Garen kafayı yemek üzereydi. Tüm bu olanlara anlam veremiyordu. "Xi...Xi...Xin Zhao...Sana lan...lane...lanet olsun." ağzından bu kelimeler zar zor çıkıyordu. Olaylar onu yıpratmıştı. Demacia Noxus'a karşı geçen savaşı 4 ülkeden yardım alarak zar zor kazanmıştı. Ama bu seferki savaş çok daha zor olacaktı. Noxus rünlere sahipti. Demacia'da ise rünlerden çok az kişinin haberi vardı. Aklına aniden birşey geldi. Buradan kaçmalıydı.
Demacia...
Prens Jarvan oturuyordu. Önüne gelen yiyecek ve içecekleri yeyip içmek üzereydi. Yanında Xin Zhao vardı. Jarvan meraktan "Xin, Garen nerede ?" diye sordu. Xin Zhao'nun bir problemi vardı. Yalan söylerken kekeliyordu. Ne yapacağını bilemiyordu. Aniden ağzından şu iki kelime çıktı "Tuvalete gitmeliyim.". Jarvan "Tamam" dedi ancak burada birşey döndüğünü hissediyordu. Önündeki şeyden bir lokma aldı. Birkaç saniye sonra bayılıverdi. Xin Zhao içerden geldiğinde Draven ve diğerlerinin beklediği işareti verdi. Kaleye saldırmaya başladılar. Kaleyi işgal etmişlerdi. Askerler esir alınmıştı. Kaçmayı başaran sadece 6 kişi vardı. "Vayne, Fiora, Quinn, Shyvana, Galio ve Lux". Bu sefer durumları çok daha zordu. Kral Jarvan III esir düşmüştü. Prens Jarvan IV'ten haber yoktu.
Garen
Garen iplerden kurtulmayı başarmıştı. Tahminen Noxus sınırları içindeydi. Aklına gelen fikire göre daha çok uzun bir yolu ve araması gereken biri vardı. Bu savaş çok riskli olacaktı. Ve henüz Demacia'nın düştüğünden haberi yoktu. Bu sefer iş cidden zordu.