0.4 :: bana dokunuş şeklini seviyorum

1.4K 58 17
                                    

let me explain dinleyin dinlettirin 🙏🏼🙏🏼🙏🏼

---

"Güzelim?"

Kafamı kaldırınca gördüğüm Berat gözlerini ovuştururken bana doğru yürüyordu. "Neden uyumadın?"

"Kafam bozuk." Elimdeki birayı görünce derin bir iç çektiğini duydum. "Sen bira sevmezsin."

"Başka bir şey yoktu." dedim bu kadar iyi tanındığımı bilmek beni gülümsetirken. Karşımda durdu, parmaklarını çenemin altına yerleştirip ona bakmamı sağladı.

"Abimle kavga ettim." dedim bir neden soracağını bildiğimden. "Niye bebeğim?"

"Yazgı ile atışmışlar sanırım, sonra ben de eve çok geç gittim. Kızgınmış zaten."

İki eliyle yüzümü kavradı bu sefer. Alnıma, yanaklarıma, burnuma minik birkaç öpücük bıraktı. "O sana kıyamaz, barışırsınız."

Dudakları beni rahatlatırken istemsizce gözlerimi kapatmıştım. "Seni çok seviyorum, biliyorsun değil mi?"

Bir şeyler mırıldandı. "Ben daha çok."

"Kes sesini." diye homurdandığımda güldü, yanıma oturduğunu hissettiğimde gözlerimi açtım.

Kucağıma uzandı, yüzü bana dönüktü. "Dışarıda ne yaptın da kızdı?"

"Hiçbir şey, sigara içmeye çıkmıştım ama saatin geç olduğunu farketmedim."

"Bence artık bu alışkanlıklarını bırakmalısın." Önerisine güldüm. Bırakma ihtimalim çok azdı, gerçekten çok azdı.

"Bırakabileceğimi sanmıyorum." Nefes alıp verdiğimde ellerim dağınık saçlarına gitti, bunu yapmamı çok seviyordu.

"Neden peki, neden bırakamayacaksın ki?"

"Çünkü beni rahatlatan tek şey bunlar."

Hiç düşünmeden söylediğim cümle Berat'ı benden uzaklaştırdı. Ayağa kalkıp odasına adımlarken kendi aptallığıma küfrettim.

"Ayberk, öyle demek istemediğimi biliyorsun." dediğimde hızla bana döndü.

"Ne demek istedin o zaman?" diye sordu ve sesinin çok sakin çıkması beni endişelendirdi.

"Kafam yerinde değil; keyfim de yok, lütfen beni anla." Saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırırken mırıldandım.

"Bazen bana olan sevginin azaldığını düşünüyorum."

Tam bir şey söylemek için ağzımı açacaktım ki o tekrar konuşmaya devam etti. "Bu kadar duygusuz olmandan da nefret ediyorum."

Bunu biliyordum, tek sorun düzeltmek için uğraşmıyor oluşumdu. "Bir şey söyle, Nehir, bir şeyler anlat."

"Üzgünüm."

"Ben de üzgünüm. Sebebi de sensin, beni üzüyorsun."

Ne diyeceğimi bilemeden arkası dönük olan Berat'a doğru yürüyüp ona sarıldım. Kafasını geriye atarak benimkine yaslayınca derin bir iç çektiğini duymuştum.

"Sana hakettiğin gibi davranamadığımı biliyorum ama bazen beni o kadar kızdırıyorsun ki... Sinirlenmem de önemli değil, üzüyorsun beni."

"Değişemiyorum Ayberk, böyleyim ben."

"Değişmeni isteyen kim?" dedi bana dönerek. Ellerini belime koymuş ve beni kendine çekmişti.

"Sana kötü davranmak istemiyorum." dedim kafamı göğsüne koyduğum sırada. Kalp atışları çok hızlıydı ve bu beni gülümsetti.

"Bunu da hallederiz," dedi ve yeniden ona bakmamı sağladı. "Çok aşığım sana kızım, üzme beni. Dayanamıyorum yemin ederim."

Bir cevap vermeyip dudaklarımı onunkilere bastırdım. Yüzümü hafifçe okşarken bana yaşattığı hisleri tarif edemiyordum.

Sevgimi gösteremeyen biriydim. Bu konuda epey beceriksizdim ama Berat'ın hissettiğini biliyordum. Kimseye davranmadığım gibi davranıyordum ona, biliyordu bunu.

"Bana bir söz vermen gerek." Sıcak nefesi dudaklarıma çarparken "Ne sözü?" diye sordum.

"Bir daha hiçbir şey kullanmayacağına dair."

Yüzümü onunkinden uzaklaştırıp ofladığımda benden bunu istememesini söylemiştim.

"Söz ver, Nehir."

"Eğer bir gün gidersen, tutmam." dedim. Kafasını iki yana salladı. Boynuma minik öpücükler bıraktı, yavaşça yukarı çıktı ve kulağıma doğru fısıldadı.

"Gitmeyeceğimi biliyorsun."

let me explain | özdemir Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin