3- 45 Kalibre

68 1 2
                                    

Ok,süratine sürat katarak hedefe doğru gidiyordu. Mısra soğukkanlılıkla okun girdiği adamın yanına giderek ceplerini karıştırdı. Ufak bir bellekten biraz büyük olan cihazı aldıktan sonra yavaş ve kısa adımlarla Mustafa Tekin adlı cesetten uzaklaştı.

Yaşar Gültekin. Mustafa Kemal Anadolu Lisesi'nde edebiyat öğretmeni. Yaşı 49. Hiç evlenmemiş ve bir çocuğu var. Çocuğu güvenlik güçleri tarafından 7 yıldır aranıyor.

Yaşar Gültekin denen adamı araştırmak için okulunu değiştirmenin saçma bir karar olduğunu düşünüyordu Mısra. Zaman bazı şeyleri gösterecek gibiydi. Hafıza kartını parmakları arasında döndüren Mısra, sakin bir tavırla üzerinde toz katmanı oluşmuş eski bir model laptopa kartı yerleştirdi. Mısra, kart bilgisayar tarafından okunmayınca heyecanlı ve seri hareketlerle kartı çıkarıp ikiye bölmeye çalıştı. Hafıza kartlarının bozuk zannedilmesi için kullanılan bir taktikti bu. Babası bunu Mısra'ya öğretmişti. Kartın eski hali ve bu teknik, Mısra'ya babasının nasıl öldüğü hakkında fikir verebileceğini düşündürdü.

Kartı açtığında içinde kağıt olması Mısra'ya ufak çaplı bir kalp krizinden sonra nam-ı diğer kafasından aşşağı kaynar sular dökülme olayı Mısra'yı korkutmuştu. Kızıl korkmuştu.

İçinde katlanmış bir kağıt bulunuyordu. Kağıdın üzerinde yazan MISRA yazısı Mısra'yı şok etmişti.

"Well well well Mrs. Taşkın. You think you ara close to solving the case, but you know what ? COMBİNATİON WON. Like always.

*Bak bak bak Bayan Taşkın. Olayı çözmeye yaklaştığınızı düşündünüz ama biliyor musunuz ? BİRLEŞİM KAZANDI. Her zaman ki gibi.

Mısra, not karşısında donar bir vaziyette dururken artık bu şehirde kalamayacağını fark etti. İstanbul, onun kurbanlarıyla doluydu.Şehirden ayrılmayı düşündüğü için arkasında bırakacağı son bir ceset, onun moralini bozamazdı.

Elinde bulunan 1911 yapımı 45 kalibrelik Desert Eagle ile Yaşar Hoca'nın evine gizlice giren Kızıl, karşısında uyuyan bir Yaşar Hoca beklerken ölüm korkusu yaşayan bir Yaşar Hoca buldu. Yaşar Hoca'nın kafasına silah dayayan siyah maskeli bir adam bulunuyordu. İri yapısı ve maskesiyle Deccal'i andırıyordu sanki. Kızıl endişelendi ama bunu farkettirmemeye çalışırken:

"Hoşgeldin Kızıl. Biz de Yaşar Beyle sohbet ediyorduk. Sonra fark ettim ki senin aradığı bilgiler bende. Baban ölmed..."

"Kan. Kızıl ortadayken kan her zaman vardı. Kızıl'ın fıtratında sadece kan vardı."

Lafını bitirmesine izin vermeyen kızıl seri bir şekilde ateş ederken bir danscıyı andırıyordu. Silahından kurtulan Kızıl, bacağına sabitlediği bıçağı fırlatarak adamı yaraladı. Bıçak omzunun altı ile kalbi arasında bir yere girmişti. Kızıl, adamın silahını ayağıyla ittirdikten sonra eğilip:

"Babam öldü" dedi Kızıl, karşısında babası varken.

MısraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin