Biz her yaz ailece dedemlerin köydeki evine gideriz, akrabalar orada toplanırlar. Ne kadar ürkütücü bir ev olduğunu söyleyebilirim. Ben o zamanlar yaklaşık 14 yaşlarındaydım. O yaz yine köye, dedemlere gitmiştik. Gündüz kuzenlerimle birlikte dedeme bahçe işlerinde yardım ettik. Hava kararmaya yakın bahçedeki işleri bırakıp dedemlerin evine gittik. Çok yorulmuştuk. Zaten köyde yaşamış olanlar bilirler; köy yerinde insanlar genellikle akşam erken yatarlar. Bizimkiler de akşam saat 10 sıralarında uyumaya koyuldular. Ev kalabalık olduğu için benim yatağımı oturma odasındaki kanepeye serdiler ve gittiler. O odada sadece ben vardım. Biraz yatakta döndüm durdum, beni uyku tutmadı. Televizyonu açıtım, kanallarda izlemeye değer bir şey yoktu, kapattım. Zaten sabah erken kalkıp tekrar bahçeye, çalışmaya gidecektik. Saat gece 11 falan olmuştu. Hiç uykum yoktu ama kendi kendime
“Uyumaya çalışayım” dedim ve yatağa uzandım.
Yan yattım. Hala hiç uykum yoktu. Evden çıt çıkmıyordu. Belli ki artık herkes uyumuştu. Benim bulunduğum odanın kapısı nedense yarım açık vaziyette kalmıştı. Kapının diğer tarafında salon var. Tüm ışıklar kapalıydı. Sadece bahsettiğim salonu, gece lambası hafif aydınlatıyordu. Benim yüzüm o kapıya dönük, aralık kapıdan salona bakıyordum. Yaklaşık 5 dakika karşımdaki o aralık kapıdan salona boş boş baktım. Sonra birden salonda saniyelik olarak siyah bir hareketlilik gördüm. Kapının arkasından, sağdan sola doğru çok büyük bir hızla, büyük ve siyah bir cisim geçer gibi olmuştu. O kadar hızlıydı ki ne olduğunu gözüm seçememişti. Sadece karartısını görmüştüm. O an benim gözüme öyle görünmüş bir göz yanılması olabileceğini düşündüm ve çok umursamadım. Yine aynı şekilde uzanıp aynı yere bakıyordum. Fakat az önceki şeyden sonra daha dikkatli bakıyordum. Yaklaşık 10 saniye sonra yine kapının arkasından, bu sefer soldan sağa doğru yine aynı hızla aynı karartının geçtiğini gördüm. İşte o an salonda bir şeyin dolaştığını anladım. Hemen yataktan doğruldum ve oturarak bir sonraki geçişini izlemek için o aralık kapıdan salona baktım. Çok korkmuştum. Daha önce hiç bu kadar hızlı hareket eden bir şey görmemiştim. Tüylerim diken diken olmuştu. Kapının arkasından tekrar ne zaman geçecek diye beklerken, yine yaklaşık 10 saniye sonra aynı cisim aynı hızla bu sefer kapıdan bulunduğum odadan içeri girip doğruca üzerime gelip bana çarptı. Kendimi sanki araba çarpmış gibi hissettim ve oturduğum yatağa sırt üstü düştüm. Çarpmanın etkisiyle vücudumun her yeri ağrıyordu. Göğüs kafesimde, kaburgalarımda daha şiddetli bir ağrı vardı. Bu ağrıdan dolayı zor nefes alabiliyordum. Sırt üstü düştükten sonra o siyah varlığın üzerimde olduğunu gördüm. Tıpkı siyah bir çarşaf gibiydi. Üzerimde dalgalanıyordu. Vücut hatları zar zor belli oluyordu. Büyük siyah bir kumaş gibiydi. İnsan başı büyüklüğünde bir başı vardı. Bir sisin arkasından görünen, bir çift ateş parçasına benzer, kırmızı gözelerini dikmiş, bana bakıyordu. Burnu, ağzı ve kulakları yoktu. Sadece kırmızı gözleri vardı. Ayaklarını da göremiyordum. Sadece kollara benzer iki tane uzuvu vardı. Ben kaçmaya çalıştım ama ağrılardan dolayı vücudumu zar zor hareket ettirebiliyordum. O esnada ellerini boynuma doladı. Parmakları yoktu. Sadece kollarının ucundaki uzantılardı el olarak kullandıkları. Benim boğazımı sıkınca benim nefesim tamamen kesildi. Artık hiç nefes alamıyordum. Bağırmaya çalışıyordum ama ancak zar zor kısık sesler çıkarabiliyordum. Boğazımı sıkarken başını bana doğru eğdi ve o kırmızı buğulu gözleriyle gözlerimin içine baktı. Ben kurtulmak için çırpınıyordum ve ellerimle bileklerini tutup boynumu ondan kurtarmaya çalışıyordum ama çok güçlüydü. Ona güç yetiremiyordum. Yaklaşık 10 saniye kadar öylece boğazımı sıktı ve ben nefes alamadım. O beni bu şekilde öldürene kadar bunun böylece devam edeceğini düşünürken birden aynı hızla geldiği yöne, kapıya doğru hareket etti ve salonda gözden kayboldu. Ben derin derin nefes almaya başladım. Vücudum ve boğazım hala ağrıyordu. Zar zor yataktan doğruldum ve oturdum bir süre. Sonra biraz kendime gelince kalkıp odanın ışığını yaktım, o aralık kapıyı kapattım. Televizyonu da açtım sırf odada birilerinin olduğu hissine kapılmak için. Sabaha kadar odada öylece oturdum. Sabah olayı kuzenlerime anlattım ama pek aldırış etmeden dinlediler. Halbuki bu olaydan 5 yıl önce evin alt katında duvarda yürüyen o varlığı birlikte görmüştük. Bu varlık o varlığa hiç benzemiyordu. Hem şekil bakımından hem de karakter bakımından çok farklıydılar. Bu varlık direkt olarak bana karşı saldırgan bir tutum sergilemişti. Daha sonraki yıllar içerisinde belirli aralıklarla başka olaylar yaşamaya devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
panarolmal Aileniz
Horrorburda korkmaya esrarengiz olayları beraber çözmeye varmisiniz gerek sizin yasadiklariniz gerekse yazdığımız hikayelerle sizlerleyiz Günde en az iki hikaye