Billie Eilisih- everything i wanted
11 EKİM 2015
Tanrım gece boyunca Jungkook'un projesi için uğraştım. En sonunda bitti. Gözlerimi ovuşturarak kalktım. Ve Telefonumu açıp Kook yazısına tıkladım.
-Alo, Kook projeyi bitirdim sana da yolladım.
-A-hh A-nladım hyun-g ben seni s-sonra ararım ımmh
-Ah ben özür dilerim.
diyerek hemen telefonu kapattım. Tanrım.. yeter artık nefes almak istemiyorum. Canım çok yanıyor. Neden bu kadar üzülmek zorundayım? Jungkook'a bir kere birlikte takılalım mı desem hemen tersler ama sevgilisi istese yanına gitmek için bin takla atar.
2 gün kaldı doğum günüme. Acaba gelir mi doğum günüme? Yaklaşık 4 saat kadar bir süre geçmişti. Bende bu süre de ders çalışmıştım. Çünkü vizeler yakındı. Oturup bütün gün onun için yas tutamazdım.
Kapının çalmasıyla düşüncelerimden sıyrılarak kapıya doğru yöneldim. Tae ya da Yoongi Hyung gelmiştir diye düşündüm. Ama açtığımda Jungkook'u hele de sevgilisini hiç beklemiyordum.
"Hyung? Bizi içeri almayacak mısın?"
"Ah tabi B-buyrun."
Tanrım oalcak iş miydi şimdi bu?!?
"Bak Mia bu Jimin Hyung."
Her şeyi halleden var ya ondan.
"Selam Jimin oppa." dedi sesini cırtlatarak.
Tamam arkadaşlar az dayanın kusmak yok.
"Siz niçin gelmiştiniz?" Çok mu kaba bir soruydu?
"Jimin Hyung Biz Mia ile bu gece burada kalabilir miyiz? Anlarsın ya." dedi cilveli bir şekilde. Tamam kusabilirsiniz. Tanrım ne yapmalıyım! Derken telefonum çaldı. Yaşasın Jackson arıyordu. İşte bu!
"Bir dakika lütfen."
"Alo. Jackie?"
...........
"Lafımı olur. Tabii ki gelebilirsin."
.........
"Hayır itiraz yok. Hem fazladan odam da var."
.............
"Bende öptüm." Şu an o kadar mutluydum ki.
"Ah çocuklar çok(!) isterdim fakat bir arkadaşım bana kalmaya gelecek."
"Arkadaş mı bana daha çok sevgilin gibi geldi." dedi Mia. Jungkook hemen lafa atıldı.
"Yok ya ne sevgilisi. Arkadaşı, Tanırım ben Jackson'u." alayla sırıttım.
"Neden Jungkook? Benim sevgilim olamaz mı?" Jungkook dilini ağzında gezdirdi.
"Her neyse biz otelde kalırız."
"Görüşürüz. Jimin oppa."
gülümsemeye çalıştım. Tanrım sonunda gittiler. Jackson'a o kadar minettarım ki. Ama yine de Bay Jeon'dan trip yiyoruz. Aihs az kalsın evimde sevişeceklerdi.
🎈
"Evet hyung. Bugün burada buluşalım hepimiz. Hem Jack'de geldi."
"Tamam Jim. Jungkook beyler de gelecek miymiş?"
"Yok. O yine sevgilisinin yanında." dedim göz devirerek.
Telefonu kapatıp Jackcon'a döndüm.
"Jackie, Bizimkiler de geliyor, özlemişsindir."
"Tanrım! Tabii ki de çok özledim. Ama şu Jungkok'u özlediğim pek söylenemez. Onun bana bakışları pek hoş değil." ve ekledi,
" Bence o seni kıskanıyor."
" Ne? Saçmalama Jack o niye beni kıskansın ki."
"Çünkü sen sürekli onunla ilgileniyorsun ve ne zaman başka biriyle ilgilensen, sana trip atıyor."
"Onu fazla şımartmışsın Jimin. Onu sevdiğini hepimiz biliyoruz ama yani o daha bir ergen ve ona fazla yüz veriyorsun."
"Bilmiyorum. Ona karşı koymak o kadar zor ki. Ona bir türlü kızamıyorum, Ama-ama elimden gelse o kadar çok hesap sorasım var ki. O...O beni kullanıyor gibi hissediyorum..."
"Ah minie bebeğim, artık dayanamıyorum. Ben Amerikada'yken bile beni arayıp ağlamanı istemiyorum. Jimin , artık gülmeni istiyorum."
Tanrım, Jackson çok iyi birisiydi. Tam ağzımı açacakken zilin çalmasıyla ikimize ayaklandık.
"Hoş geldiniz.." Yoongi Hyung saçlarımı okşadı. Ağladığımı anladığı için beni mutlu etmek istityordu. O gülümseyince ben de gülümsedim.
"Hoş bulduk Jim. Çok açım umarım yiyecek bir şeyler vardır...."
Gülümserken kafamı olumsuz anlamda salladım.
"O zaman... bende seni yerimm!!" dedikten sonra beni gıdıklamaya başladı. Tanrım! O çok ince düşünceliydi. Fakat...güldüğüm için önümü de göremiyordum. Eğer görebilseydim, karşımda gülümseyerek bana bakan bir adet Jeon görebilirdim.
Selamlarrr. Nasılsınız?
Umarım beğenmişsinizdir^^^
Oy vermeyi unutmayınnn.
Öptümm!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FADED/JİKOOK
Teen Fiction"Jimin Hyung halleder değil mi??! Jimin Hyung her boku halletsin zaten!!! Çıkarın için olmasa yüzüme bakmazsın!!"