Bu hikaye 1987 de malatyanın köylerinde birisi olan yalınkaya da yaşanmıştır.
Hikâyenin gerçekten yaşanmış olması ile birlikte şahitleri de vardır.
Bu olayı yaşayan yemlihan adındaki kişinin kalemi ile sizinle paylaşmak istiyorum.Bir gün evime 40 kilometre uzaklıkta,başka köyde yaşayan akrabalarımı ziyaret etmeye karar verdim.
O zamanlar köylerimizde araç olmadığı için ulaşımı binek hayvanlar ile sağlardık.O sabah erkenden kalkıp işlerimi bitirdim ve atımı hazırlayıp yola koyuldum.
Yalınkaya güzergahında bulunan yaklaşık 300 metre yüksekliğindeki kayaların altında geçen yolu kullanmak zorundaydım.Köyün bu bölgesi hakkında bir çok efsane hikayeler duyardım küçükken.
Tamda o bölgeye gelince,oranın sessizliği ve bu yaşanmış hikayelerin ürperticiliğini hissedince atımı koşturup orayı hızla geçip yoluma devam ettim.Sonunda gitmek istediğim köye vardım ve akrabalarim ile buluştum.
Bütün gün oturduk sohbet ettik akrabalar ileBilirsiniz köy sofralarında insanlar saatlerce kalkmaz yemekten sonrası gelen çayların ardı arkası kesilmez.
Saat epey geç olmuştu,ben artık evime dönmem gerektiğini düşündüm ve akrabalarımdan musade istedim.
Ne kadar kalmam için ısrar etselerde kalmayı kabul etmedim,atıma binip yola koyuldum.Bir süre yolu katettim sonra o tuhaf olayların hikayelerin yaşandığı bölgeye yaklaşınca,kendi kendime konuşup rahatlamak için birşeyler fısıldar oldum.
(Bunu gibi bir çok hikayeler var yemlihan, bunların hepsi kocakarı hikayeleri,hepsi efsaneden başka bir şey değil,hem kocaman adamsın sen,korkacak birşey yok,olurda birşey olursa atını koşturur,kurt ve benzeri bir hayvan da saldırırsa tüfeğin var vurur geçersin..)
Bunun gibi şeyleri kendime telkinde bulunarak cesaretimi korumaya çalışıyordum.
Tamda o an yolun yaklaşık 30 metre uzağında beyaz birşey farkettim.Bir kuzuydu bu
Aklıma tabi kötü birşey getirmemeye çalışıyordum.
Kendi kendime düşündüm acaba bu kuzu kimin sürüsünden ayrıldı da burada kaldı diye.
O bölge yakınında oturan Mahmut dayının koyunları vardı,mutlaka onlarındır diye düşündüm.
Zaten o tarlada onların tarlasıydı ve evleri ise 150 metre uzaklıktaydı.
Kuzunun olmadığını anlayinca mutlaka aramaya gelirler buraya diye düşündüm.
Zaten evlerinin ordan bakınca kuzunun olduğu nokta görünüyordu.
Bir kaç kez bağırdıktan sonra duyarlar gelirler diye düşünerek yoluma devam etmeye karar verdim.Bir kaç dakika gittikten sonra arkama dönüp bakınca o kuzu sanki büyümüş koyun haline dönmüş bana bakarak arkamdan geliyordu.
O an korkudan elim ayağım birbirine dolaştı,zor bela atı koşturmaya başladım.Arkama dönüp bakmaya dahi korkuyordum.
O anda birden atın arkasından birşey atladı ve kollarını arkadan bana doladı.
Benim ise korkudan gözlerim karardı kendimden geçip ölmek üzereydim.
At ise tökezledi sanki taşıyamayacağı ağır bir yükü götürmeye çalışıyordu,terlemeye başladı hayvan arkasını çekemiyordu.
Ben bu olanlar karşısında dayanamadım ve bayıldım.
Kendime geldiğimde sabah olmuş,at beni eve getirmişti.
2 hafta boyunca bu olay yüzünden yataktan çıkamadım
Olanları ise sadece eşime anlattığımda dehşet veren o korkusunu yüzündeki o donuk ifadesinde görebiliyordum.Allah kimsenin yolunu onların yolu ile keşiştirmesin
ŞİMDİ OKUDUĞUN
panarolmal Aileniz
Hororburda korkmaya esrarengiz olayları beraber çözmeye varmisiniz gerek sizin yasadiklariniz gerekse yazdığımız hikayelerle sizlerleyiz Günde en az iki hikaye