Yine annem ve babamın kavga ettiği bir gündü. Gene saçma sapan bir olay yüzüne. Kendimi bildim bileli hep kavga ederler, bu günde o günlerden biri idi. Benim adım Alara Akdoğan, Alaranın anlamı kırmızı süs demekmiş. Aslında süslü olduğum söylenemez daha çok pasaklı, serseriyim İstanbul Beşiktaşta yaşıyorum. Dayımın verdiği para sayesinde bide 6. Sınıfta kazandığım bursluluk paramla lise 2 ye gidiyordum. Yani özel okula. Bu okulda pek sevilmem sadece öğrenciler değil öğretmenler ve veliler. Veliler? Kendini zengin sanan beyin yoksunu insanlar. İnsanlar mı?
"Senin sorumsuzluklarından bıktım" diyordu annem.
"Bıktıysan çek git" diyordu babam.Kulağımda kulaklığım, kafamın içinde annem ve babamın ettiği kavga ile gene Gayelere gidiyordum. Gaye benim hem arkadaşım, kardeşim hemde kuzenim. Yani bu lanet dünyada beni anlayan ve seven tek kişi oydu.
Beni çoğu kişi serseri ve azı bozuk olduğum için pek sevmezler.
Orta okulda hep okul birincisi olurdum çünkü babam çalışıyordu, annem bir bankada müdürdü.
Evde pek kavga olmuyordu, ev sevgi doluydu.Dersleri ve okulu 8. Sınıfta bıraktım. Annem babamın onu aldattığını öğrenmiş, o gün çok kötü kavga ettiler ben odamda ders çalışıyordum sonra ses geldi, silah sesleri...
Annem babamı dizinden vurmuştu.Annem çığlık atarak bana silahı verdi ve bana "sen yaptın" dedi. Hiçbirşey anlamadım sonra annem biri ile telefon görüşmesi yaptı.
Yarım saat babamın yerde can çekişini izledim.
Mermi tam eklemine gelmişti o yüzden normalden daha çok canı yanıyordu. Sonra iki farklı siren sesleri geldi sanırım biri ambulans diğeride polisti ve öylede oldu.Babamı apar topar hastaneye kaldırdılar,annemde onunla gitti. Benide 30-36 yaşları arası bir kadın polis aldı ve bana "korkma" dedi. Onlarda beni aldılar.
Bana birkaç soru sordular hepsini olumsuz cevapladığımda polis biriyle konuştu ve sonra bana; "çıkabilirsin seni polis abiler götürücek" dedi. Kendimden emin adımlar atmıştım, hayatım boyunca hep kendimden emindim. Asla kendimden şaşmadım,yılmadım ve hala da öyleydim. İşte o gün eve geldiğimde evle, daha doğrusu annemle bağım koptu.O günden beri serseri olma yolundayım ve en sonunda oldum.
Serseri tipli biri olduğundan beri kimse beni sevmedi, arkadaş ortamım bozuldu, gene ailemle fazla sorun yaşadım şu anda yaşıyorum. Okulu sırf sınıfta kalmamak için ve verdiğim paralar boşa gitmesin diye gidiyorum.Gayelerden döndüğüm gün annemle babam hiçbirşey olmamış gibi gülüp dizi izliyorlardı. Bazen onları gördükçe iğreniyordum. Ertesi gün saat 06.45 de kalkıp hemen üstümü giydim.
Daha sonra biyolojiden olan saçma araştırma ödevimi yaptım. Araştırma bittikten sonra tekrar saate baktığımda saat 08.13 dü hemen mutfaktan bişeyler atıştırıp son olarak ayakkabımı giydim ve evden çıktım.Tekrar saate baktığımda dersin başlamasına 15 dakikadan az vardı, ama okulum kahretsinki 25-30 uzaklıkta. Ciğerlerimi patlatana kadar koştuğum sırada okula vardım. Kendime inanamadığım sırada ders 9 dakika önce başlamıştı, kendimden emin adımlarla içeri girdiğimde beni içerideki güvenlik karşıladı. Bana beni süzerek baktığında onu çokta önemsememiştim. Nefes nefese merdivenleri çıktığımda, kapıyı dahi çalmayarak pat diye sınıfa girdim ve azımdan "NE" çıkıverdi. Evet ben 10. Sınıfa gidiyorum ama 10E ye şimdi ise ben 10D ye gelmiştim. Bütün öğrenciler ve hoca bana bakıyordu, bir süre sonra öğrencilerde önlerine döndüğünde hala bana 4 kişi bakıyordu.
Bunlar okulun zeki 4 kişisiydi Batın,Batuhan,Elif ve Araftı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ters küre
Ficção AdolescenteBir serseri kız vardır, okulda sevilmez ancak bir gün bir yanlışlıkla tüm hayatı değişir bakalım bu değişiklikler iyimi? Kötümü? Bir erkek vardır hayatı boyunca kimseyi sevmeyeceğim sanar ancak bir gün beklemediği anda aşk kapısını YANLIŞLIKLA çalar...