•𝑬𝒓𝒕𝒉𝒆𝒂 𝑪𝒂𝒔𝒕𝒍𝒆
•
Herkes bilir ki evrende 9 diyar vardır: Asgard, Midgard, Vanaheim, Jotunheim, Niflheim, Muspelheim, Alfheim, Nidavellir ve Helheim. Ama bundan 1048 yıl önce böyle değildi, evrende Erthea adında bir diyar daha vardı.
Erthea, kral Horcus tarafından yönetilen, tanrıların ve tanrıçaların yaşadığı güçlü bir diyardı, Asgard ile eşdeğer. Asgard ile yan yanalardı, onları ayıran tek şey bir nehirdi.Asgard kralı Odin ve Erthea kralı Horcus her zaman rekabet içindeydiler. Dışarıya ne kadar yansıtmamaya çalışsalar da herkes bilirdi ki onlar birbirlerinden hiç hazzetmiyor, en iyisi olmak için birbirlerinin arkasından çevirmedikleri iş kalmıyordu. İki kralın eşi Frigga ve Bendis, beraber huzur içinde olma taraftarı olsalar da tanrılar bunu onaylamıyordu.
Asgard, Jotunheim ile savaş içindeyken, Erthea da boş değildi.
Horcus'un gizli aşkından bir kızı olmuştu- Nicasia, hava tanrıçası. Bendis bu duruma oldukça sinirli olsa da halk onu bir mucize olarak görüyordu. Bendis'in çocuğu olmuyordu ve bu olay onun yarasına tuz basmak gibiydi. Eşi tarafından aldatılmak da başka canını yakıyordu. Bu yüzden Nicasia'nın doğduğu gün kocası tarafından lanetlenen canavar Typhoeus ile bir anlaşma yaptı, küçük tanrıçanın ölümüne karşılık lanetin kalkması. İşler düşündüğü gibi gitmemişti. Typhoeus daha fazlasını istemişti, almıştı da. Typhoeus ona acı çektiren herkesten intikamını almıştı. Kraliçe Bendis, Nicasia'nın annesi İrene ve bir çok erthealı vatandaşın canına mal olmuştu içindeki intikam ateşi.
Ama Typhoeus durmak bilmiyordu. Erthea'yı da yok etmişti, üstelik kendiyle birlikte.
Kral Horcus, yeni doğmuş tanrıçası ve halkının kalan kısmı ile Asgard'a kaçmayı başarmıştı. İçindeki Nicasia nefreti giderek büyüyor ve aynı zamanda ne yapması gerektiğini düşünüyordu. Tek çare daha bir kaç gün önce küçümsediği Odin'di.
Halkı ile onun huzuruna çıktığında, Odin merhamet etmiş ve onları Midgard'a yollayacağını söylemişti, kazandığı savaş ve evlatlık oğlu Loki'nin şerefine. Horcus'un kabul etmekten başka seçeneği yoktu.Erthea, Midgard'ın ıssız bir yerine taşındı. Horcus ölene kadar Nicasia'dan nefret etti ve Odin'e boyun eğmek zorunda kaldı. Artık eskisi kadar güçlü değildi. Hala tanrılar ve tanrıçalar ile olan davetlere davet ediliyordu fakat ona eskisi kadar saygı duyan yoktu. Nicasia'yı suçluyordu, hem de her şey için. Ona her seferinde dünyayı dar etmeye çalıştı, ama Nicasia özgürlüğünden ve mantıklı olmaktan asla vazgeçmedi, kraliçe olup hükmedeceğini biliyordu. Böylece Hava, Özgürlük ve Strateji tanrıçası ünvanını kazandı. Ve halk onu her zaman mucize olarak görmeye devam etti.
༺༻
selam selam selam
naberr?
ilk bölüm ile karşınızdayım🤪😝👽🤟🏻😏
nasıldı, beğendiniz mi?
farkındayım biraz kısa oldu, ama olayları az çok bilmeniz içindi yani diğer bölümler daha uzun olacak
ve size bir kaç sorum var kitap ile alakalı olmayan -sadece merak ettim-Sylvie'yi biliyorsunuz muhtemelen
Onu sevdiniz mi? -nedeniyle birlikte-
Ve yeni Loki'yi nasıl buldunuz? -değişmesinden bahsetiyorum, bence değişti diyeyim en azından-
seviyorum sizi<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝕰𝐗𝐈𝐋𝐄 • loki laufeyson
Fiksi Penggemar『🌪 』-𝘦𝘹𝘪𝘭𝘦, Yıllardır kraliçe olmak için eğitilmiş Hava, Özgürlük ve Strateji Tanrıçası Nicasia, babasının ölümü ile tahta geçeceğini sanar, fakat çok yanılır. Ba...