Ellie Goulding- I Need Your Love
12 EKİM 2015
"Min yardıma gelmemi ister misin?" mutfakta mısır patlatırken Tae bana seslenmişti.
"Gerek yok TaeTae hallediyorum." ve evet Jungkook da gelmişti. Nasıl geldiğini ve neden geldiğini bilmiyorum ama bana trip atar bir tavrı vardı. Tanrım sevgilim bile değil. neyin tribini çekiyorum ki. Ama bundan sonra kıssasa kıssas. Haklılardı ona çok yüz veriyordum.
"Film seçebildiniz mi?" diye sordum sehpaya atıştırmalıkları dizerken. Jin hyung sorumu cevapladı,
"Evet, bir aksiyon filmi seçtik." Yoongi hyung ise gözlerini devirdi,
" Karar verdi* olacaktı. Korku filmi izleyelim dedim ama Hobi ile Jin'in itirazları yüzünden saçma sıkıcı bir film seçtik işte!"
"Huysuzluk yapma yoongi. Ortak bir karar verdik işte."
"Neyse tartışmanız bittiyse başlayalım artık filme." dedi Jungkook.
Tanrım şu işe bakın! Koca koltukta bana kalan yer Jackson ile Jungkook'un ortası. Yavaşça yerime geçtim fakat ikisinin ortasın da ezilebilirdim. Çünkü kalan alan çok dardı. Jackson Jungkkok'a alaylı bir bakış atıp elini omzuma koyup çekti. Başım omzuna düştüğün de bende ona biraz yaklaştım.
Jungkook şu an sinir küpü olabilir ama umurumda değil. Ya da...umurumda.
🎈
Film sonunda bitmişti. Eğer bitmeseydi Jackkook ikilisi birbirlerini bakışlarıyla dövebilirdi.
Yine yine aynı şeyler. Önce beni kıskansın, sonra ilgi istesin. Sonra sevgilisinin yanına. Değişen bir şey yok. Fakaaat, Jungkook biraz dalgın görünüyordu. Umarım bir sorunu yoktur.
Odamda telefon ile uğraşırken odamın kapısı çaldı.
"Gel!" dedim ve içeri Jungkook içeri girdi.
"Bir sorun mu var?" diye sordum. Çünkü Jungkook bunun dışında nerdeyse yanıma hiç gelmezdi.
"Sadece.... Seninle konuşmak istiyorum hyung." Şaşırmıştım. Belki de bunu bahane konuyu istediği yere çekecek? Nerden bilebilirim ki.
"Hyung... Jackson ile aranızda bir şey mi var?" Biliyordum. İyi de neden sordu ki?
"Hayır yok. Belki de şu anlık." dedim. Tabii ki de onu deniyordum. Jackson ile sevgili olma gibi bir amacım yok.
"Ne? Nasıl şu anlık?"
"Anladın işte. O iyi bir sevgili adayı olabilir. Yakışıklı, yetenekli, nazik birisi. Neden olmasın?"
"Oh öyle mi?" dedi sinirli suratıyla. Ne dedim ki? Ne oluyor bu herife?
"Öyle kook." dedim.
"Ben yakışıklı değil miyim?" Çok hem de... En yakışıklı sensin bebeğim.
"Ne alaka Jungkook?" dedim içimde ki düşünceleri dışarı belli etmemeye çalışarak.
"Her neyse hyung sanırım fazla saçmaladım." dedi ve tam çıkacakken onu durdurdum.
"Nereye? Biraz daha kalsaydın." Onunla konuşmayı özledim.
"Mia ile buluşacağım." Tanrım yine mi şu kız.
"Oh- peki. Görüşürüz."
"Görüşürüz hyung." dedi ve gitti. Yine yine olduğu gibi. Gitti.
Sanırım su altında ağlamak iyi gelecekti. Duş alıp belki rahatlardım.
...........
AKŞAM
Duştan çıktıktan sonra kahve eşliğinde kitabımı okurken telefonun çalmasıyla dikkatimin dağılması bir oldu.Ekranda yazan yazıyı görünce bir an duraksadım.
Kook kişisi arıyor....
Neden arıyordu ki?
-Alo?Efendim kook.
-Ahh Huyungggg nasssınn?!
-Jungkook? sen iyi misin?
-Hyung O hıck* beni hıck* aldatıııığğ
-Ne? Mia mı? Nerdesin şimdi
-Kapının önünde.
Diyerek kapıyı kapattı ve zil çaldı. Hızla kapıya ilerlediğimde Jungkook ayakta duracak gibi değildi.
"Aa merhaba? Siz benim Jimin Hyunguma benziyorsunuzzz. O da sizinn gibi çooook güzel."
Tanrım bu çocuk ne saçmalıyordu. Çok fazla içmiş herhalde.
"Kook ben zaten senin Jimin hyungunum."
"AA gerçektenmi."Bir anda ağlamaya başladı.
"Jimin hıck* Ben hıck* onu başkasıyla hıck* yatakta hıck* yakaldımm."
Tanrım bu Mia aklını kaçırmış olmalıydı. Jungkook aldatılır mı hiç?
"Tamam kook. Şşşş geçti hadi gel. Uyu dinlen biraz."
Onu yatağa yatırdıktan sonra beni kendine çekti ve aramızdaki mesafeyi azalttı.Kalbim...Sanırım şu an yerinden çıkaca. Yanaklarım zaten yanmaya başladı.
"Benimle uyu Jimin-ah Lütfenn." yavaşça onun yanına uzandığımda başını hemen boynuma gömdü. Tanrım!! Bu çocuk ne yapıyor böyle. Tanrım O beni kokluyordu!!!
"Jimin-shi Kokun başımı döndürüyor. Nasıl bu kadar güzel kokabilirsin?" dedi kısık bir ses tonuyla. Sanırım şuracıkta bayılacaktım. Kokumu mu seviyordu? Park Jimin. O sadece bir sarhoş çok umutlanmasan mı acaba?
O uyumuştu fakat ben uyuyabileceğimi düşünmüyorum. Çünkü hareket bile edemiyordum. Ya Jungkook'un o yüce kokusu ile uyuya kaldım ya da bayılmıştım. Çünkü göz kapaklarım kapanmaya başlamıştı.
Sabah olmuştu. Ama benim başım yastık yerine sert bir göğüse değiyordu.Tabii ya!!! Dün gece. Yavaşça başımı kaldırdım ve bir adet uyuyan minik bir tavşan gördüm .Tanrım o çok tatlı! Şu an bu tatlılığı yüzünden onu ısırasım geliyor.
Yataktan kalktıktan sonra o da uyanmaya başladı. Dün ki olayları öğrenmeliydim. Jungkook gözlerini yavaş yavaş açarken ağzından çıkan kelime ile her an ağlayabilirdim.
"Mia?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
FADED/JİKOOK
Novela Juvenil"Jimin Hyung halleder değil mi??! Jimin Hyung her boku halletsin zaten!!! Çıkarın için olmasa yüzüme bakmazsın!!"