12. bölüm

5.3K 136 11
                                    

Asaf komutan sessizce odadan çıktı ve derin bir nefes alıp kapıya yaslandı. Çok zor olmuştu ama sonunda Açelya uyuyakalmıstı.
"Boşuna sessiz olmaya çalışmayın. Sizi duymaz."
Asaf gelen sese doğru baktı. Havva denen bu kadının dediklerini hiç anlamamıştı.
"Buyrun. Ne dediniz, anlamadım?"
Havva hanım adama tam dönüp;
"Duymaz sizi açelya sessiz olmaya boşuna çalışmayın."
Asaf komutan ne diyeceğini bilemedi kapıya doğru dönüp ağzı açık kaldı.
Hiç aklının ucundan bile olsa geçmemişti böyle bir ihtimal. Kızın davranışlarını şimdiye kadar hep korktuğundan olduğunu düşünüyordu. Ama şimdi sağır olduğunu öğrenmesi ile davranışları mantık çerçevesine uymuştu.

Peki annesi bunu bile bile neden kızının yanına gitmedi. Birden karşısındaki kadına büyük bir öfke duydu. Nasıl bir anneydi bu kadın.

"Sizde burada onun özel durumunu bile bile, hemde öz annesi olarak, hiç birşey yapmadınız öylemi? Siz. Siz nasıl bir annesiniz? O çocuk ağlaya ağlaya helak oldu. Hiç mi vicdan, hicmi annelik duygusu yok sende?!!"

Havva hanım bir hah çıkardı ağzından ve inanamazca komutana dogru bakıp ayağa kalkıp karşısına geçti.

"Sen benim nasıl anne olduğumu nereden bileceksin. Sen. Sen hiç can parçan hıçkıra hıçkıra ağlarken susmak nedir bilir misin?

Tabi size göre gidip saçını oksamalı, sevmeli ve melek olmalıyım.
Ama komutan sen hiç herşeye karşı herkese rağmen birini yaşatmaya çalıştın mı?"
"Ya bi git Allah aşkına. Kızın ağlıyordu kızın. Sen...."
"YETERRRRR. YETER ULAN YETER BENDE İNSANIM."

Havva hanım saçlarını yola yola bağırmaya başlamasını komutan beklemiyordu. Havva ise kaç gündür kaç yıldır yaşadıklarını yutmaktan bıkmanın açısı ile bağırmaktan kendini alamıyordu.

"SEN HİÇ BİR YIL BOYUNCA KANDIRILDIN MI?
SEN HİÇ BİR YIL BOYUNCA MEKTUPLAŞTIĞIN KİŞİNİN ASLINDA SENDEN HABERİ DAHİ OLMADIĞINI ÖĞRENDİN Mİ?
SEN, SEN HİÇ DÜĞÜN GÜNÜ DAMATSIZ NİKAH GÖRDÜN MÜ?"

Havva hanım hıçkırıklara bozulmuştu. Bağırmak ona iyi gelmişti ve o an herşeyi kimin dinleyip dinlemediğine bakmadan anlatmaya başladı.

"Yeter ulan yeter. Düğüne gelmedi. Anası olacak cadı aldı beni götürdü evine anamın babamın sesi çıkmadı. Gittiğim gece adamın evli olduğunu öğrendim. Benden haberi olmadığını öğrendim babamı aradım baba al beni diye. Gelmedi. Evde kıyamet koptu adam annesiyle tartıştı. Gecesinde....

Gecesinde ben uyurken geldi sabahı o yerde baygın ben yatakta ölü....
Kim duydu sesimi ha kimmm kimmm ?
Benim suçum ne komutan benim suçum ne?"
"Tamam. Tamam Havva hanım sakin olun. Gelin şöyle oturun. "
"Dokunma banaaaaaa. Dokunmayın artık bana!!!!"
Hıçkırıkları hastane kolidorunu inletecek türdendi. Asaf şaşkınlıkla soğuk kanlılık arasında sıkışmış gibi hissediyordu.
"Tamam . Tamam sakin ol bak kardeşinde şimdi gelicek sakin ol."

"Kimseyi istemiyorum kimseyi. Benim ne anam ne babam ne ablam ne de kardeşim var. Hiç biri yok. Varlar ama yoklar."

Varlar ama yoklar.
Bu söz işte Asaf komutanın içine işlemiş içine nedensiz bir acı yerleşmişti. Bir kadının daha bu dünyada yaşayan ölü olması kahreden bir durumdu onun için. Konuşmaya bakılırsa ortada bir tecavüz de olabilir diye düşündü. Acısı daha bir katlandı.
"Havva. Tamam. Konuşalım mı. Hım. Seni rahatlatacaksa konuşalım."
Havva acıklı bir gülüş sundu komutana.

"Ben. Ben çok anlattım komutan inananım olmadı üstüne vuranım, katilim çok oldu. Sen mi inanacaksın bana!"
Asaf yerinde diklesti iki dizinede ellerini koyup kararlı bir bakış attı Havva ya.

Duy BeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin