FADED/JİKOOK

0.9

"Şey Jungkook, bu makarna neden köpürüyor?" Jungkook aceleyle yanıma gelip kapağı kaldırdı" Jimin! Kapağını kapatırsan taşar tabii ki. Şöyle yarım kapatırsan" basit bir şeyler olsun diye makarna ve köfte yapacaktık.
Jungkook o kadar iyiydi ki ondan bir kez daha etkilenmiştim. Ben ise, daha makarna yapmayı  beceremiyorum!

Ben hayranlıkla jungkooku izlerken o harika bir şekilde köfteyi hazırlıyordu. O kadar muhteşemdi ki. Gidiği siyah eşofman ve siyah tişört ile bu kadar mükemmel olması imkansızıdı.

Ben de ise bana çok bol gelen bi tişört ve dizlerimde biten şort vardı. Evsiz gibi görünüyordum. Bi ona bi kendime bakıp iç geçirdim. Dudaklarım büzülmüştü. Tezgaha yaslanırken Jungkook  yanıma geldi. bir eli tezgahta bir eli çenemdeydi. Yavaş bir şekilde çenemi kaldırıp ona bakamamı sağaldı. Ayaklarımın titrediğini ve kalp atışlarımı fark etmemiştir umarım. 
"Soru ne? Neden bir anda yüzün düştü?" Diye sordu. Evet evet bu adam çok zekiydi. Hala ondan hoşlandığımı biliyordu. Ve beni kendine daha fazla aşık etmeyi planlıyordu. Sonra da ağzıma sıçmayı.

"Y-yok bir şey!" Hızlıca elini ittim ve onda uzaklaşıp sakinleşmeye çalıştım. Jungkook ise bu ani tavrımla affalamış ve kıkırdamıştı. Of şimdi de komil duruma düşmüştüm! Neden böyle ani hareketler yapıyor ki?

Yemeği bitirdik ve masayı topladık. Ben mutfakta bize kahve hazırlarken bir anda mutfağa Yoongi hyung girdi.
"Jimin,Biraz konuşabilir miyiz?"
"Tabi hyung buyur.
"Sizin aranızda ne var? "
"N-neyden bahsetiyorsun? K-kimden?"
" Hadi ama kim olduğunu çok iyi biliyorsun.
Bak saklambaç oynarken de mutfaktayken de gördüm sizi. Jungkook'u seviyor musun hala?"

Kafamı yere eğdim hüzünlü bir ifadeyle gözlerine baktım. Konuşmadan da anlatabilmiştim. Yoongi hyung bana şefkatle gülümsedi. "Anlıyorum seni jimin. Onca yıla ve yaptıklarına rağmen. Aşk bu ota da konar boka da. Ama... Jungkookta senden hoşlanıyor."
Gözlerim pörtledi. "NE!?"
"Oğlum, bağırmasana!"
"Nasıl hyung ne alaka o asla benden hoşlanmaz , hoşlanamaz.!"
"Jimin çok bariz. Kör müsün? Sana bakışları, davranışları, sana verdiği değer. O seninle olduğu kadar hiç kimseyle mutlu değil. Evet, geçmişte çok kalbini kırdı ama bunlardan pişman gibi duruyor."

Öylece kalakaldım. Diyecek bir şeyim yoktu. Hiç fark edememiştim. Çünkü hep Jungkooktan kaçıyordum ve göz temasından kaçınıyordum. Ama deneyecektim.
"Hadi içeri geçelim. " kafamı salladım. Kahveleride alıp salona doğru yürüdüm. Şimdi
Gözlem zamanı.

Herkes gelmişti. Ve sohbete başlamışlardı. Daha sonra dans konusu açıldı.
" Çok hızlı geçmiş zaman ya, sırf kurs tanınsın diye Jimin video yayınlamıştı." Gülümsedim
"Harikaydı! Cidden çok büyülenmiştim!"  Dedi
Tae. Mahçupça gülümsedim. Bi anda hafiften Jungkook'a bakmaya başladım. Ve o şu anda
Bana tam olarak elini çenesine yaslamış muazzam gülümsemesi ile bakıyordu. Tamam.sakinim.çok.sakinim.

Konu başka tarafa dağılmıştı. Ben ise hala Sakinleşemeye çalışıyordum. Zaten ben hep sakinleşmeye çalışıyorum. Bugünlük bu kadar aksiyon yeterdi. Kalbim daha fazlasını kaldıramazdı. Esnedim;" herkese iyi geceler. Çok uykum var."
"İyi geceler minnie!"
Herkesten iyi dilekler aldıktan sonra nihayet yatağıma vardım. Çok yorulmuştum. Hızlıca uykuya dalabildim. 

"Jiminee! Jiminee! Hadi uyan çok geç oldu saat 10.00."

"Yaa biraz daha lütfen. " yorganı kafama kadar çektim. Ama bir dakika bu ses....
Hemen kafamı kaldırarak dağılmış saçlarımla şişmiş gözlerimle karşımdakine baktım.
Jungkook...( Yn: E kimi bekliodunuz amk")

"N-n'oluyo"
"Bir şey olduğu yok jimin ho hyung seni çağırıyor sadece. Sabahtan beridir seni uyandırmaya çalıştım. Ama o kadar tatlıydın ki uyandıramadım."
"Sabahtan beri derken?"
"9.00dan beri" dedi ve gülümsedi
Ne!? 1 saattir beni mi izliyor?! Ya salyam aktıysa, ya horladıysam? Neresi tatlı bunun amk!?!

"B-ben hemen geliyorum sen gidebilirsin."

Jumgkook odadan çıktı. Hay amk ben böyle işin adam daha gün başlamadan yanımda hayır yani koskoca evede 7 kişiden gele gele bu mu gelmiş! Yeter be!

Pratik bitmişti. Biz de bitmiştik. Huzlıca yerdeki su şişemi kapıp bir dikilte içtim. Ve yere yattım. "Ahh hobi hyung, çok iyi
Çalıştık. Tebrikler." Gülümsedi.
"Sana da jimin."

Eve gidip hızlıca duş aldım.  Ve koltula oturdum. Çok yorulmuştum. Kanepede uzanıp bir şeyler izleyecektim.  

Öylece televizyon kanalarında dolanırken sıkıldım.  Evde hobi hyung dışında kimse yoktu. O da yatıyordu. Çok sıkıldım. Bari kahve yapiyim.

Mutfağa doğru gidecekken kapı çaldı. Ve gelen jungkooktu.(yn:E kimi bekliodunuz amk-2)

"Hoşgeldin."
"Selam." Dedi gülümseyerek. İçeri geçti ceketini astı. Ben ise odaya doğru yürüyordum. "Jimin! Bir şeyler konuşabilir miyiz?"