Sedat'la öpüşmemizin üzerinden tam bir ay geçmişti ve ben kafayı yemek üzereydim.
Duygularından emin olduktan sonra gel demiştim ve o benimle konuşmaya çalışıyordu. Vereceği cevaptan korktuğum için ondan her fırsatta kaçıyordum. Özel derslerde, mola verdiğimizde benimle konuşmaya çalışıyordu ve ben her fırsatta bir bahane bulup konuşmadan uzaklaşıyordum.
Okulda ise Sedat bir bahane bulup beni yanına çağırttırıyordu ya da kendisi gelip çağırıyordu. Ben de verdiği işleri yapıyor, konuşmaya başladığında ise okulla ilgili bir soru sorup konuyu dağıtıyordum.
Şimdi ise gezi günü gelmiş okulda bizi götürecek otobüsü bekliyorduk. Herkes gruplaşmış birbirleriyle konuşuyordu. Benim grup ne yapıyordu sizce?
Tabiki kankaları gibi gördükleri Tarih hocasından sigara içmek için izin istiyorlardı. Tam tamına on dakikadır hocanın başının etini yemişlerdi. Onların bu halini gören, bize arama yapmaya gelen müdür yardımcısı yanlarına gitmişti.
En sonunda hocalar izin verince, sanki az önce yalvaran(!) kendileri değillermiş gibi gayet ciddi bir şekilde üstlerini düzeltmiş ve teşekkür etmişlerdi. Onların bu haline gülerek kafamı iki yana sallamıştım.
Bana doğru gelirlerken bağırarak "Hava almak isteyenler varsa gelsinler." demişti Batın. Dört kişiyken bir anda yirmi kişi olmuştuk.
Hep beraber okulun kapısından çıkıp karşımızdaki parkın çimlerine oturduk. Herkes bir anda sigaralarını çıkartıp yakarken "Sedat Hoca nerde?" diye sormuştum.
Tamam ondan fiziksel olarak kaçsamda zihinsel olarak kaçamıyordum. Her an aklımdaydı. Uyuduğumda bile rüyama giriyordu adam artık ya. Daha ne olsundu.
"Kanka şimdi şöyle. Hani hocalardan bazıları eşleriyle geldiler ya. Heh işte bizim Sedat Hoca'nın da sevgilisi varmış herhalde. Onuda alıp gelecekmiş. O yüzden biraz gecikecekmiş." dedi yan sınıftaki Hüseyin.
Dediği şeyle beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Sevgilisi vardı. Benimle yakınlaşıyordu ama sevgilisi vardı.
Barda beni sıkıştırıyordu,fotokopi odasında beni öpüyordu, bana iltifat ediyordu ve daha da önemlisi seviyor gibi bakıyordu. Evet 'seviyor gibi' bakıyordu.Kalbimden geçen tarifsiz acıyla beraber gözlerim dolmuştu. Bu kadar kızla erkeğin arasında ağlayamazdım dimi ama. Boğazımda oluşan yumruyu gidermek adına yutkunmuştum.
Kolumdan dürtülmemle yan tarafımda oturan Cenk'e döndüm. Yan yana oturmuştu benim tayfa ve üçünün de bakışları benim üzerimdeydi.
"İyi misin?" diye sordu Salih.
Kafamı evet anlamında salladığımda nah çekerek "Bok iyisin." demişti.
Bu hareketi beni güldürürken "Sonra anlatıcam." diyerek yerimden kalktım. "Hocaların yanına gidiyorum ben." dedim ve okula doğru yürüdüm.
Okula girmemle Elif'in beni araması bir olmuştu. Elifle bayağıdır görüşemiyorduk. Çünkü haber vermeden apar topar yurt dışına çıkmıştı. Saat farkı yüzünden de görüşemiyorduk. Babasının yurt dışında işi çıkmıştı ve ben giderken sen de gel demişti.
Bak bak babaya bak. Benim annem ne yapsın. 'Sen okuluna git geri kalma.' desin.
Telefonu açıp "Bebeğiiiimmm." dedim.
"Kuzuuuumm." dedi o da uzatarak.
"Özledim kız seni. Niye hiç aramıyon?"diye sordum hafif kızgın bir sesle.
"Asıl sen aramıyon hayırsız." dedi.
"Ulan arayınca orda gece oluyor diye kaç kere küfür yedim senden. Bir de ben hayırsız oluyorum ya." dedim sinirle.
![](https://img.wattpad.com/cover/293392250-288-k766386.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Matematik Öğretmenim |b×b
Ficțiune adolescențiBiraz grince bir kitap. Okumadan önce bu uyarıyı dikkate alın. Bir lise son sınıf öğrencisiyle, okula yeni gelen matematik hocasının arasında geçen aşk. Boy×boy hikayesidir Homofobikler kitabımdan uzak durun!!!!