Magnet | taegyu

1.5

Beomgyu

Havada hem bahar hem de kış kokusu vardı. Soğuk çiçek kokusu. Güzeldi. Mart'a girmiş olmamıza rağmen hava olması gerektiği gibi sıcaklaşmıyordu aksine soğuyordu. Canımı sıkmıyor değildi çünkü istediğim gibi dışarı çıkamıyordum.

Telefonuma gelen bildirim sesi ile dikkatimi o yöne vermiştim. Taehyun'u engellerken ne düşündüğüm hakkında şuan bir fikrim yoktu ama keşke sesimi de kapatsaydım. Telefona sanki ifşam çıkmış gibi bildirim yağıyordu. Telefonu elime aldım ve ne geldiğine baktım.

Yeonjun askom
Beomgyu acilen disari cikmsn lazim
Acil
Acil
Acil
Acil
.
.
.
.
.
.
Bak bi amk
Acil
Ya
Amk
Beom
Gyu
B
E
O
M
G
Y
U

Hay ananin amina koyiö ne var ya

Yeonjun askom
Disari cikman lazim

Neden

Yeonjun askom
Dogru
Neden

Ne bileyim amk neden sana soruyorum

Yeonjun askom
SOOBİN BENİ ALDATİYOR

NE
NASIL

Yeonjun askom
Ya sizin ev bunlarin evine yakin ya
Heh
Park falan var
Bu orda bir kizla bulusuyor hep
Simdi de bulusmuslar
Git hemen
Bak bi

BEN DEMİSTİM
ONUNLA
OLMA
DEMİSTİM AMK
İNİCEM VE DOVUCRM ONU
SEN KİMSİN BE

Yeonjun askom
EVET YA SEN KIMSIN
GİT DOV ONU
Görüldü

Sinirlerim tepemdeydi. Bir yandan Taehyun bir yandan da Soobin. Soobin'i sevmiyor değildim ancak pekte güveniyordum. 2 yıl boyunca Yeonjun'u süründürmüş 2 haftada da aşık olduğunu söyleyip sevgili olmuştu. Pek inandırıcı değildi. Ve birde Yeonjun'a sürekli olarak kardeşim demiş üzmüştü. Aldatmasını bekler miydim? Sanırım evet.

Bir hışımla ayağa kalktım ve dolabımdan kıyafetlerimi aldım. Soobin'i boğacaktım. Ve illegal olması zerre umrumda değildi.

"Baba ben dışarı çıkıyorum!"
"Neden?"
"Markete gideceğim biraz da yürüyüş yapacağım"
"Gitmişken bira da al!" Sikeyim senin biralarını dememek için zor durdum. Alkolik baba zordu.
"Hmhm aynen"

🌻🌻🌻

Havalar bir türlü ısınmadığı için küfür ettim. Taehyun ile tanıştığımız gün hava garip bir şekilde sıcaktı ve ben çok mutluydum. Hava sıcak olduğu için değil tabiki de Taehyun adlı bir yunan heykeli ile tanıştığım için.

Aşık değildim. Ama garipti. İlk defa böyle hissediyordum. İlgim çabuk kaybolurdu ancak şuan kaybolmuyordu. Garip ve güzeldi.

Adımlarım parka yaklaştıkça parkta olan kişininde görünüşü daha yakından görünüyordu. Tam koşup o Soobin denen iti boğazlayacaktım ki gördüğüm gri saçlarla adımlarım yere çivilendi. Nasıl? Yeonjun bana oyun mu oynamıştı? Geri, geri ve geri gitmek istiyordum. Benden hoşlanmayan, hislerimin karşılıksız olduğu Taehyun'dan kaçmak istiyordum. Silüet koştu, koştu ve koştu. Benim her geri adımımda hızlı adımları beni yakaladı.

"Hey konuşalım hadi!"

"Hayır." Hayır. Neden hayır? Kötü şeyler beni kıran şeyler söyleyecek. Nasıl eminsin? Bilmiyorum.

"Lütfen dinle sonra ne istersen onu yap lütfen hadi" Onayladım. Tekrar kırılabilirdim. Hem içki alacaktım babama eşlik eder en azından bu gecelik kırıklarımı uyuştururdum.

"Seni seviyorum"
"Siktir git"
"Hayır dinle, ben başından beri böyle hissediyordum ancak daha önce hiç böyle olmamıştı. Bende kötü yorumladım özür dilerim."

"Siktir git beni çok üzdün"

"Biliyorum izin ver düzelteyim" Nasıl emin olabilirdim? Beni dinle ne istersen yap demişti. Bende onu öpmeyi seçmiştim. Uzandım ve dudaklarımızı birleştirdim. Hareketsizce temas eden dudaklarımız titriyordu. Havanın soğuk olmasından mı bilinmezdi ama bana göre hislerimiz çarpıyor ve birbirini titretiyordu.

Dudaklarımız hareket ederken havayı keskin bir soğuk çiçek kokusu kaplamıştı; hafif soğuk havanın o burun sızlatan ama bir yanda da güzel olan kokusu, ağır bir karışık çiçek kokusu, papatya, gül, menekşe, lavanta, her türlü çiçek olabilirdi bilinmezdi. Bilinen şey elimin altında ki Taehyun'un kalbinin aşırı hızlı atıyor olmasıydı.

"Aşkın ne olduğunu seninle öğrenmeyi seçtim."

"Bunun için teşekkür ederim ancak babam biraz daha içkisini geciktirirsem ağzıma sıçacak!"