Resim galerilerine gitmeyi, deniz kenarında sakin yürüyüşler yapmayı severdim. Yani ben sakin ruhlu Kai ise tam tersi lunapark gibi bir insandı. Ve ne yazık ki beni de yeni bir eğlence bulduğunda arkasından sürüklerdi. Burnumun dibine kadar girmiş arkadaşımı ittim ve kendimi yataktan attım.

Duvarda sadece Kai istediğinde sürdüğüm bu nedenle sanki yeni gibi duran kaykayımı elime aldım. "Hadi gideceksek gidelim. Ama dediğim gibi kavga yok" Kai homurdanarak bana baktı. "Tamam kavga yok ama oraya gittiğimizde de kavgacı tipler olmayacak. İstesem de kavga çıkaramam. Neden sanki orası serseri kaynıyor gibi düşünüyorsun ki? Onlar kaykay sürüyorsa bizde sürüyoruz. Biz serseri miyiz?" Gözlerimi devirmeden duramadım. Yani ben serseri değildim. Ama Kai tatlı serseriydi. Özellikle de yüzü. "Valla Kai ben olmasam da sen biraz serserisin yalan yok şimdi"

Kai kıkırdayarak ayağa kalktı. "Olsun hyung ben serseri olsam da sen varsın, beni serseri olduğum halde seviyorsun falan sıkıntı yok o yüzden" Konuşurken yanıma gelmiş tatlı tatlı bakmaya başlamıştı. Doğru söylüyordu. Kai ile uzun zamandır arkadaştık ancak bazen gerçekten çekilmez oluyordu. Gülümseyerek yanağından makas aldım.

"Yürü gidelim gelelim bitsin şu saçmalık"