4- Senin İçin

135 8 2
                                    

Sabah olmuştu. İlk defa alarmımı duyup tam zamanında uyanmıştım. Annemin yanına gittim kahvaltı yaptık beraber daha sonra üzerimi giyerek anneme Ediz ile buluşacağımı söyledim ve evden çıktım. Koştura koştura merdivenlerden indim. Evin mavi tahtadan kapısını açtım gacırdatarak açıldı kapı. Önümde bir çiçek gördüm. Papatyalardan oluşmuş bir buket. İçinden bir not :
'Sevdiceğim. Ve hep seveceğim. Ben geldim seni bekliyorum. Papatyalar senin için ama senin yanında bütün çiçekler solup gidiyor.'

Yüzümde istemsizce oluşan gülümsemeyi hiçbir şeye değişmem. O tatlı duygu beni bambaşka bir insan yapıyor adeta. İçimde pıt pıt uçuşan kelebekler mi desem güm güm, sanki yerinden çıkacak gibi atan kalbim mi.

Sahile doğru ilerledim. Baştan üçüncü bankta birisi oturuyor ellerinde en sevdiğim çikolatalar. Arkasından minik adımlarla yanağına bir öpücük kondurdum ayağa kalktı sımsıkı sarıldı. Kaburgalarımı kıracak derecede. Dudaklarına yapıştım.
Kendini geri çekti
"Kendine gel!" Dedi
"Kendimdeyim. Sen nerdesin?" Diye bir soru yönelttim.
"Ben hep sendeyim." dediği gibi dudaklarıma yapıştı sımsıkı sarıldı. Oturduk. Elindeki çikolata paketini açtı yavaşça ağzıma doğru getirdi bende çikolatayı yemek için biraz yakınlaştım tam o sırada Ediz ağzını çikolataya doğru getirdi ve çikolatayı çekip beni öptü. Sanırım yanaklarım kızarmıştı. Garip olmuştum.
"Sen benim beşinci mevsimimsin." Dedim.
Gülümseyerek bana baktı, gülümsemesine karşılık verdim.
"Sen hayatımın sonuna kadar her gün her akşam eve gelirken papatya alabileceğim birisin." Dedi
Sahilde yürümeye başladık. Elimi tuttu "Seni çok özlemişim."
"Bende seni çok özledim."
Pamuk şeker satan bir tezgah geldi. Önünde Ediz'le tanıştığımız tarih yazıyordu. Mavi tezgahtar arabasına takılı olan pembe uçan balonların üzerlerinde resimlerimiz, kağıt helvaların her birinde "Seni seviyorum" yazıyordu yanında bir kalp ve tam alt kısmında da resmimiz vardı. Tanıştığımız ilk gün çekindiğimiz resmimiz vardı. Gözümden bir damla yaş aktı. Ama sevinçtendi. Sımsıkı sarıldım Ediz'e bana bir pamuk şeker verdi. Beraber yemeye başladık. Oradaki banka oturduk, başımı omzuna yasladım. Kafamı kaldırdı. dizlerime kafasını koyacak şekilde uzandı banka. Saçlarını okşadım. Resmen kirpiklerine kadar aşıktım. Eğilip yanağına bir öpücük kondurdum.
"Omzuna yaslayınca başımı sımsıkı kapayıp hiç açmıyorum gözlerimi.
Kokunu içime çekince, nefes alıp verdiğini duyuyorum ya. Yetiyor biliyor musun? Yetiyor." dedi ediz
"Beni böyle kusursuz sevmeyi nasıl başarıyorsun bayım?"
"Çünkü bu kalpte hep sen varsın." Dedi ve ayağa kalktı.
"Kirpiklerine kadar aşığım be adam." Dedim. Eve doğru yürüdük. Eve geldiğimizde kapıyı annem açtı. Edizle konuşmaya başladılar. Annesini falan sorarken Ediz "ben gideyim artık." dedi. Edizi öptükten sonra içeri girdim, ayakkabılarımı çıkarttım. Odama doğru giderken annem bana seslendi ve neler yaptığımızı sordu. "Klasik. Oturduk dertleştik." Dedim. Hepsini anlatmaya halim yoktu üzerimi değişip hemen yatağa uzandım. Uyumaya başladım.

Bir Eylül SabahıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin