Saçlarımın arasında gezen parmakları kırmak istemem normal miydi. Kendimi yan tarafa çevirdim. Hissettiğim parmaklar saçımdan çekilmişti.
Sonunda uykum tekrar agırlaştığında yanağıma değen sulu öpücükle sıçradım.
"Napiyon manyak" dedim elimi kalbimin üstüne götürdüm.
"Seni uyandırıyordum"dedi. Yanımda ki boşluğa uzanıp bana döndü.
Yüzünde bir tebessüm vardı sakaları hafiften çıkmaya başlamıştı ve göz rengi dahada koyulaşmıştı
Onu süzdüğümü fark etmiş olacaki yutkundu bende yutkundum.
Bir kolunu uzanmam için açtığında başta içimden ne kadar inkar etsemde uzandım.
Saçlarıma bir öpücük kondurgunda gözlerim kapanmıştı
Bir süre öyle durduk. Birbirimizi özlemiştik yan yanaydık ama özluyorduk.
Kuşların tiz sesi güneşin hafif ısısı ve gece yağan yağmurun bıraktığı koku...
"Özür dilerim" dedi sesizligi o bozmuştu ilk.
Cevap verme geri duymadım nadiren baş başa kalabiliyorduk ve bu da o anlardan birisiydi.
"Yakın durmayacaz diye fazla abartıyor gibi hissediyorum biliyorum ama elimde değil insanların nasıl düşüneceğini düşünmek istemiyorum. Sana zarar verecek yada burdan çıkınca kalbini kıracak bir söz dahi okumanı yada görmeni istemiyorum".
Gözlerimin yandığını hissedince gözlerimi yumup kafamı iyice göğsüne yasladım.
"Çok zor biliyorum ama mecburuz affet olur mu?"
Göz yaşlarım akmaya başladığında agızımdan bir hıçkırık koptu. Beni sıkıca göğsüne bastırdı.
"Bugün ağla ama yarın asla " dediğinde ağlamam şiddetlenmişti bile.
Şaclarima öpücük konduruyor ara sıra göz yaşımı siliyordu kendine uydurgu kombinasyonlar la anlamadığım bir şekilde küfür ediyordu. Yemin ediyordu. Yanağımı öpüyordu...
..."Kendini daha iyi hissediyorum" dedim bulutlara bakarak.
Ogeday karşımdaki ağaca sırtını yaslamış boynunda ki kolye ile oynuyordu.
Kaşlarını çatıp hafif alaylı bir tonla
"Zahmet olucak" dedi gözlerini devirip kolyesi ile oynamaya devam etti.
" Seni affetmedim"
" Olabilir"
Bu çocuk dünya da ki gamzızlık oranın rezervlerini karşılıyordu.
"Daha altı ay burdayiz bir gün affedersin" kolyesini boynuna tekrar koyup bana bir öpücük attı.
" Emin olama o kadar" dedim oturduğum yerden kalkıp arkamı silkeledim.
Anılla Berkan suyun içinde bir şeyler yapıyorlardı ama ne şuan hiç bilmiyordum sonra bunla ilgilenirim ama şuan başka bir mevzu var.
"Nisa hatırlıyor musun " dedi yanıma gelip anılla berkana bakmaya başladı benim gibi.
"O günü " dediğinde agızım bir miktar açılmıştı şok etkisi o kadar büyük vurmuştu ki.
"Ama affetin" deyip işaret parmağıyla boynumdan yüzüme kadar bir yol izledi.
Bedenim karıncalanma ya başladığında gözlerim yerinde değil di bile.
Acı ve ızdırap çeken işkencesi bittiğinde beni olduğum yerde bırakıp suyun içinde olan anila berkana doğru yürümeye başladı
"Öldür onu anıl " deyip üstündeki tişörtü cıkarıp suya koştu.
Derince yutkunup gözlerimin önüne gelen görüntüleri yok saymaya başladım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek Bilet (ognis)
FanfictionDerin bir nefes alın yol uzun deniz çalkantılı bilet gidişli. Gittiğiniz yer çok çelişki ve zuri Bilin ki yol çok dar ve bitkin