Bilgilendirme
Kitabım tiktok'ta meşhur olmuş benim daha yeni haberim oluyor. Baştan söyleyeyim bu hikayenin başları bir reddit hikayesinden alıntıdır sonrasını ise kendim kurguladım. Uzun zaman önce yayınlamıştım kitabı ama birden kitabım patladı. Buna göre okursanız sevinirim.
Tinder profili 45 yaşında olduğunu söylüyordu ancak en fazla bakın maximum diyorum, 30 lu yaşlarının başında gözüküyordu. Profilinde şöyle yazıyordu;
"Bir şeker bebek arıyorum. Haftalık 700$, seks yok."
Kulağa gerçek olamayacak kadar iyi geliyordu fakat parasız bir üniversite öğrencisi olarak şansımı denemeye hazırdım zaten bir ailemde yoktu aslında vardı ama çokta umursadıklarını söyleyemem yani kaybedecek hiçbirşeyim yok.
Resmi sağa kaydırdım ve tinder bana bir eşleşme olduğunu söyledi. Birkaç saniye sonra karşıdan mesaj geldi.
"selam tatlım"
Tatlım... Bu kelimeden nefret ediyordum ama 700$, 700$'dır. Bu yüzden boş verdim ve cevapladım.
"selam"
Adı jack idi ve bana kendi işine sahip olduğunu söyledi ancak ne tür bir işi olduğundan bahsetmedi. İlk ödemeyi yapmak için benden banka numaramı isteyene kadar bir süre yazıştık. Birkaç dakika sonra bildirim aldım. En az 20 dakika boyunca bu rüyadan uyanmayı bekleyerek hesabıma gelen 700$'a baktım ama rüya değildi.
"Hala orada mısın?"
Mesaja tıkladım.
"Evet, sormamın sakıncası yoksa karşılığında ne arıyorsunuz?"
Cevap verene kadar sohbete baktım
"Sadece benim için birkaç iyilik yapmanı bekliyorum"
Bu bana cinsellik ile alakalı gibi gelmişti.
"Ne gibi?"
"Örneğin benim için yapman gereken ilk şey bir teslimatı almak"
Bu yeterince masum görünüyordu ama hala bir tür kandırmaca olmasını bekliyordum. Sadece bir paket teslim etmek için 700$ mı? Hadi ama... O kadar saf değilim.
"Nereden? Postane'den falan mı?"
"Hayır. Sana adresi göndereceğim, ancak bunu tinder'dan yapmamayı tercih ederim. Kik'in var mı? Ya da bana numaranı verebilirsin?"
Kik mi? Ne bu 2011 yılında falan mıyız? Onun yerine ona numaramı vermeye karar verdim. Adresi gönderdi hemen ardından paketi alacağım yerin adresini...
"Şu an evde değilim, kapının yanındaki mavi saksının altında evin anahtarı var. İçeri gir ve paketi oturma odasındaki sehpa'nın üzerine bırak. İçeri girdikten sonra ve evden çıktıktan sonra kapıyı kilitlediğinden emin ol"
Araba anahtarımı ve cüzdanımı alıp evden çıktım. Google haritalara adresi yazdım.
"Anladım, şimdi yola çıkıyorum"
Yolda giderken telefonum titredi.
"Ciddiyim kapıyı hem içerideyken hem de çıkarken yani 2 kez kilitle. Lütfen"
Bu bana biraz gereksiz gelmişti ancak ona yapacağımı söylemiştim. Adrese vardım ev terkedilmiş görünüyordu, çevresi yer yer parçalanmış telden bir çitle çevrilmişti. Çitin deforme olmuş birde kapısı vardı. Etraftaki güzel evlerle kıyaslandığında burası fazlasıyla sırıtıyordu.
"Jack'in pisliği için mi buradasın?
Biri bana seslenmişti. Evin açık kapısındaki adamı görmek için yukarıya baktım. Adamın vücudu neredeyse tüm alanı kaplıyordu, kafası kapının girişine değiyordu hem boy hem de kas açısından çok büyüktü. Vücudu dövmelerle kaplıydı.
"Oh, evet... Sanırım" dedim.
Kaldırımda durduğum yerden hareket etmiyordum.
Adam "orada kal" dedi.
Öyle yaptım. Uyarmasaydıda hareket edeceğimi sanmıyordum. Etrafa baktım bölgede başka kimsenin olmadığını farkettim. Sokakta tek başına duran 21 yaşında bir kadın'dım. Birkaç dakika sonra adam elinde karton kutuyla geri döndü. Ayakkabı kutusu büyüklüğündeydi ancak bazı köşeleri lekeli ve nemliydi.
"Arabanı açabilir misin?" diye sordu
Bagajı açtım onu koltuklara koymak istemedim ve adam bagaja koydu.
"Tamam artık gidebilirsin" dedi.
Ona bakıp teşekkür ettim. Arabanın sürücü tarafına doğru yürüdüm ve kapıyı açtım.
"Ah birşey daha var" dedi adam. Ona baktım "Dikkatli ol!"
Cevap vermedim. Jack'in evine giderken müzik açtım bunun kaygımı yok etmesini umuyordum ama işe yaramadı. Adrese vardığımda karşımdaki eve hayranlıkla baktım. Büyük bir evdi ön tarafta taş sundurması ve hayatımda gördüğüm en yeşil çimler vardı. Arabayı kapattım ve indim. Kapıya doğru yürüdüm anahtarı söylenen yerden aldım. Kapıyı açıp içeri girdim ve arkamdan kapadım. Eve girdiğimde kapıyı kilitlemem gerektiğini söylemişti. Bu bana saçma gelmişti ancak kapıya uzanıp onu kilitledim. İçeri girdim ayaklarım kalın bordo halıya değince rahatladı. Evin içine hayran kaldım tüm mobilyalar ahşaptandı ve inanılmaz pahalı görünüyorlardı. Muhtemelen bu yeri döşemek için harcadığı parayla bir düzine okulu bitirirdim.
*Telefon sesi*
*Telefon sesi*
