7. Gün

244 41 33
                                    

7

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

7. Gün- Kimi Seviyorum.

Okulumdaki hemen hemen her kız Wang yibo'ya aşık olmuştur. Demek istediğim, sanırım neden istediklerini anlayabiliyordum. Bu okuldaki tam bir pislik olmayan tek adamdan biriydi ve her şeyin üstüne kiraz ve gökkuşağı serpintileri ekleyecek olursak, çok yakışıklıydı.

Yemin ederim, en az bir kızın koyu kahverengi gözlerinin ne kadar muhteşem olduğu konusunda her gün bayıldığını duyuyorum.

Ama Yibo'nun her gün ayaklarının dibine düşen kızlar olmasına rağmen, hiçbiriyle ilgilenmiyor gibiydi. Söylentilere göre daha önce hiç ciddi bir kız arkadaşı olmamıştı.

Lakin, Dün okul günü koridorlarda onun neredeyse ağzına düşecek muhteşem görünümlü bir kızla görmem beni oldukça şaşırttı.

Durduğum yerden ne dediklerini anlayamıyordum ama onun söylediği bir şeye kıkırdıyordu. Kör bir adam bile ikisinin flört ettiğini anlayabilirdi.

Okulda çok ünlü olan bir genç, ne kız nede erkek ile fazla samimi olmayan. Lakin ona sülük gibi yapışan sinekler ile dolu etraf. Benimle konuştuğunu bilseler ne derlerdi acaba.

"Bu hiç Adil değil!" Birkaç dolap aşağıda olan bir kız tısladı. "Geçen yıldır Yibo'yu benimle konuşması için uğraşıyorum."

"O çok şanslı." Kıskanç bir kız nefesinin altında homurdandı.

Bu gerçekten komik bir anda dayanamayıp kahkaha attım. Herkesin yibo'yu istediği gerçeği göz önüne alındığında, şanslı olanlardan biri olup olmadığımı düşünmeden edemedim. Dolabımın kapısını kapatırken başımı sallayarak sessizce gülmeye devam ettim.

İlk dersime gitmek için Yibo ve kızıl saçlı kızın yanından geçmek zorunda kaldım. Ben ikisinin önüne geçtiğimde, Yibo kızıl saçlı kızdan uzaklaştı. "Zhan!" diye seslendi, iki adım attıktan sonra durdum.

Yavaşça arkamı döndüm ve ona zayıf bir gülümseme gönderdim. Gözlerini devirirken birlikte olduğu kırmızı saçlı kızın bana öldürücü bakışlar attığını fark etmemek elden değildi. "Yibo, bugün benimle derse kadar eşlik edeceğine söz vermemiş miydin?" diye sordu tek kaşını kaldırarak.

Yibo kızararak bana döndü. "Bunu yarına erteleyebilir miyim, Mina?"

Mina, pembe sakızını iğrenç bir şekilde şapırdatarak çenesini sıktı. "İyi." diye tısladı, çok kısa şortuyla uzaklaşırken.

"Az önce benim için Mina'yımı ektin?" diye sordum şakayla.

Yibo gülümseyerek gözlerime baktı. "Evet."

Yutkunduğumda yanaklarım ısındığını hissettim. Daha önce hiç böyle hissetmemiştim. Yibo'nun yanında neden bu tür tepkiler alıyordum? "Ehem." Boğazımı temizlerken hızla kendimi toparladım. "Baksana kız arkadaşın ile az kalsın güzel bir yumruklaşaktık. Gözleriyle bana nasıl hançer fırlattığını gördün mü?"

Yibo elini dağınık kahverengi saçlarından geçirerek bana çarpık bir gülümseme gönderdi. "O benim kız arkadaşım değil."

"Ha!?"diye mırıldandım. "Doğru, yani siz sadece birbirinizi gördüğünüzde selamlaşan tanıdıklarsınız. Bu kadar samimiyet'de ondan dimi? Kız dibindeydi yakın olsanız neyse "

"Ne yapa bilirim, Üzerime geldi." Yibo omuz silkti. "Sadece ben ona iyi davranıyordum."

"Onu uzaklaştırabilirdin." Kitaplarıma sıkıca sarılarak mırıldandım. Sesim neden bu kadar kıskanç geliyordu? Yani, Yibo benim falan değildi. "Unut gitsin."

Yibo, derince nefes aldı önce bir kaç saniye sonra meraklı bakışları ile bana baktı. Boğuk sesi ile "Ben başkasını seviyorum zaten."

Tek kaşımı kaldırırken kafam ona doğru kaydı hızla. "Kimi?"

Yibo parmak uçlarıyla burnuma hafifçe vurarak bana sırıttı. "Birisi işte."

Yibo koridorda benden uzaklaşmaya başladığında kollarımı kavuşturdum. Elimi omzuna koyarak onu döndürmek için peşinden gittim. "Yibo, söyle bana."

Yibo sırıttı, elini kaldırıp siyah buklelerimin bir tutamını kulaklarımın arkasına okşayarak beni şaşırttı. Yibo'nun koyu kahverengi gözleri benimkilerde parlarken gözlerim büyüdü. "Peki tamam, yanımdan ayrılma yakında sana kimi sevdiğimi söyleyeceğim."

"Çok kötüsün yibo" Dudak büzerek konuştum. Gülümseyerek bana baktı. Söylese ölümüydü sanki, gözleri nasılsa parlıyor onu anarken, gerçekten çok seviyor olmalı.

"Zhan," diye seslendi dalmış olan olduğum düşünceler arasından ayrılırken ona baktım.

"Merak etme, Fazla bekletmiyecegim" başımı salladım anlamışcasına. Peki neden kalbim bunu duymak istemiyor? Korkuyorum ama neden? Güzel bir kız olduğunu düşünüyorum? Beni sevicek halı yok ya! Zhan, ne diyorsun! Saçmalık ben bir erkeğim hayali bile yanlış! Her güzel şeyin sonu vardır, buda o anlardan biri, Yibo, hep benimle olucak düşüncesi neden hep aklımdaydı bu çok yanlıştı.

Ona sadece mutluluklar dilemem, gerek çünkü hayatı bana anlamdıran kişi olduğu için. 

Yanyana sınıfa girencege kadar kafamın içinde ki, düşünceler bir an olsun beni bırakmadı. Kendime gelmeye çalışarak sınıfa girdim.

Lakin, çıkacağa benzemiyordu.

Ölmemek İçin On Neden / YizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin