FADED/JİKOOK

0.8

Bazen ne kadar aptal olduğumu sorguluyorum. Bana yaptığı onca şeyden sonra bile nasıl hala duygularım değişmez? Halbuki o kadar yıl geçti. Unuturum sanmıştım. Ama öyle olmuyormuş.

6 afganın dramı +suriyeli(Jin)

Jin: Bir şey dicem. Hangi embesil kolzet kapağını kırdı.

Namj: oha la yeni taşındık eve olm ne yaşıonuz

Taetae: Şey belki biraz

Jin: naptın amk kırıdın

Hobi: aklıma çok kötü şeyler gelio😶🏆

Taetae: Ya hemen de fesat anlayin aq
Böcek gördüm görünce bi anda klozete Zıplayınca .... Eheh

Jin: eheh? MAL

Taetae: ne var ya

Hobi: Neyse boş verin onu. Jimin bu hafta sonu pratik yapmaya başlayalım. Anca hazırlanırız.

Yoongi: Niye ki

Jimin: Önümüzdeki ay festivallerde sahne alacağız. Onun için
Bu arada hyung hem dans dersleri hem de pratik nasıl alacak?

Hobi: hmm onu hallederiz.

Jk: Ben dans derslerine bakarım
Çok güzel baletimdir(!)

Jimin: Eğer yapabildeydin gerçekten etkileyici olurdu.

Jk: Eğer seni etkileyecekse olabilirim.

Yoongi: Noluyo lan burda

Taetae: amma yavşak çıktım ju g

Jin: Biz niye mesajlaşıyoruz amk aynı evdeyiz

Bu çocuğun amacı neydi? Kendine daha fazla aşık edip daha fazla üzmek için mi? Bilmiyorum. Hiç bir şey bilmiyorum.

Ben kara kara düşünürken diğer herkes bir anda salona toplanmaya başladı.

Hobi hyung" Of hadi sıkıldım oyun oynayalım."
" Ben de ya" " saklambaç oynayalım."
Yoongi huyung gözünü devirdi;" çoçuk musunuz ya?" " Evet evet hadi oyalayalım çok sıkılmıştım. "

Taş kâğıt makas oynadıktan sonra yoongi hyung ebe çıktı." Hay ben böyle şansın ama"
Herkes gülmeye başlamıştı.

Yoongi hyung sayamaya  başlayınca bi anda herkes telaşlandı. Oyunun kuralı sadece salonda sakalanacatık.çünkü çok kişiyiz ve ev büyük. Herkes saklanırken ben ortada patlıcan gibi kalmıştım. Sonra kitaplığın yanının boş olduğunu gördüm. Yoongi hyungun gözlerini açmasına az kalmıştı. Koşarak oraya  vardım fakat bi anda birine çarptım ve bi kol beni belimden tutup kendine çekti.

Kafamı kaldırdığım da bu kişinin Jungkook olduğunu gördüm(yn: baska kimi bekliodunuz). Ve biz çok yakındık! Nerdeyse öpüçecektik! Çünkü alan çok dardı. Ve geride çekilemezdim sayama birmişti bile! Şu an kalbim hiç olmadığı kadar hızlıydı. Bu-bu kadarı çok fazlaydı. Jungkook öylece benim gözlerime bakarken ben kızarmış ve terlemiştim.  Bir eli belimde diğer eli elimi tutuyordu.

Biz öylece tepkisiz dururken bi anda yoongi hyung bu tarafa doğru geldi. "Hey! Siz napıyorsunuz? Oynamaya geldik yiyişmeye değil!" Yoongi hyungun dediği ile gözlerim sonuna kadar açıldı ve direk ondan uzaklaştım. Tanrım, kıpkırmızı Olduğuma eminim!

"Hyung hayır! Yanlış anladın! B-ben sadece saklanıcak yer ararken Bi a-anda oraya g-girdim işte!"

Yoongi hyung duvara doğru gitti. "Öyleymiş tamam." Ve elini duvara vurdu
"Jimin ve jungkook;SOBE! Diğer herkes çıkabilir. Bugünkü yemekler jikook çiftinden!"

Herkes alkışlamaya başladılar. "Oh be yemek yapacağım diye çok korktum!" Jin" ben de tae aç kalırız diye" tae jine yastık fırlattı. Ben ise hayatta neden bu kadar şansız olduğumu sorguluyorum. Of of.  Ben neden ondan uzaklaşmaya çalışırken daha fazla yakınlaşıyorum. Belki evren- he he jimin evrenin işi gücü yok sana mesaj verecek.

Jungkook'a dönüp konuştum "İyi de sen bu konuda çok iyisin bense hiçbir şey bilmiyorum. " dedim utangaç bir tavırla. Az önce olanlar hala kalbimi hızlandırıyordu.
Jıngkook bana tavşan dişlerini göstererek sıcacık gülümsedi. Yapma işte onu yapma.

"Sıkıntı yok. Bugün yeni şeyler öğrenmeye hazır mısın?"