II - kucak doℓusu keℓebek

150 88 26
                                    

Sonun Başlangıcı

Bölüm 2

"Kucak dolusu kelebek"

"Kucak dolusu kelebek"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


○●○

Kucak dolusu kelebeğe sahip olmak gibiydi hayatım. Bana ait olduklarını bildiğim için mutluydum fakat ertesi gün öleceklerini düşünmemle için için kahroluyordum. Ben bu gece geriye tek bir gün ömrü kalan kelebek misali öyle bir ölmüştüm ki, annemin bana küçükken anlattığı masaldaki prensin gücü bile artık beni uyandırmaya yetmezdi.

Dakikalardır uyumaya çalışsamda kafamın içinde dört bir yana dağılmış olan düşünceler buna engel oluyordu. Hikâyenin sonunda ya aklımı başıma alacak ya da kafayı yiyecektim. Aklımı başıma almak adına ayağa kalkıp cama doğru ilerledim. Bu hakkı onlara tanımış olduğum için kendimden nefret ediyordum. İyi niyetimin suistimal edilmiş olmasından da nefret ediyordum. Yıllar yılı tek amacım misafirine iyi bir ev sahibi olabilmekti. Amca dediğim adamın kafayı bana taktığını nerden bilebilirdim ki?

Camdan dışarı göz değdirdiğimde hâlâ gitmediklerini fark ettim. Ki zaten aşağıdan sesleri geliyordu. Fakat artık benim ne onların yüzünü görecek gücüm, ne de seslerini işitecek tâkatim vardı. İnsanlardan kolay nefret eden biri değildim. Hatta aksine empati yapmayı çok severdim ama bu kez durum farklıydı. Değil empati yapmak, empati yapacak aklı bile artık bedenimde istemiyordum.

"Mavi"

Aklımı başımdan alan düşünceler o kadar yoğundu ki gelen kişiyi bir türlü fark edemedim. Adımın seslenilmesiyle arkamı dönüp kapıya doğru göz değdirdim. İşte o an kelimenin tam anlamıyla kan beynime sıçradı çünkü görmek istediğim en son kişi, yüzündeki maskeyi düşürmüş bir vaziyette karşımdaydı. İlk önce bu duruma bir türlü anlam veremedim. Cesaretimi toplayıp olanları bi nevi idrak edebildiğimde kelimelerimi ağzımda çevirdim.

"Ne işin var senin burda?"

Cevap vermek yerine kapıyı ardında bırakarak bana doğru yürüdü ve ben bu duruma karşılık olarak yalnızca "yaklaşma" diyebildim. Her ne kadar cesaretli kalmaya çalışsamda korku, tekrardan sinsi bir düşman misali bedenimi ele geçirmeye başlıyordu. Son çare olarak geriye doğru adımlarımı hızlandırdım ve sırtımı duvara yaslayıp hafiften ağzımı araladım.

"Ne istiyorsun?"

Durdu ve ardından iki adım ötesindeki pufu kendisine doğru çekip oturdu. "Seni"

Sonun Başlangıcı (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin