𝐓𝐡𝐢𝐫𝐭𝐞𝐞𝐧 ⤳ 𝐀𝐟𝐭𝐞𝐫 𝐚 𝐥𝐨𝐧𝐠 𝐭𝐢𝐦𝐞

327 35 22
                                    



oy sınırı: 25

Asgard sabahı, gökyüzünde parlayan altın ışıklarla aydınlanırken, tanrılar ve tanrıçalar uyanmaya başladı. Yüksek tepelerdeki saraylarında Odin, Frigga ve diğer Asgardlılar, güne yeni umutlarla başlamanın heyecanını hissettiler. Renkli çiçekler açıp, kuşlar melodilerini söyleyerek güneşin doğuşunu kutladı. Asgard sabahı, büyüleyici bir güzellik ve enerjiyle doluydu.

Nicasia gözlerini açtığında Loki'ye gerektiğinden fazla yakın olduğunu gördü. Fark ettirmeden onu sakince izledi. Loki'nin yanında uyanmanın ona karşı bir şeyler hissetmeye başladığının bir işareti olduğunu düşündü. Ancak hala bu duygularıyla yüzleşmek istemiyordu. Gözlerini kaçırarak, içindeki karışık duyguları gizledi ve krallığını geri alma planına sadık kalması gerektiğini kendine hatırlattı. Loki uyanmadan önce hazırlandı ve ortalıktan kayboldu. Bugün yaptığı plan Vanadis'i kandırarak Vanaheim'a gitmek, ardından oradaki geçitten krallığına geçmekti. Madalyon, kardeşi Rey ve lanetler hakkında danışabileceği tek kişi oradaydı. Ve halkı da. Herkesin ne kadar umutsuz olduğunu hissedebiliyordu. Krallığının umuda ihtiyacı vardı. Krallığının kraliçelerine ihtiyacı vardı.

Sahte bir gülümseme takınıp Vanadis'e görünüşte masum bir teklifle yaklaşırken Nicasia'nın sinsi zihni iş başındaydı.

"Hey Vanadis! Vanaheim'a küçük bir geziye çıkmaya ne dersin?" Nicasia gerçek niyetini maskeleyerek söyledi. "Büyüleyici bir bölge olduğunu duydum ve onu birlikte keşfetmenin eğlenceli olacağını düşünüyorum."

Nicasia'nın gizli amaçlarından haberi olmayan Vanadis ilgilenmiş görünüyordu. "Çok haklısın, Nicasia. Orası harikadır! Bir arkadaşımı gezdirmek çok isterim. Hadi gidelim!"

Nicasia'nın gülümsemesi genişledi, planı yavaş yavaş şekillenmeye başladı. "Harika! Vanaheim'ın neler sunabileceğini görmek için sabırsızlanıyorum. Oldukça macera dolu bir macera olacak, Vanadis." tanrıça kazandığı zaferle keyiflendi. Odin'in ruhu bile duymayacaktı. Duysa bile ceza alacak olan Vanadis olacaktı. Zavallı sarışın.

Vanadis'in pek haberi yoktu, Nicasia'nın Vanaheim'a yapacakları yolculuk için aklında acımasız bir plan vardı, Vanadis'i suçlu çıkaracak ve Nicasia'yı aklayacak olan o plan. Attıkları her adımda Nicasia'nın karanlık niyetleri daha da güçlendi, planını uygulamaya hazır hale geldi. Vanadis onu gizli geçite getirdiğinde oldukça şaşırdı. Midgard'ın gizli geçidini biliyordu, neredeyse herkes gibi, ama bu geçit çok daha akıllıca ve akla gelmeyecek bir yere yapılmıştı - sadece kraliyet aşçılarının girebildiği mutfağa, ve elbette kraliyet üyelerinin. Bu yüzden girmeleri çok kolay olmuştu.

Yolculuklarına başlarken Nicasia'nın gülümsemesi onun gerçek doğasını ve Vanaheim diyarında Vanadis'i bekleyen uğursuz komployu gizleyerek kaldı. Kimse fark etmeden geçidi açtılar ve diğer tarafa doğru adımlarını attılar.

Nicasia ve Vanadis, Vanaheim'a adım attıklarında içlerini bir huşu duygusu kapladı. Diyar, gözlerinin önünde bir masal kitabının sayfası gibi gelişiyordu; her sahne bir öncekinden daha nefes kesiciydi.

Kendilerini göz alabildiğine uzanan yemyeşil, yemyeşil manzaralarla çevrili buldular. Her renkten kır çiçekleriyle süslenmiş inişli çıkışlı tepeler, manzarayı canlı ve büyüleyici bir renk paletiyle boyadı. Hava, kadim ormanların sırlarını fısıldayan hafif bir esintinin taşıdığı çiçeklerin tatlı kokusuyla doluydu.

Vanaheim ormanları, dalları koruyucu bir gölgelik gibi iç içe geçmiş yüksek ağaçlarıyla dikkat çekiyordu. Güneş ışığı yaprakların arasından süzülüyor, orman zeminine benekli bir parıltı saçıyordu. Kuş cıvıltılarının sesi havayı doldurarak doğanın melodilerinden oluşan bir senfoni yarattı.

𝕰𝐗𝐈𝐋𝐄 • loki laufeyson Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin