Aradan birkaç gün geçmişti.Barışsa bu sıkıcı,monoton hayata devam ediyordu.Büge onunla gerekmedikçe konuşmuyordu ve bu Barışın daha kötü hissetmesine sebep oluyordu.Savaşı öldürdüğü için çektiği vicdan azabını kelimelerle ifade edemezdi.
Yine sıkıcı bir iş gününün sonunda Barış arabasını almak için otoparka ilerliyordu.Etraf çok sessizdi.Barış huzursuz olmadan edemedi.Etrafına göz gezdirerek arabasının olduğu alana geldi.Arabaya binip çalıştırdı.Tam sürmeye başlamıştı ki,şirkete gelen adamı tam önünde gördü.Freni çok ani bastı.Kafasını direksiyona vurdu.Neyseki,bayılıcak kadar sert vurmamıştı.Ama yinede alnındaki sıcak kanı hissediyordu.Kafasını tutarak arabadan indi.Biraz sendeledi,ama hızla kendini toparladı.Ve kafasını kaldırıp karşısındaki adama baktı.
Barış:Delirdinmi sen?!Neden arabanın önüne atlıyorsunki?!
Adam sanki bunların hiçbirini duymamıştı.Yine o soruyu sordu işte.
Adam:Ferda nerede Savaş bey?
Barışın bu işten çok canı sıkılmaya başlamıştı.Ne diyecektiki?Ferdayı öldürdüğünümü?Ama adamın onun yalanına inanıcak gibi hali yoktu.Yinede aynı yalanı söylemeye devam etti.
Barış: Bilmiyorum.
Bunu dişlerini sıkarak sinirle söylüyordu.Adamsa herzamanki gibi sinirbozucu sakinliğiyle Barışa bakıyordu.Yavaş haraketlerle cebinden küçük bi kutu çıkardı.Barış onun içinde ne olduğunu bilmediyi küçük boru şeklinde birşey gördü.Adam onlardan birini ağzına götürdü.Adam yine aynı soruyu tekrarladı:
Ferda nerede?Barış sinirlenmeye başlamıştı.Hızlı adımlarla adama doğru gitti ve ağzınadıki şeyi çıkarıp attı.Adam o sırada Barışı tehdit etmeyi de ihmal etmemişti.
Adam:Bana sizin hakkında kontrollü biri diye söylemişlerdi.
Barış:Onlar daha gerçek benle tanışmamış demekki.
Adam onu yine duymazdan gelmişti.
Adam: Galiba siz eşinize çok değer veriyorsunuz.Onun yaptığı kazayı üstleniyorsunuz sonuçta.
Barış o an ne yapacağını şaşırdı.O bunu nasıl bile bilirdiki?
Barış yanlışlıkla biraz kekeledi:S-sen ondan uzak durucaksın!Benim aileme yaklaşma!
Barış çok iyi biliyordu ki,adam bunu bildiğini belirterek Barışı tehdit ediyordu.Bu yüzden direk savunmaya geçmişti.
Adam:Evet,onu kesinlikle önemsiyorsunuz.Hatta düşündüğümden daha fazla.Barış gerçekten gerilmeye başlamıştı.Bir yandan kafası şiddetle zonkluyordu.Bir yandan da Bügeye birşey olma ihtimali onu delirtiyordu.Kanamanın şiddetlendiğini hissetti.Başı dönmeye başlamıştı.Ayakta duramıyor,sendeliyordu.Elleri titremeye başlamıştı.Evet onda panik atak olduğunu biliyordu.Ve bu durumu daha kötü hale getiriyordu.O an Barış daha fazla ayakta duramıyacağını anladı.Ve etraf karanlıklaşırken,o kendini yere bıraktı.Ne kadar zaman geçtiğini bilmiyordu,ama gözünü hastanede açmıştı.Etrafına baktı,yanında Büge oturmuşdu.Bir dakika,o ağlıyormuydu?Barış buna sevinip sevinmemesine karar veremeden Büge onun uyandığını fark etti.Göz bebekleri heyecanla büyüdü.Hızla Barışın yanına geldi.
Büge:Barış?! İyimisin?! Sana ne oldu?!
Barış ilk önce su istedi.Suyu içtikten sonra ona olan herşeyi anlatma kararı aldı.Büge duyduklarıyla şok geçiriyordu.
Büge: Barış sen delirdinmi?! Belli ki,adam çok tehlikeli birisi.Polise şikayet et,birşey yap.
Barış:Olmaz.Adam bir çok şey biliyor.Hem seni de polise vericektir.Buna izin veremem.Büge göz yaşlarından parlayan yüzüyle Barışa bakıyordu.Barış bu durumda bile olsa kendini bir an mutlu hissetti.Büge onun için endişelenmişti.Bunun için herşeyini feda ederdi.Bir süre konuşmadı.Sadece onun yüzünü ezberlemek istercesine inceledi.Sonunda Barış konuşmaya başladı.
Barış:Cana birşey söylemedin değilmi? O iyimi?
Büge:Hayır söylemedim,merak etme.Bakıcısıyla birlikte evde.
Barış rahatladığını hissetti.Ve aklına gelen şeyle Bügeye döndü:
Ben ne kadar zamandır buradayım?
Büge:Nerdeyse iki gün oldu.
Barış:Sadece kafamı çarptım.Neden bu kadar uzun süre uyanmadımki?
Büge:Kafanı düşündüğünden sert çarpmışsın.Hemde,kanında zehir bulmuşlar.
Barış:Zehirmi?
Büge:Evet.En son nerede ne yedin sen?
Barış hatırlamaya çalıştı.Galiba şirketteki ofisinde birşeyler yemişti.Ama ne olduğunu hatırlamadı.Zaten pekte önemi olmadığını düşündü.
Barış:En son ofiste birşeyler yedim.Onu da birisi getirmişti işte.Çalışanlardan biriydi.
Büge:Birisi zehiri yemeye katmış olmalı.Bak Barış,bu adam gerçekten tehlikeli birisi.Dikkatli olmalısın.Büge ayağa kalktı ve hemşireyi çağırdı.Barış ona umutsuzca baktı.
Barış:Ne olur gitme.
Büge ona yine tiksinirmişcesine baktı.Barış ona hak veriyordu.Hala yanında olması bile mucizeydi.Neler yaşatmıştı ona.Hatırkadıkça kendini öldürmek istiyordu.
Büge:Can endişelenicektir.Gitmem lazım.
O sırada içeriye hemşire girdi.Barışın kafasındaki yaraya ve yanındaki cihazların değelerine baktı. Ona yakında taburcu olabileceğini söyleyip çıktı.Barış yine düşünceleriyle yalnız kalmıştı.Evett.Bir bölümün daha sonuna geldik.Umarım beğenmişsinizdir.Daha uzun yazmaya çalıştım.Oy ve yorum yapınn❤️❤️.577 kelime.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Aşk Hikayesi
FanfictionBarış Bügeyi ne kadar seviyorsa Büge Barıştan bir o kadar nefret ediyor.