twenty three

382 36 2
                                    

Yazarın anlatımından

Chanyeol yaklaştı ve kollarını sıkıca sardı Baekhyun'un beline. "Bebeğim, neyin var?" Baekhyun elindeki bardağı hızla yıkadı ve tezgahın üzerine bıraktı.

Sırtını iyice yasladı Chanyeol'un göğsüne. Yüzünü ona doğru döndürdüğünde derin bir nefes çekti içine.

"İyiyim, yok bir şeyim." Elleriyle belini okşadı. "Bebeğim biz iki gündür sevgili değiliz, bir buçuk yılımızı birlikte geçirdik. Tanıyorum ben seni. Bir sıkıntın var."

Yavaşça ona döndü Baekhyun. "Ciddi bir şey değil, askerden sonra uyum süresi işte. Endişelenecek bir şey yok sevgilim." Eli yanağıma çıktı ve okşadı. "Bebeğim benim. Kıyamam ben sana."

Yaklaştı ve birleştirdi dudaklarını Chanyeol. Baekhyun'dan hızla karşılık alırken kafasında ki tüm soru işaretleri silinmiş gibiydi.

Baekhyun Chanyeol'un boynuna sardı kollarını. Öpüşüne karşılık verirken tüm sıkıntıları uçup gitmişti sanki. Chanyeol onun tek ilacıydı.

Ağırca ayrıldıklarında Baekhyun fısıldadı. "Beni odama taşır mısın?" Chanyeol yüzünde oluşmuş gülümsemesi ile hızla aldı Baekhyun'u kucağına.

"Büyük bir zevkle." Diye mırıldandı. Dudakları yeniden birbirine kavuştuğunda Chanyeol küçük evde ilerlemeye başlamıştı.

Odaya girdiklerinde hız kesmeden ilerlediler tek kişilik yatağa. Baekhyun'u yatırdı ve dizini yatağa yaslayıp üstten bakmaya başladı güzel sevgilisine.

Dudakları çoktan ayrılmıştı, Chanyeol Baekhyun'u bakışlarıyla seviyordu yalnızca.

"Sen benim şansımsın. En ummadığım zamanda karşıma çıkan, beni kendine aşık edensin. Daha öncesinde hissetmedim Baek. Bu kadarını hiç kimseye hissetmedim ben."

Baekhyun dolmaya başlayan gözleri ile gülümsedi. Aynı hisleri paylaşıyordu gözlerine parlayan gözleriyle bakan sevgilisiyle. "Sen beni karanlığımdan çıkardın Chanyeol. Ne kadar konuşursam konuşayım yeterli olmayacak. Ne dersem diyeyim hissettiklerimi anlayamayacağım sanki."

Chanyeol yaklaştı ve burnunu ağırca sürttü burnuna. "Anlatmaya uğraşmak boşa, hissedelim." Chanyeol'un dudakları önce çenesine kondu, ardından dudağının iki yanına küçük öpücükler verdi.

Baekhyun'un gülümsemesini sağlayan o iki köşe, Chanyeol için çok değerliydi.

Ağırca indi dudakları boynuna. Kokusunu içine çekiyor, beyaz boynun her bir yanı ile ilgileniyordu. Baekhyun'un beyaz teni onun dokunması için yaratılmıştı sanki.

Elleri kazağın eteklerini tuttu. Ağırca sızdı içine. İnce beli okşadı, düz karnında gezindi parmakları. Onu sevmek istiyordu, günlerce yalnızca her bir yanını öpmek, sevmek.

Her bir saniye odada artan sıcaklık yüzünden terlediğini fark etti ve hızla çıkardı kazağını. Baekhyun günlerdir görmeyi özlediği vücutta gezdirdi gözlerini.

Chanyeol yapılıydı. Baekhyun'un cılız sayılan bedeninin aksine kendini belli eden kaslara sahipti. Parmakları Chanyeol'un belli olan karın kaslarında gezdirdi.

Baekhyun'un kazağını çıkarmasına da yardım ettikten sonra dağılan saçlarına uzun bir öpücük vermişti.

"Her zaman çok güzelsin ama, yatakta böyle uzanırken bambaşkasın Byun." Baekhyun Chanyeol'un dedikleri ile yanakların yandığını hissetti. Yüzündeki gülümseme büyürken bakışlarını kaçırdı.

Hala ilk gün ki kadar utanıyordu. Tamamen rahatlamış sayılmazdı. Üstelik Chanyeol sevişirken konuşmayı gerçekten seviyordu.

Chanyeol'un sıcak dudakları göğüs uçlarında dolanmaya başladığında titrek bir nefes çekmişti içine.

Lurking love/ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin