Moruk beni dinle!

618 84 18
                                    

-Hyung öyle değil. Bak onların kötü bir amacı-

-Çık dışarı!

-Beni dinle moruk!

Sehun kendini açıklamaya çalışıyordu. Arkadaşları Luhanla dalga geçmemişlerdi. Tamam belki Kyungsoo bunu yapmıştı ama asıl amaçları bu değildi ve Sehun Kyungsoo'nun böyle davranabiliceğini bilmiyordu. Ona güvenmişti.

-Bana iğrenç derlerken demi benimle dalga geçmediler Sehun? Siz gençler cidden! Dışarı çık dedim sana!

-Hyung! Bak dinle beni! Sana iğrenç derken ciddi olamazlardı tamam mı? Kyungsoo da gay ve senin engelini yüzüne vurmaması gerektiğini biliyorum ama o an öyle söyledi ve ben sadece ne tepki vereceksin diye bekledim.Neden kendini savunmadın? Sessiz kalmam sen gittikten sonra da sessiz kaldığım anlamına gelmiyor. Sadece sen bana karşı bir şey hissediyor musun diye onlar şey... Ayrıca seni öpmedim çünkü sen istediğin zaman seni öpücem aptal bir oyunda söyledikleri için değil!

-N-Ne?

Sehun utanarak cevapladı. Oyun boyunca çocuklarla mesajlaşmıştı ve belki moruğun üstüne biraz giderlerse onun Sehuna karşı bi şey hissedip hissetmediğini öğrenebiliceklerini düşünmüşlerdi. O an bu Sehuna gayet mantıklı gelmişti. İğrenç olmadığını ve Sehunu sevdiğini söyleyebilirdi.

Ve Kyungsoo'nun haddini aştığını biliyordu.

Sebebini öğrenmeyi asla istemezdi.


Luhan odasına çıktıktan sonra

-Yah Kyungsoo !

Kyungsoo Sehuna kötü kötü bakıp önüne döndü. Sehun neden anlamıyordu. Onu sevdiğini nasıl görmüyordu?

-Onu nasıl göremediği için yargılarsın! Sen bu kadar aşağılık bi insan olamazsın! Her şeyin içine ettin! Bizim amacımız onun Sehunu sevip sevmediğini öğrenmekti onu aşağılamak değil!

Bu sefer oyun boyunca sessiz kalan Kris bağırmıştı. Kai ise sessizce onları izliyordu. Kyungsoo'nun neden Luhan hyungun bu kadar üstüne gittiğini sadece o biliyordu.

-Ben sadece-

-Ben sana güvenip nasıl bunu kabul ettiysem! Bütün hata benim! Eğer bana karşı bir şey hissetseydi bile bu şekilde söylemezdi. Tanrım o çok kırılgan! Onu koruyucağıma söz vermiştim! Lanet olsun!

-Sehun kör bi adama aşık olamazsın! Hemde senden kat kat büyük bi adama! Neden önündekini görmüyorsun? Neden beni görmüyorsun? Onun kadar aciz biri seni mutlu edemez!

Kyungsoo ağlayarak bağırdığında Sehun affallamıştı. Beni görmüyorsun? Kyungsoo yani onu mu sev-

-Hemen bu evden defol Do Kyungsoo. Seni neden görmüyorum belki bu gün öğrenmişsindir! Beni mutlu edebilicek tek insan o ! Senin aşağıladığın o insan benim şu hayatta en çok sevdiğim kişiydi ve sen bütün kotanı doldurdun. Bundan sonra benim Do Kyungsoo diye bi arkadaşım yok!

Kyungsoo ağlayarak evden çıktığında Yixing bütün bu saçma olaylar yüzünden gülmeye başlamıştı.

-Nasıl bi arkadaş grubuyuz cidden? Kai Kyungsoo'yu sever. Kyungsoo Sehun'u ve Sehun da Luhanı! Sevgilim sen beni seviyorsun ama değil mi?

Krisin koluna sarılarak gülmüştü.

-Seni seviyorum bebeğim.

Sehun ve Kai de istemeyerek bile olsa onların bu hallerine güldü. Kris ve Yixing gittikten sonra Kai yavaşca ayağa kalktı.

-Sanırım ikimizinde ilgilenmesi gereken bebekler var. Seninki biraz kırgın ve benim ki tam bir cadı ama ben onu yola getirmesini bilirim. İyi şanslar!

Sehun kıkırdadığın da Kai gülerek dışarı çıktı.

End.


-Yani o seni mi seviyor? Ve Kris ve Yixing sevgili ve ve Kai dediğin çocuk da Kyungsoo'yu seviyor.

-Hyung bir şeyi atlamadın mı?

Luhan şaşkınca kafasını salladı. Neler olduğunu anlayamıyordu. Beyni şu an işlemiyordu. Sehunun nefesini yüzünde hissettiğinde açık olan gözleri kapandı.

-Benim seni sevdiğimi atladın ve beni sevdiğini.

Ne demeliydi? Seni seviyorum Sehun. Yanımda olmanı istiyorum.

-Ben

-Seni öpmeme izin ver.

Luhan gözlerini açıp bi kaç kez kırpıştırdı. Onu öpmek istiyordu ama... O kadar küçük bi çocuğa bunu yapabilir miydi?

Belki de bu sefer kalbinin sesini dinlemeliydi.

Yavaşca başını salladığında yanaklarında hissettiği yumuşak hisle kıkırdadı. Yanaklarından gözlerine kaymıştı yumuşak dudaklar...

-Keşke ben çekseydim bütün acılarını.

Yumuşak hissi alnını kaplarken güçlü kollar bedenini sardı.

-Senin canını acıttığım için yaşamaya hakkım yok moruk. Seni ağlattığım için.

Sehunun nefesini dudaklarında hissettiğinde güçlükle yutkundu Luhan.

-Benim için döktüğün her göz yaşını seni daha çok severek ödeyeceğim.

Dudakları birbirine kenetlendiğinde yaşlı olan çoktan göz yaşlarına izin vermişti. Ne zaman biri ona bu kadar değer vermişti? Onu bu kadar sevmişti?

-Seni seviyorum moruk.

Dudakları birbirinden ayrıldığında mırıldandı Sehun. Luhan kollarının arasına biraz daha sinmişti.

-Sana bunu yapamam ki ben. Hayatını senden çalamam. İnsanlar bizi anlamaz Sehun. Seni ne kadar sevdiğim onlar için önemli olmaz. Onların gözünde biz asla bir olamayız. Seni o aşağılayıcı bakışlara bırakamam. Seni onlarla tek bırakamam.

Hıçkırıkları arasında titrek sesiyle zor konuşmuştu gözleri dünyaya kapalı olan.

-Elimi tutsan yeter ki bana. Beni sensiz bırakamazsın moruk. Buna izin vermem. Benden kaçamazsın. Benden uzaklaşamazsın. Sen varken onlar umurum da olur mu sanıyosun?

Luhan başını yasladığı göğüsten kaldırıp küçüğün dudaklarını bulmak istedi. Sehun ise onun bu sevimli haline gülüp yıllardır birbirine hasret olan dudaklarını birleştirdi...

-Aptal...



Imm boşuna Sehuna kızmayın demedim ben size! Hemen araya Kray ve Kaisooda attım ama onları bi daha pek görürmüyüz bilemicem ve erken miydi birleşmeleri için? Bilmiyorum oldu yani zaten onlar der ve spoiye girmeden keserim kkk... Lütfen yorum yapın

Jikan wa arimasu ka?(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin