Kızlar yurdunda kalan bir genç kızın başına en fazla ne gelebilir ki? diye sormayın.
Çünkü kimse kendini organ ticareti yaparken bulmayı hayal etmez.
~
Yayımlanma tarihi: 29 Kasım 2021
⭐️⭐️⭐️ OY VERMEYİ UNUTMAYIN. ⭐️⭐️⭐️ Keyifli okumalar! -yektane
MEDYALAR: The Plot In You - Feel Nothing Maribou State - Tongue Light Club - Blizzard Anıl Emre Daldal - M. Feridun Düzağaç - Alev Alev
Sokağımsan Ben anahtarı çevirdiğim zaman Kapanan evin kapısı değil, Senin kapın olsun açılan. -Cemal Süreya
🩹🔥
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
12. EN ÇOK KORKAN, EN ÇOK SEVENDİR
Kalanla kaçan bir değil. Kaçan hep kalanı koruyandır, kalan ise kaçanı suçlayandır.
Yaralarımıza güvenip sırtımızı yaslamak yerine bir insana güvenip sırtımızı yaslasaydık şu an yaralarımız bizimle beraber değildi. Yaralar terk etmezdi, yaralar güven kırmazdı. Ama bir insan hem seni terk edebilir hem de güven kırabilirdi. Hatta sizi bir piç gibi yeniden kimsesiz hissettirebilirdi.
Kalbinizdeki yeniden filizlenen duygular çok değil sadece bir günde yeniden ölebilirdi. Ölmek kolaydı, ölmek her zaman en kolay olandı, terk etmek gibi. Önemli olan kalıp savaşabilmek, yaşayabilmekti. Afra ölümü seçerek kolaya kaçmıştı. Kıvanç bırakarak ya da terk ederek kolaya kaçmıştı.
İkisi de benim aksime korkağın tekiydi.
Ben her zaman savaşmayı seçmiştim, sonunda yenilgi olsa bile. Ya da öyle sanıyordum.
Kıvanç ile duygularım için savaşmıştım ve sonunda yenilmiştim.
O günün üstünden tam iki ay geçmişti. Beni habersiz bırakıp gittiği günün ardından tam iki ay geçmişti. Feris Kayra, terk edilişleriyle ünlü olan kadın yeniden terk edilmişti. Bu yüzden günlerin bir önemi yoktu, herhangi bir gün yeniden ve yeniden. Ben sırtımı ona dayamaya fırsat bulamadan o beni yeniden yaralarımla tek başıma bırakmıştı. Sadece birkaç saat yeniden mutlu olmuştum, hem de o mutsuzluktan ölürken. Kıvanç kardeşini kaybetmişken ben diğer yarımı bulmuş gibi hissetmiştim. Ama sadece birkaç saat.
Dora'nın, "Hazır mısın bebeğim?" diye seslenmesiyle kendime geldim. Sürdüğüm kırmızı ruj, dudağımın kenarına taşmıştı. Ruju sürmem bitince son kez makyajımı kontrol ettim. Dudaklarımdan taşan ruju ıslak mendille sildikten sonra göz kapaklarıma gelen rimeli de sildim.
Merdivenlerden sesi gelen Dora'ya yüksek ses ile "Çok az kaldı." dedim.
Banyo aynasının önünde duran tokayı alıp neredeyse kalçama gelen saçlarımı toplamaya başladım. Saçımı toplamak için kafamı öne eğdiğimde bütün düşünceler kum saati gibi beynime dolmaya başladı.
