『🌪 』-𝘦𝘹𝘪𝘭𝘦,
Yıllardır kraliçe olmak için eğitilmiş
Hava, Özgürlük ve Strateji Tanrıçası
Nicasia, babasının ölümü ile tahta
geçeceğini sanar, fakat çok yanılır.
Ba...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
oy sınırı: 30 yorum sınırı:55
"Aile" kelimesinin nereden geldiğini hiç merak ettiniz mi?
Kökünde bir tohum bulunur, yani kelimenin oluşumunda yaşamın devamı fikri gömülüdür, üreme için. İnsan varoluşunun başlangıcından beri, yaşam, yüce bir değer olarak kabul edilmiş ve devamı, insanların varoluşuna anlam katmıştır. İnsanın dünya üzerindeki varlığı sınırlıdır, ancak her bireyin yarattığı nesilde yaşamaya devam eden bir parça vardır. Yaşam döngüsünün kesilmesi, yok olma, kaybolma.
Bizim yaşadığımız zamanlarda, birisi saçma ve çelişkili bir şekilde yaşamın devamının gerekli olup olmadığını sorgular ve herkesin üreme hakkını, yani neslin devamını, yeniden düşünür. Ve bu ilkel hakkın ve doğal yeteneğin alınması bireyin özgürlüğüne ve iradesine karşı çok çarpıcı bir şiddet olacağından, insanları yaşamın devamını gönüllü olarak reddetmeye yönlendirmek için sosyal etki süreçlerine başvurulur.
Aile, çocuklar ve yetişkinlerin koşulsuz destek, sevgi, bakım, affetme, kabul, sıcaklık ve koruma bulduğu doğal ve en küçük topluluktur. Ancak, ebeveyn bunu tam olarak vaat edebilir mi? Aile ve ev olmadan, yalnız kalır ve desteksiz kalır. Fakat aile bağları kaybolduğunda, sevgi olmadığında bir insandan sıcakkanlı ve zorbalığa karşı direnç oluşturmamasını beklememeliyiz. Ailenin, sevginin, zedelenmesi, insanlar için en büyük sınavdır ve en acımasız devrimdir.
Nicasia bütün gün bu soruları düşünmüştü. Neyse ki akşam olmuştu ve yemek saati gelip çatmıştı. Nicasia Asgard'ın muazzam yemek salonuna adım attı, parlak ışıklar tanrıların ve savaşçıların şölen yaptığı yeri aydınlatıyordu. Canlı kalabalığın arasında ilerlerken, bakışları Loki'ye takıldı, olağanüstü ve samimi bir gülümseme taşıyordu. İlk defa onu haylazlık barındırmayan, gerçek bir gülümseme ile görüyordu tanrıça.
Loki, odanın öbür ucundan Nicasia'yı görünce, ona doğru gitmeden önce izin istedi. Oynak bir gülümsemeyle yaklaştı, gözlerinde cilveli bir parıltı vardı. Sahte nişanlı çift rolü, karmaşık planlarının ayrılmaz bir parçasıydı, bu da onların sahte nişanlı partnerler olarak rol yapmalarını gerektiriyordu.
Gözleri buluştu, parmakları iç içe geçerek gerçekte var olmayan, veya derinlerde gizli olan bir sevginin derinliğini ileten bir jest yaptılar. Loki eğilirken tatlı sözler fısıldarken, Nicasia bir gülümsemeyle karşılık verdi.
"Senin şu tatlıdan var mı?" dedi Loki fısıldarken.
"Var." dedi Nicasia sahte gülümsemesiyle.
Performansları kusursuzdu, görünüşte neşeli Asgard şöleninin arka planında gerçekleşen bir aldatmacaydı aslında. Loki, Nicasia'nın belinden tutarak kendine biraz daha yaklaştırdı ve daha sonra yanağından öperek yanlarından geçen tanrıların duyacağı şekilde konuştu.
