3. Bölüm ♣️

146 11 1
                                    

İyi okumalar :)) Multi Rüya :))

•••
Rüya'dan...

Okulun kapanmasına 34 gün vardı. Ve hala ders işliyorduk. Evde oturup dizi izlemek çok daha tercih edilesiydi bence.

Barkın, nam-ı diğer 'Sınıfın Şebeği' yine elinden geldiğince dersi kaynatıyordu. Bir Açlık Oyunları sevdalısı geometri hocamızın Açlık Oyunları sohbetlerine zaafı vardı. Ve biz bunu fazlasıyla kullanıyorduk.

Sıranın altından telefonumla oynarken mal Anıl'ın açtığı WhatsApp grubu sayesinde telefonum yerinde duramıyordu. İsmi her gördüğümde sövdüğüm gerçeği ile değiştirirsem umursadığımı düşünecekleri gerçeği yan yana gelince grubun ismine ellemiyordum. Maalesef elleyemiyordum.

-Rakip Team-
Anıl- Abi bizi yaz kampına gönderiyorlarmış.
Rüya- Biz?
Anıl- Rüzgar, ben, Dilan ; Sen, Emre, Derin.
Rüya- Anıl yeme beni.
Anıl- Git müdüre sor. Karşılıklı sınıflardaki rakip takımları yaz kampına göndereceklermiş.
Rüzgar- Kaç gün?
Dilan- Çok eğlenceli olur bence. Değil mi Rüya?
Rüya- Ne demezsin. Her neyse kaç gün Anıl? Ve neden?
Anıl- Çığlık atmayın ama 3 ay. Ve birbirimizle kaynaşmamız ve buzları eritmemiz içinmiş.
Rüya- Şakasın.
Dilan- Hah! O buzlar ne erir ama!
Emre- Gelmem.
Anıl- Zorunlu.
Dilan- Yemeyiz gençler.
Rüya- Çok mükemmel abim.
Emre- Bizi yemesende gelmem ki senin olman yeter.

Şaka. 3 ay. Onlarla. Kampta. Hem de yazın. Hem de Dilan'la.

Yaz kampı eğlenceli olabilirdi ama onlarla asla. Düşünmek bile ayrı bir işkenceydi.
____

Okul bittikten sonra eve gittim. Abimin evde olmadığını öğrendikten sonra eşyalarımı çantama tıkıp Emrelere gitmem bir oldu. Annem zaten karışmıyordu ki karışamazdı. O evin tek çekilebilir yani abimdi.

Emre benim 15 yıllık arkadaşımdı. Derin ise 10 . Bu yüzden bu kadar sıkıydık. Ama şu bir gerçek ki Emre ile olduğu kadar güçlü değildi Derin ile olan bağım. Emre benim her şeyimdi. Buğra'dan yani abimden sonra.

Telefonum çalmaya başladığında Emrelerin evine gitmeme çok az kalmıştı.

~Buğra arıyor...~
"Efendim Buğra?"
"Bana ne zaman abi diyeceksin?"
"2 yaş az bence."
"Bence değil. Herneyse niye evde kalmıyorsun?"
"Sen yoksun."
"Bunu aştığımızı sanıyordum."
"Aşmadık, aşamayacağız."
"Neden?"
"Sen yokken her şey beni boğuyor."
"Yarın geleceğim. Şimdi Emrelerde kal."
"Tamam."

Buğra olmadan hep hatırlayamadığım geçmiş beni boğuyordu. Hiçbir şey bilmese bile geçmiş boğabilir miydi insanı? Ayaklı cevap gibiydim bu soru için.
Emrelere geldiğimde kapıyı çaldım ve birkaç saniye sonra Eylem Teyze kapıyı açtı. Hiç yadırgamadan beni içeri aldı. O bile biliyordu geçmişimi. Ben bilmiyordum bir tek.

Emre'nin odasına çıktığımda beni kapıda bekliyordu.
"Yine ne oldu?"
"Buğra. Yine evde değil."
"Tamam geç."

Emre buydu işte. Konuyu deşmezdi. Soru sormazdı. Sadece anlardı. Herkese gerekliydi böyle bir dost.

Geceye kadar sohbet ettikten sonra yatmıştık. Yani ben uyuya kalmıştım.

•••
Umarım beğenirsiniz. Yeni bölüm en kısa zamanda yayımlanır. Teşekkürler :))
-Çağla :))

Rekabet vs. AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin