12. mektup: bin defa ölmek

75 5 29
                                    

"yazıya dökülen öpücükler yerlerine ulaşmaz, hayaletler yolda içip bitirir onları

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"yazıya dökülen öpücükler yerlerine ulaşmaz, hayaletler yolda içip bitirir onları."

Sevgili Eunbyul.

Bu dünyada 7 milyar farklı hayat var ve ben sensiz olanında yaşıyorum.

Acı veriyor sevgilim, sensizlik gün geçtikçe daha da artıyor. İyileşeceğini düşündüğüm bütün yaralarım kanıyor. Durduramıyorum.

Bastıramıyorum. Üzerlerini örtemiyorum...

Uzun zamandır yazamıyorum sana. 

Sebebi finallerimin başlaması, düşündüğümden de yoğun geçiyor bu sefer. Aslında biraz da iyi geldiğini inkar edemeyeceğim, birkaç saatliğine kafam dağılıyor en azından.

Ders çalışırken genelde evde oluyorum fakat bugün bir değişiklik yapmak istedim. Evimin yakınlarındaki kafeyi hatırlıyorsun değil mi?

Birlikte çok gitmişliğimiz yok. Neden böyle bilmiyorum, herhalde genelde evde vakit geçirmeyi tercih ettiğimiz için. 

Saat neredeyse sekizi geçiyordu kafeye vardığımda. En son ne zaman gittiğimi bile hatırlamıyorum fakat neredeyse hiç değişmemiş.

Her zaman loş ve kasvetli bir havası vardı bu kafenin. Sana göre kafeyi özel yapan şeylerden biri de buydu, bana göre ise sadece kötü hissettiriyordu insanı.

Sen her şeyi anlamlandırabildiğin için böyle düşünmen çok normal tabi ki. En kötü şeylerden bile güzellikler çıkarabilirdin sen.

Kendin başlı başlına çok güzelsin çünkü. Etrafa yayılıyor güzelliğin, ışık saçıyorsun sevgilim. Bütün geceleri aydınlatıyorsun.

Tıpkı benim bütün karanlığımı aydınlattığın gibi.

Kitaplarımı masaya dizerken arkada şarkılar çalmaya başladı. Aslında sesi çok kısıktı bu yüzden fazla dikkat etmedim. Veya rahatsız etmedi beni.

Fakat bütün o müziği duymaya başladığım bir an vardı ki... Müzik sesi yavaş yavaş uğultulara dönüştü. Kulaklarım çınlamaya başlarken gözlerime yaşların ne ara dolduğunu bile anlayamadım.

Birlikte ilk dans ettiğimiz şarkıydı Eunbyul.

Teninin sıcaklığını ilk kez hissettiğim, ellerimi beline koyup burnumu saçlarına gömdüğüm ilk gecenin şarkısıydı bu.

"Back to Black..."

O gece senin kahkahalarını duyan ben, şimdi hiçbir şeyi duyamıyordum. Anılar zihnime bir bir dolarken şarkının sözleri yankılanıyordu kafamda.

Onlar sadece sözlerle vedalaşırken biz onu bile yapamamıştık seninle. Ben sana doğru düzgün veda bile edemedim Byul.

En çok da bunun acısının keskinliği saplandı kalbime.

Ve ben bin defa öldüm sanki.

Şimdiyse sen sonsuzluğa gittin, ben ise karanlığıma geri dönüyorum.

Şarkıları sana adayan, Jake.

🤍🤍🤍

Merhaba peri kızlarım!! 🧚🏼‍♀️

Ne kadar uzun zaman olmuş buraya bölüm atmayalı. Sanırım kendimi Jake'in yerine koymak istemediğim zamanlarımdayım, üzgünüm 🥺

Umarım bölümü beğenirsiniz, kendinize çok iyi bakın 💜🌠⭐🌼🌙






Letters to MilenaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin