Ona hangi elinle dokundun?"
dedi.Özellikle sakin sorulmuş bir soru gibiydi.Gözlerimi kocaman açarak yabancının gözlerini yokladım ama ifade yoktu.
"Abi vallahi dokunmadım."
Yabancı bir anda palayı Mete'nin koluna doğru indirdi. Ortalık bir anda kan...
Bembeyaz bir saflıktan geldiyseniz ve hayatınızın hep bu aydınlıkta gideceğini sanıyorsanız. Yanılıyorsunuz ! Yolunuz er yada geç karanlıkla kesişiyor. Kimilerinin hayat sayfası griye dönüyor ve hayat yoluna beyaz ve siyah eşliğinde devam edebiliyor. Kimileri ise siyahın en zifiri tarafına bulanmadan, karanlığın ta kendisi olmadan hayatının yoluna tekrar çıkamıyor.
Ciğerime dolan hava ile acı ve tuzlu su genzime tırmandı.Ağzımdan yere dökülen sıvı yüzünden bir süre kafamı yerden kaldıramadım. Kusma isteği getiren yoğun bir öksürükle sarsıldım...Ciğerlerim yüz yılın açlığını yaşıyor gibiydi. Nefes almaya çalışırken ciğerlerimdeki tuzlu deniz suyunu boşaltmak zor oluyordu. Birden parmak uclarıma yapışan ufak şeylerle nerede olduğumu anladım. Kum. Kıyıdaydım . Nihayet ve yaşıyordum.
Sırt üstü yatabildiğimde yıldızlı gökyüzü önüme serildi.Sanki herbir yıldız üzerime dökülüyordu ya da başım dönüyordu.Arada bir esen rüzgar beni ürpertiyordu ve burnumun ucuna deniz kokusunu getiriyordu. Nefes alabildiğime ve gözlerimin tekrar açıldığına şükrettim.
O sırada yanımda kıpırdanan bir siyahlık gördüm.Korkuyla o tarafa baktım ama istifimi bozamayacak kadar yorgun hissediyordum.
Oradaydı. Sırılsıklamdı. O şekilli saçları ıslak tutamlar halinde açık alnına dağılmıştı. Alnından ve yanaklarından su damlacıkları süzülüyordu. Cildi porselen bir bebek kadar kusursuzdu. Hafif çekik gözleri kapalıydı. Dudakları hafif aralıktı ve güçlü göğüsü derin nefeslerle inip kalkıyordu.Siyah gömleği üstüne yapışmıştı. Incelemeye devam edecekken bir kolunu başının arkasına kaldırdı ve kadife gibi bir ses tonuyla
" Yüzme bilmemen çok saçma "
Dedi. Evet ! Bilmiyordum ! Duraksamadan.
" Senin arabayı denize atman kadar değil ."
Biçimli dudakları hafifçe kıvrıldı ve güldü. Gülmese daha iyiydi. İnsan bu kadar güzel bir gülüşe sahip bir adamın vahşi katil olduğunu düşünmek istemiyordu. Ama ne yazık ki kan kırmızısı, güzel kokan her gül en dikenli yerde açandır. Duru erkeksi sesiyle
" Ne yapacağımı anlamıştın. "
Dedi.Sanırım bu cümle 'söyleseydin bu benim sorunum değil ' demek oluyordu .Derin bir nefes verip
" Hesabıma göre her halükarda ölüyorduk. "
Dedim.Bu sefer sırıttı. Nedense gözlerimi ondan alamıyordum. Gözlerini açmaması onu en ince ayrıntısına kadar incelememi sağlıyordu.O sırada sırıtışı silindi ve birden gözlerini açıp hızla bana döndü. Sert bir ifade ile
" Düzelt ! Ölüyordun !"
Dedi.Delici gözleri üzerime döndüğünde kalp atışlarım hızladı. Adam sadece bakışıyla bende adrenalin patlaması yaşatıyordu. Titredim ve gözlerimi ondan çekip kapattım. O bir dakikalık sessizlik kafamı çalıştırmama yetti.
Adam beni polise teslim etmemişti. Sırf yakalanmamak için arabayı denize gömmüştü. Tek suçlu olduğu konu kesinlikle o bardaki olay değildi. Kaçtığı başka şeylerde olmalıydı. Ve ben şuan kaçmalıydım. Derin bir nefes alıp gözlerimi açtım. Açmamla onu hala aynı pozisyonda bana bakarken yakaladım. Avını izleyen bir yırtıcı gibi bakıyordu. Yutkundum.
Gözlerimi ondan kaçırıp nerede olduğuma baktım. Anayola yakın sayılmazdık ama hızıma güvenmeliydim.Şimdi anayola doğru koşmaya başlarsam bir daha izimi bulamayacağı şekilde kaybolabilirdim. Keza onun beni bırakacağını düşünmüyordum.Tam o sırada derin sesiyle
'' Sen şimdi konuşmadığını mı iddia ediyorsun ? ''
Dedi. Anlamsız gözlerle ona bakınca
''Yerinde olsam düşündüğüm şeyi yapmam. ''
Dedi. Zekiydi. Dikkatini dağıtmak için yüzümü yüzüne yakınlaştırdım.O yırtıcı gözlerindeki ani hareketlilik bunu beklemediğini gösteriyordu. Yüzümüzün arasında santimler varken durdum.Yutkunduğunu gördüm. Yüzüne doğru fısıldadım.
'' Yerimde değilsin. ''
Bunu der demez bir ok gibi yattığım yerden kalkıp koşmaya başladım. Fazla yorgunluktan resmen dizlerim titriyordu ama hızla koşuyordum. Arkamdan hiç bir ses gelmeyince gerildim.Nefes nefese kalkmama rağmen koşmayı kesmeden arkama bakmaya çalıştım. Arkamda yoktu. Bu beni tedirgin etse de durmadım.Durmadım ama yorgunluktan yavaşlamıştım.
Tam o sırada yan tarafımdan siyah birşeyin son hız üstüme geldiğini görmemle o şeyin altında kalmam bir oldu. Çarpmanın etkisiyle nefessiz kaldım ve acıyla inildedim.Gözlerimi açtığımda üstümdeydi.Gözleri keskinleşmiş dudakları gülümser bir haldeydi. Ben ağırlığından ve koşmaktan zorlukla nefes alırken o yüzüme eğilip nefes nefese fısıldadı.
'' Beni bu kadar eğlendirirsen seni sen olduğun yerden alırım. ''
Bu sözü bitirir bitirmez. Kırmızı mavi ışıklar yüzünde patladı. Ne olduğunu anlamak için ikimizde kafamızı kaldırdığımızda polis araçlarının bulunduğumuz kumsala doğru yaklaştığını gördük. Ona tekrar baktığımda kaşlarının altından sinsi bir yırtıcı gibi polis araçlarını izliyordu. Dolgun dudakları aralandı ve dişlerinin arasından
'' Ha siktir ! ''
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
