Sonun başlangıcı
Bölüm 3
"Dünya tersine dönse"
○●○
İhtimallerin pençesine takılıp kalmak ne de acı bir şeydi. Neyin ne olacağını bir türlü kestiremiyor, ordan oraya hiç durmadan savruluyordun. İşte şuan içinde bulunduğum durum tam olarak böyle. Önümde ise ihtimallerin sunduğu iki seçenek...
Ya ne olacağını bilmeden gitmeyi dene
ya da kalıp ölmeyi bekle
Nefesimi tutmuş bir vaziyette Gökmen'in, bizi izleyen kişinin kim olduğunu anlamasını bekliyordum. "Ben de bakmak istiyorum" dedim. Neden arkamı dönmeme izin vermediğini ise anlayamıyordum. "Belki tanırım"
Dikkat çekmemek için arada gözlerini baktığı noktadan ayırıyordu. Yine ayırdığı sırada "tamam" diyip kafasını olumlu anlamda salladı. "Yavaşca arkana dön"
Arkamı dönmek yerine elimi ayakkabılarıma götürdüm. "Ne yapıyorsun?" Diye sorduğunda onu susturup "dikkat çekmiyorum işte" diyip güldüm. Ardından ayakkabılarımın bağcıklarıyla oynamaya başladığımda amacımın ne olduğunu anlamış olmalı ki o da benimle beraber kikirdeyip "Ona baktığını anlamaz korkma, bak hadi" dedi. Onun da verdiği gaz ile baktığı yere bakmam bir oldu. Bizi izlediğini düşündüğümüz adam, olduğumuz konumdan hayli uzaktı fakat bize doğru baktığı apaçık bir şekilde belli oluyordu. Farkedilmemesi mümkün olmayan bir detayı fark etmemle "dur bir dakika!" Diyip bedenimi doğrulttum. "Tanıdın mı?" Diye sordu Gökmen. "Tanımam mı!" Diyerek yanıtladım. İçimde ise yok yere bir garip heyecan kol geziyordu. "Bu ayva göbeği nerede olsa tanırım"
Gözükmemek için elektrik direğinin arkasına saklanan adam, büyük ihtimalle babamın korumalarından biriydi. Bedenini az biraz saklayabilmişti fakat ayvayı andıran göbeğini saklamak ne yazık ki mümkün olmamıştı. Henüz ismini bilmiyor olabilirdim fakat her Allah'ın günü odamın camından onları izlemek, bellerine geçirdikleri kemeri bile ezberlememe sebep olmuştu. "Yanındaki adamlardan biri" diyip Gökmen'e döndüm. "Cidden mi?" Dedi. Sorduğu soruya karşılık başımı olumlu anlamda sallamamla sözlerine bir yenisini daha ekledi. "Peki ama neden gizlice bizi izliyor ki?"
Sorunun cevabı bariz bir şekilde belliydi. Babamın Gökmen için olmaz, o erkek demesi beynimin içine tekrardan nüfus ettiği ara adamın neden bizi izlediğini anlamam çok kolay olmuştu. Hikmet Çakır, sözde namusunu ve çok sevgili (!) kızını korumaya çalışıyordu.
Nedenini anlamıştım anlamasına fakat "bilmiyorum" diyip omuzlarımı bir yukarı bir aşağı salladım. "Yanına gidecek miyiz?"
"Sen önce soruma cevap ver, gideriz elbet" dedi. Hangi soru olduğunu aklıma getirmeye çalıştığım ara "kaçıp kendine yeni bir hayat kur" demesi bir oldu. "Bunları sonra konuşur..." Cümlemi bitirmeme izin vermeyip şaşırmama sebep olacak bir biçimde aniden beni susturdu. "konuşamayız, çok geç olabilir" dedi. "Yoksa o kart adamla evlenmek mi istiyorsun?"
Sen bunu nerden biliyorsun? Dercesine ona baktım. Bakışımdan anlamamış olmalı ki cevap vermedi. Bunun üzerine "sana bunu kim söyledi?" Deyip merakımı gidermeye çalıştım. "Ben babanın adamıyım çiçeğim" dedi. "Sence de öğrenmem normal değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonun Başlangıcı (Ara Verildi)
Narrativa generaleHer acı yaşadığı zamana esirdi. Onun acısıysa zamandan uzak, babasının kirli ellerinde can verdi. Ona göre kızların kaderini babaları yazardı. Kendisine yazılan kaderin mürekkebiyse hiç şüphesiz çocukluğunun cellatı olan babasındaydı. Alnına yazıla...