Atlas'tan
Gitmişti..Beni tanımadığım kollara bırakıp Gitmişti. Ben onu severken ona güvenirken o beni terk etmişti. Beni adama satmıştı. Kendimi küçük düşürülmüş ve iğrenç hissediyordum. Bana söz vermişti bırakmayacaktı,bıraktı.
-Ne düşünüyorsun?
Esmer ve korkutucu adam bana seslenince ıslak yüzüm ile ona baktım.
+Bana ne yapacaksın?
-İstediğim her şeyi, sonuçta benim malımsın.
+Ben eşya değilim ki.
-Ama bana satıldın.
+Beni almaya gelecek.
-Yazık sana.
+Neden yazık bana?
Cevap gelmedi,sadece yüzüme baktı. Ve baktı hep baktı yarım saate yakın yüzüme baktı. Gözlerimi gözlerine odaklayamadım. Korktum, gözleri çok korkunçtu. Keskin ve yoğun bakıyordu,ne düşündüğü gözlerden belli olmuyordu. Ayağa kalktı ve bana doğru gelmeye başladı,o geldikçe ben geri gitmeye başladım. Sırtım duvarla buluştuğunda içimden siktiri çektim.
-Bütün gün burada ağlayacak mısın?
Cevap vermedim, yüzüne bile bakmak istemedim. Onun yüzüne baktıkça midem bulanıyordu kendimden tiksiniyordum. Eli çeneme gitti ve çenemden tutup yüzünü yüzüme yaklaştırdı.
-Ben soru sorduğumda sorumu cevaplayacaksın, ben konuştuğumda Beni dikkatle dinleyecek fikirlerini söyleceksin ve ben bir şey yap dediğimde onu yapacaksın.
+Sen kimsin ki?
-Ben Ateş Tozcu, senin yeni sahibinim. Bugünden itibaren benim evimde yaşayacaksın, benim kurallarıma göre.
+Ne kuralı?
-Her evde bir kural vardır güzelim ve benim evimde hatta benim hayatımda bulunan herkes için birkaç kural vardır. Sende bu kurallara uymak zorundasın yoksa seni dağıtana kadar düzerim ve emin ol bundan çok zevk alırım.
+Böyle konuşunca havalı olmuyorsun daha çok ergenlere benziyorsun
Yüzüme gelen tokat ile kafamı duvarın köşesine vurmuştum, sinirle ona baktığımda sinirli bakışlarım anında söndü. Çünkü onun siniri benim sinirimi suyun ateşi söndürduğu gibi söndürürdü.
-Aferin. Şimdi kalk ayağa evimize gidiyoruz.
+Ben gelmek istemiyorum, gerekirse Rüzgarın kumar borcunu ben öderim ne kadar? Bankada beş bin liram var yeter mi?
-Doksan beş bin lira sonra yeter.
Ağzım açık Ateş'e bakıyordum. Yüz bin lira borcu vardi ve benim bu parayı ödemem imkansızdı. Beni ayağa kaldırıp sürükleye sürükleye dışarı çıkardı, dışarı çıkınca Beni satan adamı ve birkaç adamı gördüm. Rüzgar hariç herkes onun adamıydı. Beni siyah arabaya bindirirken son kez eski sevgilime baktım. Gülüyordu,borçları ödendiği için yüzünde bir huzur ve mutluluk vardı. Aynadan kendime baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMAR (BOYXBOY)
Teen Fiction-Tik..Tak..tik..tak.. Güzelim zaman geçiyor. Adam elindeki baltayı kapılara vura vura onu arıyordu,belki de arıyor gibi yapıyordu. İkinci seçenek gence daha mantıklı gelmişti,çünkü adam onun kokusunu biliyordu, tadını biliyordu, kalp ritmini biliyor...