14. Bölüm

4.7K 119 7
                                    

Aradan geçen yıllarda
Havva hanım liseye kadar açıktan okumuş. Sonra büyük bir azimle fizik öğretmenliğin kazanmış ve sonra da daha öğrenciyken başladığı kpss ile ilk atamada yerleşmişti.

Çok büyük bir azmi vardı Havva nın. Kimseye eyvallahı olmaksızın geçirmişti yıllarını.

Eski görüntüsünden eser kalmamıştı.

Güzeldi Havva çok güzeldi.
Kendi ayakları üzerinde bir çocukla durmak zordu lakin Havva hiç belli etmezdi zorlandığını.

Sanki hep etrafında açığını yakalamak isteyenlere karşı cephesi vardı. Oda elinde pompalı tüfekle her daim nöbette, her daim savaşa hazırdı.

Üniversite döneminde Hasan ın evine geçti kızı ile birlikte. Hasan çok ısrar etmişti.

Havva nın da tek bir şartı vardı.

Senin ailen bu eve gelmediği sürece buradayım demişti.

Hasan ın duyduğu cümle ise bütün barıştırma umudu gidiyordu her seferinde.

Havva atanınca evine ailesini getirdi barıştırmak için.

Ama işte ailesi bildiği insanlar Havva yı aşağılamaktan başka birşey yapmamıştı.

Havva ise Hiç bişey dememiş sanki onlar evde yokmuş gibi davranmıştı.

Ama işte sabırda bir yere kadardı.
Çekti Hasan ı köşeye. Nadir yaptığı tehtidi kullandı.

Tek dostunun verdiği bir taktikti bu tehtit.

"Ya bu evin tapusunu bana verirsin ya da Asaf a beni huzursuz ediyor derim. Unutma geçen sefer deyince Asaf seni meslekten uzaklaştırmış, üstüne de bankada paranın yarısını bana vermeni sağlamıştı.

Hani o ailenin ablana zırnık verirsen evlatlıktan reddederim dedikleri para"

Hasan ablası ailesi ve komutanı arasında kalmaktan bıkmıştı artık ama naparsın. Zamanında canım dediği ablasına göz kulak olsaydı şuan böyle olmazdı.

Hasan la Havva sabahında notere gitmiş,evin tapusunu Havva nın üstüne yapmışlardı. Eve varınmadan evvelde Asaf ı aramış bir asker göndermesini rica etmişti.

Evin önüne gelince Hasan gördüğü asker ile önce şaşırsa da anlamıştı ablasının az sonra yapacağını.

Havva eve girer girmez bağırdı.

" Defoluuuuuun. Defolun gidin evimden. Bana ana baba olmayanın yeri yok burada defoluuuuuun. Hasan eğer bir daha aha bu insanlar bu eve gelirse seni açığa aldırmazsam bana da Havva demesinler." deyip evi birbirine  katmıştı. Babası asker var diye saldıramamıştı Havva ya.

"Abla insan kardeşine bu kadarını reva görürmü?"

" Ana, baba, abla bildiğim insanlar dan az da olsa böyle yapacaklarını tahmin ederdim Hasan. Ama sen be Hasan ım, sen niye yoktun yanımda. Hadi anamın ve o cadının yaptıklarına yetişemedin ya sonrası be Hasan sonrasında niye yoktun ?

Bana bunları reva görenlere bu Havva var. Hakkımı Allah'a emanet ettim diye sanmayın elimde silahım yok. Eski Havva yok!!! Çok istesede eski Havva yok!!"

Deyip ağlayarak eve girdi Havva.

Daha ne etsin ki.
Bu Havva onların eseri değil miydi?
Gerçi onların eseri olan Havva yıkık döküktü

Ama Asaf komutan.....

Havva yı yıllar içerisinde öyle bir yönlendirmisti ki, Havva ne oluyor diyemeden hep bir sınava hazırlanırken buluyordu kendini.

Ne kadar Asaf a hak ettiği sevgiyi verip gönlünce abim benim diyemesede o da Asaf ve eşine her birşey başardığında belgesini götürüyor ilk maaşıyla çocuklarına birşey alıyordu.

Ama çok isterdi abim diyebilmeyi,

Çok isterdi onunla kan bağı olsun,

Utandığı aile yerine Asaf abisiyle göğsü gerile gerile gurur duymayı çok ama çok isterdi.

Havva içeri girer girmez babası Hasan a saldırdı.

"Ulan. Ulan evi benim üstüme yap dedim olmaz baba ikincisini sizin üstünüze yaparım dedin.
Bankadaki parayı bize ver dedim. Olmaz baba birikim yapiyom dedin size yeterli miktarda gönderirim dedin.

Ulan it oğlu it. İkisinide bu oruspuya veriyonda bize niye vermiyon beynamus."

"Baba ikiside geleceğim içindi size zaten fazlasıyla gönderiyorum. Anlamada vermek durumunda kaldım. Ona da gocunmuyorum şimdiye yapamadıklarımı aldı benden. Ona da yegenimede helali hoş olsun."

İşte böyle bir konuşma olmuştu aralarında ne acı ama.

Nasıl bir duruma düşmüşlerdi aile boyu.

Bi Havva ya olmayan anne baba

Koca koca diye tutturan abla

Arada kalan bir hasan

Kızı için bulabildiği herşeyi kara çeviren hırslı bir Havva

Olanları anlamaya çalışan, kendi iç dünyasından sıkışmış bir Açelya.....

..............................................

Günümüz..

Duy BeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin