dudağında yedi kıtayı birleştiren kız
hüznüm dişil
göğsümde doğurgandır kederim
zamanın koynunda yirmi dört piç
ve bir acıdır artık yıllar, aylar ve günler
yeşil gözlerinde
bana bir vatan
bahşetgözlerimde pıhtılaşan hafızamın platonik kalabalıkları oldukça müstesna
kavlatıyor aklımın köşelerini
girintili çıkıntılı
dön geriler
tezler
çalkantılı antitezler
gelse keşkelersensiz geçen senli cümlelerimin gebe kalışına
kendimden usulca gitmeleri koyuyorum
delik deşik cebime
tan vakti çökerken bu kambur şehre
bir fincan kahvenin kırk yıllık hatrına saklanmışsın
bir satır bile hatırım kalmamış aynı bardaktan içmeyestarbucks'ın sabah senfonisi fazla manidar
iki karamel makiyato
kaldırımın üstünde pespaye bir insan hiçliği
dudaklarının kıvrımında koca bir kentin cinayeti
çok yakışır dilimize intihardoğmamış şiirlerimin atası
şimdi hangi literatür inandırır bana varlığını
sahipsiz sözcüklerim var üstlenilmeyecek kadar acıseni seviyorum
ölümü özlüyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şiir
PoesíaOysa bana -kalk yerine yat- deselerdi, bilirdim yerimi, mesken tutmazdım yeşil gözlerini.