twenty seven/final

582 42 21
                                    

"Bebeğim gitmesen olmaz mı?" Derin bir nefes verdim. "Sevgilim nasıl gitmeyeyim? Dayım baktı bana yıllarca. Üstelik bir kaç gün kalıp döneceğim hemen."

Bakışlarımız buluştuğunda yüzündeki hüznün sebebini biliyordum. Yarın doğum günüydü ve ben şuan çantamı hazırlıyordum.

Birlikte güzel bir gün geçirme planı yapmış olduğuna emindim. Ben ise onu mutlu edecek bir sürpriz yapacaktım.

Sehun ile anlaşmıştık. Aslında tüm Exo ile anlaşmıştım ama suç ortağım Sehun'du. Dayımın yanına değil Sehun'un yanına gidiyordum.

Chanyeol için gerçekten güzel bir parti düzenliyorduk. Bir hafta önce Sehun ile bu konuda konuşmuştum.

Daha önce hiç Chanyeol'a sürpriz doğum günü partisi yapmadıklarını söylemişti. Bende yapmak istemiştim. Dayımın rahatızlandığı ise küçük beyaz yalanımdı.

Hazırladığım çantayı bıraktım ve Chanyeol'a döndüm. Yavaşça sarıldım. "Yarın için üzgünüm hayatım. Ama bir gün geç kutlayabiliriz değil mi? Dayımın çocuğu yok biliyorsun."

Yutkunduğunu duydum. "Sorun değil güzelim." Ayrıldığımızda bana iyi hissettirmek için gülümsedi büyükçe. "İlla o gün kutlanacak diye bir şey yok. Günler torbaya girmedi ya. Sen kendine dikkat et. Haberdar et beni devamlı tamam mı? Aklım kalır."

Hafifçe gülümsedim. Benim düşünceli sevgilim kendimi kötü hissetmemem için kendini zorluyordu resmen.

Parmak uçlarımda yükledim ve birleştirdim dudaklarımızı. "Seni seviyorum." Diye mırıldandım. Titrek bir nefes verdi "ben daha çok." Diye cevapladı beni.

Uzun zamandır birlikte yaşadığımız evinden çıktığımda taksiye bindim. Chanyeol terminale bırakmak için çok fazla ısrar etse de ısrarla reddetmiş taksiyle gideceğimi söylemiştim.

Sonunda ikna etmiş taksiye binmiştim. Sehun'un evinin önünde indiğimde hızla terminale geldiğime dair mesaj attım Chanyeol'a. Bir on dakika sonra otobüse bindiğimi yazmam yeterli olurdu.

Kapıyı çaldığımda Sehun hızla açmış ve bana sıcak bir karşılama yapmıştı. En iyi anlaştığım üyeydi. Beni abilerinden ayırmıyordu.

Geçen saatlerin sonunda çoğu şey hazırdı. Mekanı tutmuş tüm detayları konuşmuştuk iş yeri sahibi ile. Sehun Chanyeol'un tüm arkadaşlarına haber vermiş, davet etmişti.

Yarın beni zorlayacak tek şey ona arkadaşı gibi davranmak olacaktı.

"Çok iyi düşündün Hyung ya. Üzüldü mü gidiyorsun diye, anlatsana?" Gülerken anlattım evden çıkışımı. Chanyeol gerçekten üzülmüştü. Yarın gönlünü alacaktım.

Gece geç saatlere kadar oturup konuşmuştuk Sehun'la. Stajyerlik zamanlarından bahsetmiş çokça Chanyeol'u anlatmıştı bana.

Sabah o yüzden uyanmakta zorlansam da sert bir kahveden sonra kendime gelmiş, Sehun ile ettiğimiz kahvaltıdan sonra da hızla mekana doğru yol almıştık.

Büyük bir restoran kapatmıştık çünkü benim canım sevgilim sosyal bir kelebekti. Gerçekten çok arkadaşı vardı.
En yakın olanları seçtiğimizde bile yüze yakın kişi etmişti.

Tüm detayları kontrol ederken heyecanlıydım. Bakışlarım saatime kaydığında Chanyeol'un buraya gelmesine sadece yarım saat kaldığını fark ederek Sehun'a doğru ilerledim.

Kyungsoo dışında tüm üyeler buradaydı. Chanyeol'u buraya getirecek olan kişi ise Kyungsoo'ydu.

"Ben lavaboya gidiyorum. Son kez bir üzerimi düzelteceğim." Sehun güldü "tamam Hyung. Her şey hazır zaten. Davetlilerin çoğu da geldi. Hiç bir sıkıntı yok."

Lurking love/ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin