-Sehun!
Sehun yukarıdan duyduğu sesle yerinden fırlayarak Moruğun odasına girdi.
-E-efendim hyung?
-Özür dilerim Sehun bilemezdin. Buraya gel ve kremi sürmeme yardım et lütfen?
Luhan pişmanlıkla söylemişti. Küçüğe kızmamalıydı . Bilemezdi sonuçta...
Sehun moruğun elindeki kremi aldı. Luhan elinden alınan kremle üstündeki tişörtü çıkardı ve Sehunun olduğu tarafı tahmin edip o tarafa sırtını döndü. Sehun kırmızı cilde kremi yavaşca sürerken göz yaşlarının düşmemesi için uğraşıyordu. Yavaşca süzülen gözyaşlarına aldırmadan kremin kapağını kapatıp masaya koydu.
-Bitti hyung.
Sesinin çatlak ve kırık çıkmasına engel olamamıştı. Ellerinin tersiyle göz yaşlarını sildi. Luhan ise küçüğün baştan beri ağladığını biliyordu. Belki Sehun farkında değildi ama elleri titriyordu...
Önüne dönüp küçük elleriyle gencin yanaklarını bulmaya çalıştı. Avcunu ıslak bi yumuşaklık doldururken gülümseyip yumuşak yanakları yavaşca sildi. Sehun ise gözlerini kapatmış daha fazla ağlamamak için dudaklarını birbirine bastırıyordu.
-Ağlama. Bilemezdin Sehun.
-H-hyung çok özür dilerim. Ben ben sadece...
Luhan gülerek daha fazla akmaya başlayan yaşları sildi. Sehun ise sevinsemi üzülsemi karar verememişti.
-Hadi ama Sehun ah ben açım yeniden pizza söyle ve lütfen mantarsız olsun.
Luhan kıkırdayarak söylediğinde Sehunda istemsizce gülmüştü. Yeniden pizza söyledi tabiki de mantarsız.
Sehun elini yüzünü yıkadıktan sonra üstünü değiştirip kapıyı açtı. Pizzaları alıp ödemeyi yaptı. Luhanın odasına girdiğinde büyüğün uyuduğunu gördü. Aç mı uyumuştu? Sehun bu konuda endişelendiği için onu kaldırmaya karar verdi.
-Moruk! Moruk!
Luhan yüzünü buruşturup ellerini havada salladı. Sehun bu hareketine gülümseyerek büyüğü biraz daha dürttü.
-Moruk aç yatma kalk da yiyelim !
Luhan sonunda pes ederek yataktan kalktı. Kaşları çatıktı ama dudaklarında her zamanki gibi bi gülümseme hakimdi.
-Seni velet! Azıcık uyusaydım nolurdu.
-Hadi ama moruk yemek yiyelim ve uyuyalım.
-Uyuyalım benimle mi uyumak istiyorsun Sehun?
Luhan muzip sesiyle küçüğü kızdırmak istemişti ama ağzına tıkılan pizzayı beklemiyordu.
-Evet moruk lütfen sus ve ye!
-Benim gibi yaşlı bi adama bu şekilde davranmak utanmalısın evlat!
-Yaşlıymış !
Sehun burun kıvırarak söylemişti. Luhan küçüğün yüzünü zihninde canlandırmaya çalışsada olmuyordu. Zihnide kapkaranlıktı. Unutmuştu her bir görüntüyü. En sevdiği uğruna siyaha boyanmıştı gözleri. Ağlamamak için aklındaki düşünceleri bi kenara atıp pizzasını yemeye devam etti.
Sehun bulaşıkları topladıktan sonra Luhan üstünü değiştirip alt kata inmişti.
-Sehun dışarı çıkıyorum gelmek ister misin? Bi kaç kıyafet almak istiyorum bana yardım edersen çok sevinirim.
Sehun karşısındaki moruğun gülümseyen yüzünü reddemeyeceğini biliyordu. Ceketini giyip Luhanın elindeki beyaz sopayı aldı.
-Moruk bunun yerine benim elimi tut.
-Sehun deyneğimi verir misin? Sehun !
-Hayır moruk elimi tutucaksın dedim. Ben yanındayken bu şeye ihtiyacın yok.
Luhan duyduğu seslerle kızgınlığının yatıştığını hissedip istemsizce kıkırdadı. Bu aptalcaydı o 45 yaşındaydı ama bu çocuk yüzünden liseliler gibi davrandığını hissediyordu. Değişmesi gereken Sehundu. Luhan değil ! Shun'a söz vermişti.
Elini saran büyük eli hissettiğinde ısınan yanaklarına aldırış etmeden yürümeye çalışıyordu. Boşluğaydı sanki adımları ama korkusuzcaydı... Yanındaki bu ufak çocuğun onu koruyacağını biliyordu. Sehun onu korurdu.
-Geldik hyung. Ne tarz bi şey alalım.
-Bi kaç gömleğe ihtiyacım var Sehun.
Sehun büyüğün elini bırakmadan bi kaç gömlek seçip aynı bedeni aldı.
-Hyung dene bi tanesini.
-Sehun evde denerim alalım hadi.
-Denemelisin hyung ben sana yarım ederim hadi kabine geçelim.
Sehun sessiz sessiz gülerken Luhan nasıl kaçabiliceğini düşünüyordu. Krem ve ilaç tenindeki kızarıklıkların çoğunu yok etmişti ama Luhan bilmiyordu.
Neden bu küçük çocuğun yanında utanıyorduki?
Sehun büyüğün üzerindekileri çıkarırken ellerinin titremesine karşı koymaya çalışıyordu. Gömleği ince kollardan geçirirken kendini tutmaya çalışıyordu. Gömleğin düğmelerini hızla ilikleyip büyüğün üstünde ki duruşunu inceledi.
-Rahat mısın hyung?
-Rahatım Sehun.
Sehun yavaşca gömleği çıkardığında Luhan arkasını dönmüştü. Tek amacı askılığa astıkları kıyafetlerini almaktı ama Sehun moruğunun arkasını dönmesiyle beyaz omuzları öpmekten kendini alamamıştı.
-Beni zorluyorsun moruk. Beni çok fazla zorluyorsun.
Hırlayıp kabinden çıktı Sehun. Hızlanan kalbini durdurmaya çalışıyordu. Luhan ise öpücükten sonra hiçbir şey duymamıştı. Sehunun bi şeyler söylediğini duyabiliyordu ama yüzüne hücum eden ateş kulaklarını uğuldatmıştı.
Aptal velet diye iç geçirip üstünü hızlıca giyindi Luhan.
Hu canlar nasılsınız ^^ uh bilmiyorum güzel oldu mu? Yorum yapın bana bu fici pek sallamıyosunuz farkındayım ama neysem kkk ^^ öpüldünüz kuzucuklar