Bir saat olmuştu bu eve geleli. Büyüktü,hemde çok büyük. Hayatımda bu kadar büyük ev görmemiştim,benim evim onun evinin yanında kutu gibi kalırdı, eski evim..
Gözlerim tekrar dolduğunda adama baktım. Bana bakıyordu,ne düşündüğünü anlayamıyordum.
-Benim hakkımda ne düşünüyorsun?
Bana yönelttiği soru ile bir süre düşündüm. Ne düşünüyordum Bende bilmiyordum. Cevap bekliyordu,eğer vermezsem canımı çok yakacağını hissediyordum. Aklımdan geçenler dudaklarımdan yavaş yavaş döküldü.
+Bir şey düşünmemeye çalışıyorum.
-Neden?
+Eğer düşünürsem Bana zarar verecekmişsin gibime geliyor.
-İnsanların fikirleri benim için önemli. Söyleyebilirsin.
+Daha yeni tanıdım,biraz zaman versen?
-Satılmış bir insan için fazla mantıklı konuşuyorsun.
+içimde kopan rüzgarları sen bilemezsin.
Sessiz kaldı,belki de diyecek çok şeyi vardı.
Bekliyordum,bunların bir rüya olmasını için dua ediyordum. Ne zaman bırakacaktı beni? Rüzgar ne zaman şaka yaptım diyerek yanıma gelecekti? Düşünüyordum. Sadece düşünüyordum,düşünceler beynimi kemirip duruyordu. Ne yapacaktı bana,ne olacaktı sonum? Ya beni öldürürse,annem çok üzülür dimi?
Gözlerim yine doldu, iyice ağlak olmuştum. Ama elimde değildi,ağlamak çığlık atmak istiyordum. Yanıma geldi, üzerinde sadece pantolonu vardı.-Ne yiyelim?
+Aç değilim.
-Ne yiyelim?
+Aç değilim.
-Ne yiyelim?
+pizza veya hamburger olabilir.
Telefonu açıp bir yerlere girip geri kapattı telefonu, yanıma iyice sokuldu. Ne yapmaya çalışıyordu? O sırada gözümden bir yaş süzüldü. Yine ağlamaya başlamıştım. Eli yüzüme doğru gidince refleks olarak geri çekilmiştim. Beni kolumdan tutup kendine çekti ve baş parmağı ile göz yaşımı sildi. Ona baktım,bunlar bir oyun olmalıydı. Kesin ilk basta seviyor gibi yapıp ardından benim canımı yakacaktı. Rüzgar öyle yapmıştı,seviyor gibi yapıp ardından beni hiçe sayarak başka birisine satmıştı.
-Düşünme artık onu,sen benim oldun.
+Ben eşya değilim.
-Ama satıldın,sadece eşyalar satılır.
+Yanılıyorsun. Düşünce yapın o kadar basit ki, yazık kafana.
-Gerçekleri söylüyorum ben.
+Sen yalandan ibaretsin.
Sinirlendirmiştim galiba, saçımdan sertçe çekip beni yere attı. Defalarca vurdu. Bayılma noktasına geldiğimde bıraktı beni, o sırada pizza gelmişti. Beni izleyerek pizzayı yemeye başladı,sonrasını hatırlamıyorum. Bayılmışım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMAR (BOYXBOY)
Teen Fiction-Tik..Tak..tik..tak.. Güzelim zaman geçiyor. Adam elindeki baltayı kapılara vura vura onu arıyordu,belki de arıyor gibi yapıyordu. İkinci seçenek gence daha mantıklı gelmişti,çünkü adam onun kokusunu biliyordu, tadını biliyordu, kalp ritmini biliyor...