7. Bölüm

557 24 3
                                    

Acil çocuk yapmalıyız

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Acil çocuk yapmalıyız.

"Anne ben sabırlı bir adam değilim. Bunlar burda sarmaş dolaş yatacak ben rahat rahat oturacam. Hadi ya! Bak bak adama bak kardeşime nasıl sarılmış? Yeri rahat tabi herifin." diye homurdanma sesi duyduğumda gözlerimi açtım. Salıncakta Alparslan göğsümde uyuyordu. Bende başımı onun başına yaslamıştım. "Biz uyuya kalmışız." dediğimde Handan hanım bana gülümsedi. " Sorun değil kızım bizde sahur sofrasını hazırladık gel bakalım." dedi. Alparslan'a dönüp ellerimi saçlarına götürüp okşadım. " Alp kalkman lazım." dedim onu uyandırmaya çalışırken. "Öpersen uyanırım." dedi birden yakında ki Beril ablamın kıkırtısı gelirken Handan hanımda gülmeye başladı. " Herife bak ben öpecem onu görecek." diyen Meriç'le Alp gözlerini açtı. Yerinden dikleşip mahçup gözlerle onlara bakıp Meriç'e soğuk ifadesini dikti. Bana dönüp ona nispet yaparcasına anlımdan öpüp kendiyle kaldırdı salıncaktan.

Sofraya oturduğumuzda kahvaltı tarzı ağırlıklı bir sofra kurulmuştu. Masanın köşesinde gördüğüm çikolatalı pudingle define görmüş gibi gözlerim büyümüştü. Üzerine dilimlenmiş çileklerle harika gözüküyordu.

"Dur ben sana onu ilk vereyim. Yoksa gözlerinle kaseleri yiyeceksin." diyen Beril ablam önüme kaseyi koydu. Tatlı kaşığımı daldırıp koca bir kaşık alıp yedim. Ben iştahla yerken Haluk Bey "Handan senin puding ve çilek aşermenin sebebi de belli oldu. Erik aşermen belliydi de bunu öğrenememiştik." dediğinde aklım Ateş'e gitmişti. "Erik aşerme sebebi neydi?" diye kocamın hala bir ikizim olduğundan haberi yoktu.

"Ateş. Ela'nın ikizi. O da hep erik yer. Yerli yersiz her yerden erik bulup yiyebilir. Bir ara nerelerden gece ağlıyor susmuyor diye erik aradığımı hatırlıyorum." dedi Haluk Bey. Alparslan şaşkınca bakıyordu bana. "Peki nerede?" dediğinde "Uzun hikaye. Sokakta görsem kardeşimi tanımam." dedi Meriç konu açılmaması adına. Sahur yapıp odalarımıza geçtik. Bize gösterdikleri oda beyaz döşenmiş normal boyutlu bir odaydı. Köşede duran orkideyi görünce Alparslan'ın bana dün dediği sözler geldi aklıma.

"Ela bizim bazı şeyler yapmamız gerekiyor." dediğinde ona döndüm. "Bak burda yapılması yapılmaması gereken şeyler var. Biz bunlara uyalım. Son gün olabilir fakat kurallara uymakta fayda var." dedi. Oruç tanımını duymuştuk fakat ailede kimse tutmadığı için tutmamıştık. Duşa girip temizlendikten sonra niyet getirip odaya bıraktıkları sürahiden bol bol su içtik. 

Açelya odaya girdiğinde bakışlarım ona döndü. Gülüp elimdeki suya baktı. "Hazırlık yapıyorduk." dediğimde kahkaha attı. "İyi de yarın bayram. Biz son sahur olarak bayram gecesi de yaparız. Aile fertleri uyanmasa da sahura o gün uyansın, bayram sabahı herkes aynı evde olsun diye." dedi. Alparslan Açelya'yı umursamadan oh çekmesiyle bakışlarımız onu buldu. "Öpmek bile yasaklar arasında yazıyordu. Neyse kıl payı kurtuldum. Seneye inşallah." dediğinde Açelya kahkaha attı ve kendini tutamayıp odadan çıktı. Alparslan'a sinirli sinirli baktığımda omuz silkti bana. 

Mafyanın Güzel GözlüsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin