1. mektup: melek kanatları

492 54 90
                                    


"kendime fazla ağırım sana ise fazla hafif"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"kendime fazla ağırım sana ise fazla hafif"

Sevgili Eunbyul.

Sevgilim, aşkım, küçük yıldızım, güzel olan her şeyim...

Bugün sen bu dünyadan gidip melek olalı tam bir hafta oluyor. Ve ben hala boş boş odanda durup senin yolunu gözlüyorum.

Sanki her an şu kapıdan girecekmişsin gibi hissediyorum biliyor musun? Oysa sen çoktan gittin.

Bunu kabul etmek çok zor.

Nefeslerim birbirine karışıyor Eunbyul, sen yokken yaşanılmaya değmeyecek gibi geliyor bu dünya.

Ha bu arada bir karar aldım. Bundan sonra seni özlediğim her an sana mektuplar yazacağım.

Gerçi ben seni her an özlüyorum ama...

Görmeyeceğini ya da okumayacağını bilsem de yazacağım. Sen çok romantik bulurdun çünkü bunu. Karşıma geçip çizimlerini gösterirken altına küçük notlar yazardın mesela.

Yanlarına kalp de çizerdin, içine de benim ismimi. Ben de gülüp öperdim seni. Sana yazdığım alıntılar gözüme az gelirdi hep. Keşke daha çok yazsaydım.

Keşke bu kadar geç olmadan yazsaydım...

Keşke o trafik kazası seni benden almadan önce kurtarabilseydim seni.

O kadar çok keşkeler sığdırabilirim ki buraya... Satırlar yetmez içimdekileri anlatmaya, ıslanan kağıtlarda dağılır bütün mürekkepler.

Ne diyordum? Mektup. Franz Kafka aşık olduğu Milena'ya mektuplar yazardı. Onu da birlikte okumuştuk hatırlıyorsun değil mi?

Benim Milena'm sen olduğuna göre içimde kilitli kutulara hapsedip kimseye anlatamadığım şeyleri dünyadaki tek güvendiğim insana, sana anlatabilirim diye düşündüm.

Uzun lafın kısası çok zor Byul. Sensizlik çok zor.

Bu yalnızlık hissi çok zor. Dünyadaki bütün insanlar gitmiş gibi de sadece sen varsın sanki. Sen de gidince yapayalnız kaldım ve elimi tutup beni bu karanlıktan kurtaracak kimse yok.

Hıçkıra hıçkıra ağlasam da bir fayda etmiyor. Çünkü ilk defa gelmiyorsun.

İlk defa gözyaşlarımı o zarif parmaklarınla silmiyorsun Eunbyul.

Şimdi ben artık o dokunuşunu hiç hissedemeyecek miyim yani?

Bir daha senin o güzel yüzünü hiç göremeyecek miyim? O tatlı sesini hiç duymayacak mı bu aciz kulaklarım? Sıcak tenine dokunamayacak mı parmak uçlarım?

Peki ben bununla nasıl yaşarım?

Bir ömür sensiz nasıl geçecek...

Zaten bir melektin ve artık kanatlarının da olduğunu bilmek huzur veriyor.

Umarım gittiğin yerde mutlusundur kutup yıldızım.

Bana her zaman yol gösterdiğin gibi başkalarına da yol göstereceğini çok iyi biliyorum.

Ve senin de bir şeyi bilmeni istiyorum ayrıca: Sen benim zihnimdeki en güzel anımsın. Ve hep de öyle kalacaksın.

Şimdilik kendine çok iyi bak. Diğer mektubunu ne zaman yazarım bilmiyorum...

İyi geceler meleğim.

Seni çok seven sevgilin, Jake

🤍🤍🤍

selam yeni bir kurguyla karşınızdayım, aslında uzun zamandır kafamdaydı bu...🥺

ilk defa buraya ne yazsam bilemiyorum, kusuruma bakmayın lütfen JDJDJDNDJF

kurgu angst, jake'in "milena"sına olan mektuplarını okuyacaksınız kısaca :")) benden çok fazla şeyler bulabileceğiniz bir kurgu bu bir de.

bölümler yavaş yavaş, okunmaya bağlı olarak gelirler. Bana desteğinizi hissettirirseniz çok çok mutlu olurum 🧚🏼‍♀️

ve umarım beğenirsiniz aşklarım, fikirlerinizi söylemeyi unutmayın lütfen. ve kendinize çok iyi bakın!! ✨

seviliyorsunuz 🤍🌸


Letters to MilenaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin