Ankara'yı seviyorum kocaman şehir. Fakat cafe,bar ortamlarını sevmediğim için sıkıcı geliyor bana. Ailemle birlikte yaşamak beni Ankara'ya bağlıyor. Ayazınıda severim tabi ki kremim olunca...
Bu aralar odamdan cıkmıyorum. Hava çok güzel herkes tadını cıkarıyo. Nisan da kar yağıyor ve hepimizin buna seviniyoruz. Kara hasret bi ülkede değiliz oysa ki. Ama Nisan da kar yağıyor demek bile heycanlandırıyır insanı.
Kendimce bir karar aldım. Ankara'da sıkılmıştım. Ailemin ablamın yanına İzmir'e gideceğimi söyledim. Tabi ki her ebeveyn gibi kem küm ettiler. Ablamı arayıp anlattığım için ablam ikna etti.
Bavulumu hazırlamak için hazırlıklara alışverişlere başlamıştım.Ve nihayetinde hazırdım. Ailemle vedalaştım. Otobüse bindim ama içim buruktu İzmir için sevinsemde ailemden ayrı kalmak üzüyordu beni. Camdan el sallarken gözlerim doldu. Ağlamamak için zor tuttum kendimi tabi ki otobüs hareket edince bıraktım bütün gözyaşlarımı.O kadar çok ağladım ki burnum silmekten kıpkırmızı olmuştu. Gözlerim davul gibi bütün makyajım akmıştı. İşin kötüsü otobüstekiler bende rahatsız olmuştu. Ama ilk defa ailemden ayırlıyorum. Bu benim için zor hiç biriniz bilmediğiniz için ağlayan bu kıza kötü kötü bakıyorsunuz. Sinirlenmiştim ama haklılardı.